Vahşi tüketimle deniz suyuna mecbur kalırız
İklim krizi su sıkıntısını da beraberinde getirdi. Türkiye’de 861 baraj olmasına rağmen su sıkıntısının devam ettiğini belirten Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır “Tarımda daha az su kullanmak zorundayız. Ankara ve İstanbul için yeterli su stokumuz yok. Denizden içme suyu elde edebilmeliyiz” dedi.
Topraklarındaki 861 barajda su tutsa da mevcut kaynaklarına ve altyapısına rağmen Türkiye’de de tüm dünyada olduğu gibi kuraklık riski devam ediyor. Kış günlerinin yaşandığı bu dönemde yağış miktarının mevsim normallerinin altında seyretmesi riski daha da artırıyor. Uzmanlar, vatandaşa tasarruf uyarılarında bulunurken, erken tedbir alınması gerektiğini ifade ediyor.
Kuraklığa ve su kıtlığı riskine karşı alınması gereken tedbirleri gazetemize anlatan TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, tarımda tüketilen suyun azaltılması gerektiğini söyledi. Çukurçayır “Türkiye, mevcut suyunun yüzde 75’ini tarımda kullanıyor. Tarımda daha az su kullanmak zorundayız. Yasak olmasına rağmen çoğu yerde hâlen ‘vahşi sulama’ yapılıyor. Ayrıca tarımda, daha az su tüketen ve ekonomik değeri daha çok olan ürünler bulunmalı. Çok su tüketen ve ekonomik değer anlamında bir şey kazandırmayan ürünleri terk etmek zorundayız. Çok su tüketen ürünler, daha ucuza başka bir yerden alınabilir. Öte yandan, yağmur suları biriktirilmeli. Üç tarafımız denizlerle çevrili, her zaman devreye sokmak zorunda değilsiniz ama deniz suyundan içme suyu elde etmenin teknolojisi elinizin altında olmalı. Arabalar, her gün yıkanmamalı ve yıkarken en az seviyede su kullanılmalı” tavsiyesinde bulundu.
YAĞIŞ AZLIĞININ ETKİ ALANI GENİŞLEDİ
Son dönemdeki hava durumunu da değerlendiren Çukurçayır “Yağış azlığı, şu an sadece Türkiye’nin sorunu değil. Türkiye de Avrupa da çok sıcak bir sonbahar ve kışa girdi. Bu durum, hava sistemlerinin bir sonucu. Kuzey Afrika üzerinden gelen sıcak hava, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da yukarıdan gelecek soğuk havayı bloke ediyor” dedi. Geçen yıl da yağışların ve doluluk oranlarının az olduğunu hatırlatan Çukurçayır, bu yıl bu durumun etki alanının Avrupa’yı da içine alan şekilde daha da genişlediğini ifade etti. Çukurçayır “Önümüzdeki ay yağış olur, aradaki açığı kapatırız. Türkiye, zaten Akdeniz İklim Kuşağında. Kışları ılık ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak’ diye düşünmek hata olur. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Hava sistemlerinin rotası daha kuzeye kayıyor. Akdeniz’in bir bölgesi ve bizim gibi ülkeler; olayları, aynı aylarda ve aynı illerde artık yaşamamak gibi bir durumla karşı karşıya. Yağışların, mevsim normallerinin altına düştüğü ilk andan itibaren tedbirler topluma duyurulmalı” değerlendirmesinde bulundu.
ANKARA VE İSTANBUL İÇİN YETERLİ SU STOKUMUZ YOK
Su kıtlığında nüfusun da etkili olduğuna işaret eden Çukurçayır “Doluluk oranları, artan nüfus nedeniyle umut vermiyor. Hem Ankara, hem de İstanbul için yeterli su stokumuz yok. Mevsim normallerinde yağış alsak da kullandığımız su miktarından ve artan nüfustan dolayı sorun devam edebilir. Türkiye’nin ‘mevsim normalleri’ zaten çok iyi rakamlar değil’” diye konuştu. CEVDET FIRAT AYDOĞMUŞ'UN HABERİ
'da Takip Edin!
