Darbe girişiminin yönetim ve finans açısından değerlendirilmesi

Darbe girişiminin yönetim ve finans açısından değerlendirilmesi
Ekonomi Haberleri

Ak Bağımsız Denetim ve SMMM A.Ş. kurucu ortağı Doğuş Bektaş, darbe girişimi ile ilgili özellikle yönetimsel ve stratejik olarak bazı tespitler bulundu.

Ak Bağımsız Denetim ve SMMM A.Ş. kurucu ortağı Doğuş Bektaş, gelecek nesillere ders niteliğinde olacak bu tarihi darbe teşebbüsününün değerlendirmelerini paylaştı. 

Doğuş Bektaş, 'Genel çerçeveyi çizdikten sonra en önemli tespiti yapacak olursak, ana unsur vatandaş hesaba katılmadığı için, bu kapsamlı teşebbüs inanılmaz bir sürede bastırıldı' dedi.

Yapılan darbe girişimi, bize ülkemizde yaşanan bu hadiselerin temel sebebinin ve Finansal tarafının değerlendirilmesi gerekliliğini hissettirdiğini dile getiren Bektaş, darbe girişimi sonrası sosyal ve ticari hayat 5 ana başlıkta değerlendirdi.

1- Yönetim; bu konuda Cumhurbaşkanımız tarihimizin gördüğü en çalışkan ve bilinçli şahsiyetlerden. Ancak, Cumhurbaşkanımızın yönettiği unsurlarda çok ciddi bilgilendirilmesi gerekiyor. Hem devlet kademeleri-asker-polis hem de sosyal ve ticari. Mesela olay zamanında bankamatiklere çullanmak, benzin vermeyen benzinlikler görmek, markete kuyruğa girilmesi beni derinden yaraladı. Hadise bittikten sonra ekonominin temelini oluşturan Finansal her kuruluşa bu dönemde ve sonrasında görevler verilmeli. Muhasebe ayrı değerlendirilmeli, 100 bin muhasebeci şirket sahiplerinin elinden kurtarılıp devlet adına çalışan, devlete beyan ettiği beyanname ücretini şirketten değil vergi gibi kesilecek şekilde devletten almalı. Devlete özel beyannameler de vermeli, belirli ciroyu aşan şirketlere bu dönemlerde, finansal kriz dönemlerinde fırsatçılık yapamayacak çapraz beyanlar yaptırılmalı.

2- Ulaşım; Devletin ve özel araç sahiplerinin, Fransadaki kadar basit bir şekilde terör sonrası ücretsiz taşıma, belirli destekler sağlama eğitimi verilmeli. Bazı şeyler kanunla değil eğitimle oluyor maalesef, vatandaşlık bilinci oluşturulup vatandaş gibi davranmayanlar ayırt edilmeli.

3- Haberleşme; Devlet kanalları ve Özel Kanallar, belirli eğitim seviyesinde insanlar tarafından koordine edilmeli. Bu süreçlerde olayın vahametini artıracak, toplumu saflara ayırabilecek, vatadaşlık bilinci oluşturmak yerine hadiseleri körükleyecek hiçbir yayına müsaade edilmemeli.

4- Operasyon; Asker sulh zamanında eğitim savaş zamanında aksiyonunu alabilmeli. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarından haber alınamadığında bunların yerine anında ikame yapılabilmeli. Askerlik sanatı özel bir konu, doğru icra edilmeli.

5- Diğer; Polis-vatandaş-diğer kurum ve kuruluşlar tesadüfi tepkiler vermemeli. Toplum ve vatandaşlık bilinci oluşmalı ki bu da eğitimle mümkün. Sosyal medyada fotoğraf paylaşmak veya diğer arkadaşlar ile konuyu tartışmaktan öte bilinç oluşmalı.

Bunun ötesinde, daha evvel yaşadığımız sıkıntılardaki gibi kurumların bu krizleri kendi menfaatlerine göre değerlendirmesine müsaade edilmemeli. Banka vb kuruluşlar faiz artırmak veya kredi geri çağırmak yerine alternatif ürünler sunabilmeli, yapılandırmaya sıcak bakmalı.

SONUÇ OLARAK:

Bektaş, 'Bu gibi özel durumlar çok büyük fırsatlar doğurur. Eksikler doğru değerlendirme ile net tarif edilirse ortaya çıkartılırken önlemler de ileriye dönük daha hızlı tesis edilebilir. Bir devlet yönetimi, en başından en alt kademesine kadar tesadüfen yetişen insanlar şeklinde değil, asker gibi çocukluktan itibaren buna göre yetiştirilmeli. Devletin başına, bu tarihten sonra operasyonel olarak Yönetim-Ulaşım-Haberleşme-Operasyonel bağlı ne kadar birim varsa geçmişten bugüne kadar nasıl kurulduğu ve nasıl yönetildiği çok detaylı yıllar süren devletin içinden gelen yetişme şekliyle öğretilmeli. Buna ek olarak ülkeyi etkileyen ticari ve sosyal tüm birimler de aynı şekliyle anlatılmalı.

Bunlar zaten anlatılıyor dediğinizi duyuyor gibiyim, böyle olsa 3 senedir şahit olduğumuz belirli bankalar haksız kredi geri çağıramazdı, faiz oranı devletin başı söylemesine rağmen indirilmez olamazdı, Borsa ve Sermaye Piyasaları dibe vurmazdı, belirli sivil toplum örgütleri işinin dışına çıkamazdı, istihdam için devlet didinirken hala şirketler kayıtdışı beyan veremez muhasebesel hile yapamazdı, denetim sektörü "big 4" diye adlandırılan şirketlerin tekelinde olmaz ve şirketler nezdinde kıymet görürdü, uluslararası denetim standartları varken UFRS yerine MSUGT (Muhasebe Standartları Uygulama Tebliği) ile uydurma ara çözüm getirilmezdi, iletişim araçları kesilse bile her cep telefonunda her vatandaşın 112 acil arama gibi hiç kesilemeyecek basit bir temas noktası olurdu, özel durumlarda mahkeme kapansa bile adaleti en küçük yaşam biriminde elindeki devlet mühürüyle karar veren adalet temsilcileri devam ettirirdi' diye konuştu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...