Bluzdan vazgeçtik rujdan asla!

CANAN ERASLAN

Türkiye geçtiğimiz haftalarda çok ciddi bir döviz krizi yaşadı. Kurlar fırladı, bunu fırsat bilenler fiyatları katladı. Hepimiz kazancımızın ihtiyacımıza yetmesi için çabaladık. Kazancımız aynı ve hatta vergiden dolayı azalırken, ihtiyaçlardan vazgeçmeden geçinmenin yollarını denedik. Gezmeyi, alışverişe çıkma sayısını ve hatta alışverişe çıktığımızda sepete attığımız ürün sayısını azalttık. Çok beğendiğimiz ve ucuzlasın diye beklediğimiz bluzu, ayakkabıya baktık, almadık. Yani birçok şeyden vazgeçtik ama kozmetik ürünlerini almaya devam ettik. Yani, bluzumuzdan vazgeçtik ama rujumuzdan asla... Bu vazgeçilmez sektörün rakamları araştırmalara da yansıdı. Dünyada binlerce kişi arasında araştırma yapan bir şirket, Türkiye’de 2016’daki darbe girişiminden sonra etkileri zaman zaman zirve yapan ekonomik krizden en az etkilenen iki sektörün kozmetik ve gıda olduğunu ortaya koyuyor. Zaman zaman aldığı meyveyi bile azaltan kadınlar, söz konusu saç boyası ve makyaj malzemesi olunca hiç düşünmeden sepete attı. 

Bu davranışı, ambalaj üreticileri de doğruluyor. Ağustos ayında başlayan ve eylül ayının sonuna kadar devam eden döviz atağında gıda maddelerine yönelik ambalaj talebinde yüzde 20’ye varan azalma görülürken, kozmetik üreticisinin ambalaj talebinde yüzde 10 artış görülmüş. Yani gıdamızdan bile kesmişiz ama kozmetik alışverişimiz azalmamış artmış. Bir kozmetik markasının Türkiye genel müdürü bu davranışı “Krizde insanlar moralsiz oluyor. Kendilerini daha iyi hissetmek için bakım yapıyor” demişti.

38-45 yaş arası harcama zirvede

Kadınlar genellikle 30’lu yaşlardan sonra yaşlanma, yaşlı görünme korkusu yaşamaya başlıyor. Kozmetik harcamaları, 35 yaşından sonra bu korkunun zirve yaptığını gösteriyor. Çünkü yılda ortalama 15-17 milyar lira harcama yapılan kozmetik sektöründe en çok harcamayı 38-45 yaş arası kadınlar yapıyor. Bu yaşlardaki harcama tutarı 220 lira ile 250 lira arasında değişiyor. 45-55 yaş arasında harcama 200 lira civarında. 54-65 yaş arası kadınların kozmetik harcaması 156 lirayken, 18-29 yaş arasında 150 lira seviyesinde.

Pazar, dünyada 450 milyar dolar

Türkiye’de 20 milyar lirayı bulan estetik pazarı dünyada 450 milyar dolara ulaşıyor. Cilt bakım ürünlerinin büyüklüğü ise 150 milyar dolar seviyesinde. Ülkemizde son dönemde ‘merdiven altı’ tabir edilen alanlarda yapılan estetik operasyonlar yüzünden mağdur olanların sayısı artıyor. Epilasyon ve botoks ise ‘yetkisizlerin’ en fazla başvurduğu alanlardan biri. Bütün uyarılara rağmen hızla büyüyor.
Yaşlanma karşıtı ürünlere ayda 40 avro civarında harcama yapılıyor.
Estetik ameliyatlarına harcanan tutar yıllık 4 milyar doları buluyor.
Güzellik ve estetik pazarı her yıl yüzde 10 büyüyor. Beyazlaştıran kremler, botoks jeller, kırışık azaltan ürünler ilk sırada.

Estetik yaşı bile 20’lere düştü

Kozmetik kullanımı geçtiğimiz 10-15 yıla kadar 30’lu yaşlarda başlardı. Hatta ilk makyajını ‘gelin başı’ yapan kuaförün yaptığı genç kızlar çoğunluktaydı. Şimdi ise kozmetik kullanımı 15 yaş civarında başlarken, nemlendirici, kırışık azaltıcı etkisi olan ürünleri  kullanma yaşı 20’lere kadar düştü. Bu yaşlarda burun, göğüs gibi estetik ameliyatlarını yaptıranlar bile var.