Bakan Şimşek, yıl sonu hedefini açıklayarak 2026'yı işaret etti: 'Türkiye gelişmiş ülkeler kategorisine girmiş olacak'
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadeleni kararlılıkla yürütüldüğünü vurgulayarak ekonomide yıl sonu hedefini açıkladı. Bakan Şimşek, "Yaklaşık 1,1 trilyon dolarlık bir ekonomi haline geleceğiz. 2026 yılını Dünya Bankası'nın tanımıyla gelişmiş ülkeler kategorisine girmiş olacağız" şeklinde konuştu
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Haliç Kongre Merkezi'nde 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı'nda ekonomiye dair önemli açıklamalarda bulundu. Enflasyonla mücadelede kararlı olduklarını söyleyen Bakan Şimşek, önümüzdeki dönemde en önemli önceliğin de ihracat olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE BÜYÜK BİR AVANTAJA SAHİP
Dünyada çok ciddi bir jeopolitik çöküntü olduğunu belirten Bakan Şimşek, krizlerin büyük bir fırsat içerdiğini söyledi. Bakan Şimşek, "Ülkemiz açısından baktığımız zaman özellikle pandemi sonrası da bir trende dönüşmüş olan yakın yerlerden tedarik veya dost ülkelerden, piyasalardan tedarik trendi çok önemli bir trend. Dolayısıyla ben Türkiye'nin o açıdan çok büyük avantaja sahip olduğunu düşünüyorum. Orta Asya'yla, Balkanlar'la, Orta Doğu'yla, hatta Afrika'yla yine yakın ve dost ülkelerden tedarik noktasında ben Türkiye'nin ön plana çıkacağına inanıyorum. Bu trend bizim lehimize." dedi.
ENLASYONLA MÜCADELEDE KARARLIYIZ
Türkiye'nin küresel ekonomide öne çıkması için önce makrofinansal istikrarın tesis edilmesi gerektiğini dile getiren Şimşek, enflasyonla mücadelede kararlı olduklarını vurguladı. Bakan Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim programın üç tane temel bileşeni var. Birinci bileşeni dezenflasyon. Yani fiyat istikrarının tekrar sağlanması. Maalesef dünyada da pandemi sonrası çok yüksek enflasyonist bir dönem söz konusu ama tabii Türkiye'de enflasyon çok daha yüksek seviyelerde. Enflasyonun yüksek olduğu yerlerde iş yapmak kolay değil. Öngörülebilirlikten, sürdürülebilir büyümeden bahsetmek zorlaşıyor. Türkiye'yi tekrar yüksek, sürdürülebilir, dengeli bir büyüme patikasına sokmak için enflasyonla mücadelede kararlıyız. Daha önce başardık, tekrar başaracağız.
Dezenflasyon programı deyince aklımıza tabii ki parasal sıkılaşma geliyor. Dünyada da öyle... Aslında sadece Türkiye'de değil. Bakın size bir rakam vereyim. Son 21 ayda 12 gelişmiş ülke toplam 107 kez, 22 gelişmekte olan ülke ise 162 kez faiz artışına gitti ve şu anda küresel enflasyon aşağı yönlü bir trend idi ama uzun vadeli ortalamaların hala çok üzerinde. Dolayısıyla ülkemizde de bir parasal sıkılaşmaya gidiyoruz."
SEÇİCİ KREDİ DÜZENLEMESİNE GİDİLECEK
Kredilerin üretim, istihdam ve yatırım için kullanılacağının altını çizen Bakan Şimşek, önceliğin ihracat olduğunu vurguladı. Bakan Şimşek, "Cumhurbaşkanımızın da hep vurguladığı gibi yatırım, istihdam, üretim ve ihracat perspektifine sahibiz. Ülkemizdeki kıt kaynakların bu alana kanalize olması noktasında kararlıyız. O nedenle de seçici kredi düzenlemelerine gidiyoruz. Bunun yanında tabii miktarsal sıkılaştırma da söz konusu ve bir bütünlük içerisinde baktığımız zaman önümüzdeki dönemde tabii ki enflasyonun özellikle 2024’ün ikinci yarısından sonra çok ciddi bir şekilde aşağı yönlü kalıcı bir trende girmesini bekliyoruz. Çünkü para politikası gecikmeli olarak çalışıyor. Kredi politikası, benzer şekilde maliye politikası tabii depremin etkisiyle bir süre daha genişleyici gibi görünebilir ama depremin etkilerini bir kenara bıraktığımız zaman aslında biz tekrar Maastricht kriterlerine ulaşmaya yönelik çok ciddi tedbirler aldık. Bu tedbirler sayesinde maliye politikasındaki bozulma geçici olacak." ifadelerini kullandı.
ALMANYA'NIN EN BÜYÜK 50 FİRMASIYLA TEMAS KURULDU
Almanya ile kurduğu temasları anlatan Bakan Şimşek, Almanya'nın en büyük 50 firmasının CEO ve CFO'larının olduğu bir etkinlikte Türkiye'nin yeni programını anlattıklarını söyledi.
Dünyanın düşük bir büyüme döneminde olduğuna işaret eden Şimşek, "Önümüzdeki 5 yıl ortalama yüzde 3 civarında küresel büyüme öngörülüyor. Bu kısmen tabii ki yüksek enflasyonla mücadele için parasal sıkılaştırmayı yansıtmakla birlikte aslında daha yapısal birtakım karşı rüzgarları yansıtıyor. Çünkü dünya çok büyük bir borç içinde ve bu büyümeyi sınırlıyor. Nüfusta ciddi bir yaşlanma söz konusu. Yatırımlarda nispeten düşük bir seyir var. Verimlilik düşük seyrediyor. Bütün bunları bir arada düşündüğümüzde zaten büyümeyi sınırlıyor." ifadelerini kullandı.
"ÇOK CİDDİ KREDİ NOT ARTIŞLARI GELECEK"
Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin notuna ilişkin olumlu değerlendirmelere başladığını belirten Bakan Şimşek, Fitch'in Türkiye'nin görünümünü bir derece yükseltip negatiften durağana dönüştürdüğünü, bir başka kuruluşun bankaların negatif görünümünü durağana dönüştürdüğünü, bunların ilk adımlar olduğunu ve çok ciddi kredi not artışlarının yakın zamanda geleceğini söyledi.
Bakan Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu da ülkenin risk primini düşürecek. Bu da firmalarımızın daha uygun koşullarda hem içeride hem dışarıda finansman imkanlarına kavuşmasını sağlayacak. Dolayısıyla sabredersek, bu programı kararlılıkla uygularsak ki bu konuda en ufak bir tereddüt yok hem fiyat istikrarını sağlayacağız hem tekrar ülkemizi yüksek büyüme patikasına koyacağız hem de yapısal birtakım diğer sorunlarımızı, mesela cari açığımızı, daha sürdürülebilir bir noktaya düşürmüş olacağız. Bu açığın finansmanını da çok uygun koşullarda yapabileceğiz. Onun için gerek içeride gerek dışarıda Türk iş dünyasının biz kabiliyet gücüne dinamizmine inanıyoruz çünkü Türkiye'nin en büyük avantajları sizlersiniz. Sizler dünyanın dört köşesinde gerçekten inanılmaz başarı hikayeleri yazıyorsunuz."