ABD'nin arka bahçesine girdi: 80 yıllık dolar saltanatına Çin darbesi

Dolara savaş açan ve 'yuan' ile ticaretle ABD'nin finansal hegemonyasını kırmayı hedefleyen Çin, bu alandaki hamlelerine yenilerini ekledi. Çin, Brezilya üzerinden ABD'nin arka bahçesine girdi. İki ülke arasında yapılan anlaşmaya göre, 150 milyar dolarlık ticaret 'yuan' ve 'real' üzerinden gerçekleştirilecek.
Küresel ekonominin yükselen devi Çin, para birimi 'yuan' ile 'dolar'a adeta savaş açtı. Çok değil, yaklaşık 65 sene önce 45 milyon insanı kıtlık nedeniyle kaybeden Çin'in uluslararası para birimi olan dolara meydan okuyacak seviyeye gelmesi ise ekonomik dengelerin tartışılmasına neden oldu. Peki Çin, nasıl oldu da dolara meydan okuyacak seviyeye geldi?
1949 yılında, Komünist Parti ve Mao Zedong öncülüğünde Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilan edilmesinden sonra uzun yıllar kapalı bir ekonomi yapısı gösteren Çin, yürürlüğe koyduğu kolektif tarım uygulamasıyla toprağın verimini artırdı. Ardından 80’lerin başında çiftçiler kotanın üzerinde üretim yapıp fazla üretimi el altından satmaya başladı ve bu da özel teşebbüsün önünü açtı.
ÖNCE KİŞİLER, SONRA TOPLUM
Yaptığı reformlarla Çin ekonomisine damgasını vuran Deng Xiaoping’in "Bazı kişiler ve bölgeler önce zenginleşsin, sonunda toplumun tümü zenginleşecektir" sözü de 1980 sonrası dönemdeki değişim sürecinin en açık ifadesi oldu.
Hem sahip olduğu toprak parçası hem de nüfus bakımından dev bir ülke olan Çin, son 30 yılda gerçekleştirdiği reformlarla Dünya ekonomisinin en önemli güçlerinden biri haline geldi. Çin'in yükselişi ise 90'lı yıllarda başladı. O dönemde doğrudan yabancı sermaye yatırımları özellikle ihracat sanayinde ve büyümede itici güç oldu. Reformların odağı olan kamu işletmelerinin modernizasyonu ve üretim faktörlerinin verimsiz alanlardan verimli alanlara kaydırılması büyümede anahtar rol oynadı, şehirleşme tavan yaptı.
YUAN'IN DOLARA SAVAŞ AÇMA SÜRECİ
Bu dönemde 'Çin malı' olarak tabir edilen kalitesiz üretim ivme kazandı. Bu kötü imaj, uzun bir süre ürettikleri kaliteli ürünlerin üzerine de yapıştı. Ancak teknoloji ürünleriyle bu izi de sildiler. Şimdilerde ise dev ekonomisinin gücünü arkasına alan Çin, Suudi Arabistan ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkeleri borçlandırarak ticarette yuanın ağırlığını artırmaya çalışıyor. Çin ve Brezilya arasında 150 milyar dolarlık ticaret, yuan ve Brezilya para birimi real üzerinden gerçekleştirilecek.
Avrupa ülkelerinde de atağa geçen Çin, Fransa ile yuan üzerinden 65 bin tonluk doğal gaz ticaretine başladığını duyurdu.
Ticarette 'dolarsızlaşma' süreci Suudi Arabistan’la da hız kazandı. Günde ortalama 7,5 milyon varil ile dünyanın en büyük petrol ihracatçısı konumundaki Suudi Arabistan’ın, petrolü dolar üzerinden fiyatlandırmayı bırakıp yuana dönmesi, ardından Katar’ın da sıvılaştırılmış gaz için aynı adımı atması, doların uluslararası döviz piyasasındaki hegemonyasına yönelik büyük bir darbe oldu.
Çin, son altı yılda gelişmekte olan ülkelere de acil durum kredisi olarak büyük çoğunluğu yuan cinsinden olmak üzere 185 milyar dolar borç verdi. Bu, aynı dönemde IMF’nin verdiği 144 milyar dolar krediden daha fazla.
TAHTI SALLANTIDA
Doların tahtını sallayacak asıl gelişme ise merkez bankalarının döviz rezervlerinde ortaya çıktı. IMF tarafından yayınlanan rapora göre, doların dünyadaki merkez bankalarının döviz rezervlerindeki payı 2021 sonu itibarıyla yüzde 70’ten yüzde 59’a düştü. Bu oran da kayıtlara göre son 25 yılın en düşük seviyesi olarak geçti.
Son gelişmeler ve rakamlar ışığında Çin, önümüzdeki yıllarda yaklaşık 80 yıldır uluslararası para birimi olan ABD dolarını saf dışı bırakabilecek gibi görünüyor.