Prof. Rod Ellis: Yabancı dil öğrenirken aceleci davranıyorsunuz

Türklerin, dil öğrenirken yaptıkları hataları anlatan Ellis “Yabancı bir dil öğrenme hakkında bilinmesi gereken ilk şey, bu sürecin çok yavaş bir süreç olduğudur” dedi.
MAHMUT ÖZAY'IN HABERİ - Türkiye’deki veliler en çok İngilizce için yatırım yapıyor. Liseden mezun olana kadar yaklaşık bin saat İngilizce dersi alınıyor ama ülkemizde İngilizce konuşulamıyor. ‘Yabancı dili bir türlü niye öğretemiyoruz?’ sorusunu ikinci dil edinimi ve görev tabanlı dil öğrenme konusunda dünyada çalışmalarından en çok alıntı yapılan profesör Rod Ellis’e sorduk. Altınbaş Üniversitesi’nin daveti ile İstanbul’a gelen Avustralya Curtin Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde araştırma Profesörü olan Rod Ellis “Birkaç ders alıp akıcı bir konuşmacı olmayı beklemek büyük hata” dedi. Rod Ellis’in cevapları şöyle:
> Öğrenme nasıl olmalı?
Yabancı bir dil öğrenme hakkında bilinmesi gereken ilk şey, bu sürecin çok yavaş bir süreç olduğu. Bir dil üzerinde uzmanlaşmak birçok yıl gerektirir. İlk aşamalar aslında oldukça zordur. Söylemek istediğim temel şey, azimle devam etmek gerekiyor. Birkaç ders alıp akıcı bir konuşmacı olmayı beklemeyin. Bu mümkün değildir.
> Aileler özellikle dil konusunda baskı kuruyor. Onlara ne önerirsiniz?
Evet, aslında bu sorunla özellikle Çin’de karşılaştım, ebeveynler oldukça talepkârdı. Çocuklarının her derste ne öğrendiğini bilmek isterlerdi. Ve bu, bir dereceye kadar burada bahsettiğim görev temelli dil öğretimi ile uyumlu değil çünkü öğrencilere ne öğrendiklerini sorarsanız muhtemelen annelerine ne öğrendiklerini anlatamayacaklardır. Bu nedenle ebeveynleri memnun etmek için çocukların eve götürebilecekleri ve ebeveynleriyle birlikte yapabilecekleri bir dizi aktiviteye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Böylece ebeveynler, çocuklarının yaptığı aktivitelerin aynısını yapmanın aslında neleri içerdiğini görebilirler.
> Öğrenmede ideal bir yaş var mı?
Bu, cevaplaması oldukça zor bir soru. Çünkü birçok öğretim bağlamına ve gerçekleşen duruma bağlıdır. Ancak eğer öğretim, görev temelli dil öğretimi gibi deneyimsel bir dil öğretimi yaklaşımına dayanıyorsa o zaman çocukların küçük yaşlardan itibaren başlaması iyi bir fikirdir. Öte yandan, ikinci bir dili erken yaşta öğrenmeye başlamanın, belki herhangi bir ortaokula başlamamış çocuklarla karşılaştırıldığında her zaman daha yüksek düzeyde yeterlilikle sonuçlanmadığını biliyoruz. Çoğu şey öğrenme şartlarına bağlıdır. Dürüst olmak gerekirse bana yönelttiğiniz sorunun net cevapları yok. Dil öğrenimi durumlarında net cevaplar vermek kolay değildir. Özetlemek gerekirse çocuklara, sadece doğal dil edinim süreçleriyle uyumlu bir şekilde yabancı bir dil öğretildiği takdirde çok küçük yaşlarda ikinci bir dil öğretmek iyi bir fikirdir.