Öğrenci sayısı artıyor gelen para artmıyor

Uluslararası öğrenciler ucuz eğitim için Türkiye’ye akın ediyor, ancak kazanç artmıyor. Pandemi öncesi 155 bin olan uluslararası öğrenci sayımız 300 bine yaklaştı.
MAHMUT ÖZAY'IN HABERİ
Uluslararası öğrenci sayısının 2030 yılına kadar dünya genelinde 10 milyonu bulacağı öngörülmekte. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün “300 bine yakın olan payımızı 2030’da 1 milyona çıkaracağız” çıkışında bulundu. Salgın öncesi 155 bin olan uluslararası öğrenci sayımız bu dönem itibarıyla 300 bine yaklaşmış durumda. Hedeflenen rakamlara ulaşmak ve dünyada 200 milyar dolarlık pastadan pay almak için Türkiye’de topyekûn bir seferberlik var. Edindiğimiz bilgilere göre Yükseköğretim Kurumu (YÖK) bu konuda ilgili başkanlıklarla çalışma yürütüyor. Önümüzdeki hafta bu konuda bir istişare toplantısı gerçekleştireceği ay sonunda ise bir çalıştay yapacağı öğrenildi. YÖK’ün davetlisi olarak çalışmalara katılacak isimlerden birisi de Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan... Altınbaş Üniversitesi 13.500 öğrencisinin hemen hemen yarısı uluslararası öğrencilerden oluşuyor. Bu süreci yakından bilen ve gelişmeleri takip eden Prof. Dr. Çağrı Erhan’a, hedeflerin gerçekleşmesi için yapılması gerekenleri ve önerilerini dinledik. İşte Çağrı Erhan’ın sorularımıza verdiği cevaplar:
KOORDİNASYON GEREKLİ
Üniversitelerimizin kalitesi sadece yakın coğrafyamızda değil bütün dünyaca malum. Bunlar ülkemizi cazibe merkezi hâline getiriyor. Uluslararası eğitim hareketliliğinden daha fazla pay almanın yolu paydaşlar arasında koordinasyondan geçiyor. YÖK, MEB, Dışişleri, İçişleri, THY, Ticaret Bakanlığı, Göç İdaresi gibi... Örneğin Afrika’dan bir öğrenci okumak için ülkemize gelmek istiyor. Gerekli belgeleri üniversiteye gönderiyor. Ardından akseptans (gerekli olan kabul belgesi) alıyor. Bu öğrenci, öğrenci vizesi alamazsa Türkiye’ye gelemez, yerleşim müsaadesi alamazsa Türkiye’de kalamaz. Dolayısıyla bunlar çok iyi organize edilmeli.
Biz diyoruz ki 4 yıl misafir öğrenci ömür boyu dostluk. Bunun devamı için irtibat şart. Bu kadar farklı devlet kurumu ve özel sektörü ilgilendiren bir hususta başarının yolu belli. Geçmiş yöntemleri sürdürürsek hedef gelir ama istenilen veriyi tam alamayız. Acilen ‘Uluslararası Öğrenci Ajansı’ adıyla bu işten sorumlu bir üst kurum oluşturulmalı. Diğer paydaşlardan temsilci olmalı ama tek yetkili burası olmalı. ‘Öğrenciye akseptans nasıl verilecek, acenteler akreditasyonu kimden alacak, denetimleri kim yapacak’ sorularını koordine etmeli. Bunlar yapılmaz ise farklı paydaşların otak bir noktada uyumu bulması vakit alır.
EN BÜYÜK AVANTAJ THY
Dünyada 193 ülke var, ülkemize gelen 170 ülkeden öğrenci var. Farklı coğrafyalardan da öğrenciler gelmeye başladı. Eğitim Ekonomisi İş Konseyinin farklı ülkelerde forumlara katılması olumlu yansıdı. Önemli olan belli bir grubu buraya getirmek. Onlar kaliteyi gördükten sonra başkaları da geliyor. Ülkemizin en büyük avantajı THY... Dünyanın her yerine direkt ulaşabiliyor.
FİYATLARIMIZ ÇOK DÜŞÜK
Gelen öğrenciler için uyguladığımız fiyatlar ABD, İngiltere üniversitelerine göre kıyaslandığında son derece düşük. En çok uluslararası öğrencisi olan ilk 10 ülkeden biriyiz. Maalesef bu ekonomiden kendi aldığı öğrenci sayısı kadar pay alamıyoruz. Dünyada yaklaşık 150-200 milyar dolarlık bir piyasada bahsediyoruz. Türkiye ekonomisine katkısı ise 1-1,5 milyar civarında... Üstelik bu rakama yeme, içme, seyahat tamamı dâhil. Niye mi böyle?
Ülkemizde 300 bine yakın uluslararası öğrenci var ama Türkiye’de vakıf ile devlet üniversiteleri arasında öğrenci ücretlerinde uçurum var. Vakıf üniversitelerimizde tıp fakültesi ücretleri 20 bin dolar iken, devlet üniversitelerimizde bu rakam 3-5 bin dolar. Üstelik bunlar devletin en iyi tıp fakülteleri. Bu tablo vakıflar aleyhine bir rekabet oluştururken, ülke ekonomisine de negatif bir etki getiriyor. Bunun çözümü ‘taban fiyat’ uygulamasıdır. Eğitim kalitemiz ortada, diplomalarımızın her yerde tanındığını biliyoruz. Bir üst otoriter ‘Tıp, Mühendislik... eğitimleri şundan aşağı olamaz’ demeli. Bunu yapmadığımız sürece kaç öğrenci gelirse gelsin maalesef pastadan alacağımız pay hep aşağıda kalır.