Mustafa Aydın: Diplomalı işsizliği uygulama bitirir

Mustafa Aydın: Diplomalı işsizliği uygulama bitirir

EĞİTİM Haberleri

İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın'a göre gençlerinm bilgi ve ürüne dönüştürmesinin tek yolu uygulamaya ağırlık vermek

Murat Öztekin İSTANBUL
Türkiye'nin en temel 'kronik' sorunlarından biri işsizlik. Bunun en önemli boyutlarından biri ise nbsp;'diplomalı işsizlik.' Gençler bin bir zorlukla tamamladıkları eğitimin ardından diploma sahibi oluyorlar, fakat bu çoğunlukla hayallerindeki işe kavuşmalarına yetmiyor. Buna karşılık piyasanın 'kalifiye' eleman ihtiyacı da gün geçtikçe artıyor. nbsp;
Bir kısırdöngüye dönüşen meselenin çözümü için elini taşın altına koyan eğitim kurumları var. Bunların başında İstanbul Aydın Üniversitesi geliyor. 'Diplomalı işsizlik' sorunu ve çözüm yollarını uzmanına, İstanbul Aydın Üniversitesi'nin 'mesleki eğitimci' ödülü sahibi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın'a sorduk… nbsp;
Her gün büyüyen diplomalı işsizliğin önlenmesi için ne yapılabilir?
Yükseköğrenim kurumlarında okuyan 6 milyon gencin istihdamı için yeterli kaynağın bulunmadığını görüyoruz. Yeterli imkân olmamakla beraber eğitim siteminden kaynaklanan problemler de var. Bunun temel sebeplerinden biri eğitim programlarının sektörün ihtiyaçlarına göre kurgulanmamasıdır. Fakat asıl sebep uygulamalı eğitimden uzak olan ezberciliğin eğitim sistemimize hakim olmasıdır. Öğrenci aldığı teorik eğitimi bilgi ve ürüne dönüştüremiyor. nbsp;
Bunun için ne yapılabilir?
1960'larda yazılmış bir eğitim kitabını hiç değiştirmeden hâlâ eğitim kurumlarınızda okutuyorsanız büyük problem var demektir. Bir sektörü dünyaya adapte etmek istiyorsanız, bu sektörlerdeki kişilerin yetiştiği eğitim müfredatını değiştirmek zorundasınız. Daha sonra yapılacak olan ise kişileri daha üniversitede okurken aldıkları eğitime dokunabilir kılmak. nbsp;
Bu nasıl mümkün?
Daha eğitim sırasında onları sektörle buluşturmak lazım. Bizim bu hususta bir ayrıcalığımız var. 250 binin üzerinde iş ortağımız var. Öğrenci hangi sektörde okuyorsa onunla alakalı kamu veya özel sektördeki bir kurumda uygulama yapıyor. Yüzde 86 işe yerleştirme oranına sahibiz. Tabii daha ilköğretim yıllarından öğrencinin kabiliyetlerine göre yönlendirilmesi lazım. Çağdaş dünya, eğitimi ve kurumlarını sınıflandırmış. nbsp;
Öğrenci bilgiye dokunabilmeli
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, önümüzdeki yıllara ilişkin hedeflerini ise şöyle açıklıyor: "Son dönemde sağlıkta çok ön plana çıktık. Türkiye'de bu konuda çok büyük bir ihtiyaç var. Tıp fakültesi için çalışmalarımız sürüyor. Diş hekimliği fakültemiz çok güçlü durumda. Hukuk fakültemizde öyle… Üniversitemizin en önemli özelliği ezbere dayalı değil uygulamaya dayalı bir üniversite olması. Öğrenci bilgiye dokunamıyorsa bunun bir anlam ifade etmediğini düşünüyoruz. Bunun için öğrenci odaklı bir sistem oluşturduk. Çocuklarımızın dünyayı tanımaları için yurt dışı programlarını aktif olarak kullanıyoruz. Her yıl 500 öğrencimizi yurt dışına gönderiyoruz. Bunun dışında burada müthiş bir sosyal faaliyet var. Yılda yaklaşık 800 etkinlik gerçekleştiriyoruz." nbsp;
Üniversite dünya insanı yetiştirmeli

İşsizliğin çözümüne ilişkin "Türkiye'de istihdam sahaları sınırlı. Dolayısıyla Türkiye'yi çevreleyen birinci kuşak ülkeler için eleman yetiştirmemiz lazım" diyen Dr. Mustafa Aydın, bunu da şöyle açıklıyor: "Bunun için üniversiteler dünya insanı yetiştirmek zorunda. Milli sınırlar içindeki ihtiyaçlara göre değil, global ihtiyaçlara göre insan yetiştirmek lazım; çok dilli, çok kültürlü, çok bilgili. Bunu yapabilmek için ise kampüsünüzü uluslararası bir kampüs yapmalısınız. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Öğrencinizin asgari %15'i, hocaların da asgari%5'i yabancı öğrenci olacak.
Şu anda 5 milyon "international student" (dolaşan öğrenci) var. Bunun 700 bini ABD'de, 500 bini İngiltere'de, 400 bin Almanya'da. Türkiye'de şu anda 80 bin uluslararası öğrenci var, 2023 hedefimiz ise 200 bin. Ama biz bu rakamı da aşabiliriz. Çünkü bulunduğumuz coğrafi konum, ulaşılabilirlik, eğitimdeki seviyemiz ve diğer birçok ülkeyle aramızdaki tarihî bağlar buna müsait. Ama yıllarca siyasi mülahazalardan dolayı bu potansiyel kullanılamadı. Orta Doğu'daki öğrenciler şeriatı getirebilir, Türki Cumhuriyetlerdekiler komünizmi getirebilir diye alınmadılar. Yabancı öğrenci kabulü için YÖS diye bir imtihan vardı ama aslında bu yabancı öğrenci kabul etmeme sınavıydı. Bu kırıldı çok şükür."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...