10 çocuktan 1’i otizmli olabilir

Özel çocukların her geçen gün sayısının arttığına dikkat çeken uzman Karaarslan, gelecekte gördüğümüz 10 çocuktan 1’inin otizmli olabileceğini söyleyerek “Her geçen gün sayının artması bizleri çok korkutuyor” dedi.
MAHMUT ÖZAY'IN HABERİ
Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü... Altınbaş Üniversitesi, özel ihtiyaçlı çocuklara farkındalık oluşturmak için bu defa onlarla en çok vakit geçiren annelere özel bir eğitim programı hazırladı. Proje çerçevesinde nöroçeşitliliği olan çocuğa sahip anneler için 3 haftalık bir eğitim programı startı verildi. Her hafta farklı bir konunun işleneceği eğitim programının ilk haftasında stres yönetimi ele alındı. İlerleyen haftalarda aile içi destek konusunun da işleneceği programa 100 anne katıldı.
İSTATİSTİKLER KORKUTUYOR
Nöroçeşitliliği olan çocukların Türkiye’deki net sayısının belirsiz olduğuna dikkat çeken Uzman Çocuk Gelişimcisi ve Eğitimcisi Hediye Zarin Karaaslan, tanılama grubuna girmeyen çok sayıda çocuğun olduğunu belirtti. Her geçen gün sayının artığını vurgulayan Karaarslan, “Otizm inanılmaz derecede artmakta. Bu noktada gelecek yıllardaki sayı bizleri çok korkutuyor. Bundan 15-20 yıl sonra belki her 10 çocuktan 1’inin otizmli olduğunu söyleyeceğiz. Şu anki istatistikler bunu gösteriyor. 2020 yılında ABD de yapılan araştırmada Otizmin 54/1 olduğu tespit edildi” dedi.
Anne ve babaların kaygı ve streslerinin doğrudan çocuğun gelişimini engellediğini belirten Hediye Zarin Karaarslan, hedeflerinin anne ve babaların kaygılarının ne olduğunun farkına varmalarını sağlamak olarak yorumladı. Karaarslan, “Kazanılacak farkındalıkla ebeveynlerimiz bu konuda rahatlayabilecekler. Bizler de süreç içerisinde çocukla daha rahat ilerlemiş olacağız” şeklinde konuştu.
ŞÜPHELERİ GÖRMEZDEN GELMEYİN
Özel çocukların eğitiminin erken yaşta başlamasının gelişimleri için çok önemli olduğunu kaydeden Karaarslan, çocuk üzerinde hissedilen en ufak bir şüphede uzman desteği alınması noktasında ebeveynleri uyardı. Şüphelerin peşine düşülmediğinde bazı semptomların artabildiğine dikkat çeken Karaarslan “Erken müdahaleyle ortadan kaldırabileceğimiz durumların çok daha uzun sürmesine neden olabiliyor. Bu noktada erken tanı, erken müdahale, doğru yöntem ve doğru uzmanlarla çalışmak son derece önemli” şeklinde konuştu.
ANNE-UZMAN İŞ BİRLİĞİ ŞART
Eğitim programını hazırlayan Altınbaş Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi, Psikolog Esra Gül Koçyiğit, özel ihtyaçlı çocuk sahibi olan ailelerin normal çocuklara sahip olan ailelere göre hem sosyoekonomik hem de ailevi işlevsellikler anlamında biraz daha fazla kaygı yaşadıklarını belirtti ve ekledi: Aile içerisinde birbirleriyle olan iletişimleri noktasında stres ve kaygı işlevselliklerini olumsuz etkiliyor. Bu çocukların bakımında anneler daha fazla rol üstleniyor. Bizler de annelerin üzerlerindeki yükü biraz da olsa hafifletmek üzere bu eğitim programını hazırladık. Stresle ve kaygıyla başa çıkabilmeleri, çocuklarına daha fazla fayda sağlamaları ve daha pozitif bir aile ortamının olması için katkıda bulunmak istedik. Çünkü bu tip aileler uzaman iş birliğine ihtiyaç duyuyor.
“ONLARA HOR BAKILMAMASINI İSTİYORUZ"
Programda eğitim alan annelerden Zeynep Gökmen, 10 ve 7 yaşlarında özel ihtiyaçlı iki çocuğu olduğunu belirterek, tecrübesini şu ifadelerle paylaştı: Anne tecrübeli olunca çocuklarla çok yol katediyor. Ancak anne olarak bu süreçte fiziksel ve ruhsal anlamda yıpranıyoruz. Çocuklarımızın biraz daha topluma katılmasını, onlara hor bakılmamasını istiyoruz. Bizleri anlamlarını ve anlayış göstermelerini bekliyoruz. Bu tarz programların da farkındalık oluşturması adına çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Annelerin çocuğun gelişimi için eğitimli ve bilinçli olmaları önemli. Bu eğitim programları bunu sağlıyor.