Yılbaşı Hediye Fikirleri, Değişik Yılbaşı Hediyeleri, El Yapımı Yılbaşı Hediyeleri ve Yılbaşı Hediye Paketleri Burada!

Yılbaşı hediye fikirleri, değişik yılbaşı hediyeleri, el yapımı yılbaşı hediyeleri ve yılbaşı hediye paketleri son günlerde en çok merak edilen konular arasın yer alıyor. 2018 için artık sayılı zamanlar kalırken insanlar birbirlerini ''yılbaşı hediye fikirleri, değişik yılbaşı hediyeleri, el yapımı yılbaşı hediyeleri ve yılbaşı hediye paketleri' gibi ince fikirlerle mutlu etmenin yolunu arıyor.
Yılbaşı hediye fikirleri, değişik yılbaşı hediyeleri, el yapımı yılbaşı hediyeleri ve yılbaşı hediye paketleri ile ilgili aradıklarınıza buradan ulaşabilirsiniz. 2018'e artık sayılı zamanlar kala; yeni yıla girerken insanlar birbirlerine ''yılbaşı hediye fikirleri, değişik yılbaşı hediyeleri, el yapımı yılbaşı hediyeleri ve yılbaşı hediye paketleri'' verebilmek için Googla'da değişik şeyler arıyor. Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakırken; kırdığımız, üzdüğümüz yakınlarımızı bir nebze olsun düldürebilmek, mutlu edebilmek için en güzel yılbaşı hediye fikirleri, değişik yılbaşı hediyeleri, el yapımı yılbaşı hediyeleri ve yılbaşı hediye paketlerine haberimizden ulaşabilirsiniz.
İşte yılbaşı hediye fikirleri, değişik yılbaşı hediyeleri, el yapımı yılbaşı hediyeleri ve yılbaşı hediye paketleri gibi aradıklarınız...
SEVDİKLERİNİZE EN GÜZEL HEDİYELER İÇİN TIKLAYIN
Öncelikle hediye işi gönül işi. Büyüklerimizden duyduğumuz ‘’hediyenin küçüğü büyüğü olmaz’’ lafı boşuna değil. Hatta fiyatı düşük, anlamı büyük hediyeler sevdikleriniz üzerinde daha kalıcı olacak izler bırakır ve anlamlı olur. Eğer hediye alacağınız kişi erkekse hediye seçiminin kâbus olacağı düşünülür. Çünkü erkeğe hediye almak zordur diye biliriz. Peki gerçekte öyle mi?
En sevdiği parfüm, kişiye özel, üzerinde mesajınız bulunan nakışlı bir gömlek, sevdiği yazara ait bir kitap, kahve seviyorsa bir paket kahve çekirdeği ve karizmatik bir kupa, soğuk günlere özel içini ısıtacak bir atkı ya da bir kravat sizce de şık olmaz mı?
Ya da kapsamlı bir tıraş seti;
Hediye alacağınız kişi en yakın kız arkadaşınızsa işiniz biraz daha kolay. Çanta seviyorsa özel günlerde kullanabileceği şık bir çanta onu fazlasıyla mutlu eder.
Ya da kadınların karşı koymakta zorlanacağı bir kutu çikolata;
Peki ya bir çizme?
Gelelim en özel kişiye. Sevgilinize hediye alacaksanız düşüncelerinizi biraz daha zorlayın. Çift olarak çekilmiş bir fotoğrafınızı kara kalem olarak çizdirmeye ne dersiniz? Yahut sevdiği küçük şeylerin içinde yer aldığı bir hediye sepeti? Sinema seviyorsa fim şeridinden oluşan bir yastık ya da kupa da keyfine keyif katar. Ya da sizi her zaman hatırlatacak olan bu bileklikler;
Yılbaşı ruhuna uygun bu gösterişli botlar;
Gözlük, cüzdan ve saatten oluşan bu işlevli set;
BURÇLARA GÖRE YILBAŞI HEDİYELERİ FİKİRLERİ
Yılbaşı yaklaşırken alacağınız hediyeye karar veremediniz mi? Yukarıdaki verdiğimiz fikirlerin dışında hediye almak istediğiniz kişinin burcunu biliyorsanız aşağıdaki ilgili habere tıklayarak burçlara göre hediye fikirlerinden yararlanabilirsiniz. Hangi burç hangi hediyelerden hoşlanır? Belki de aradığınız yılbaşı hediyesini burada bulabilirsiniz.
Noel Baba da kimmiş! Siz 'Lâleli Baba'yı bilir misiniz?
İstanbul'da Beyazıt'tan Aksaray'a giderken sağda, yol seviyesinden yüksekte, çevreye hâkim zarif bir cami vardır. Lâleli Camii... Bulunduğu semte adını vermiş olan bu cami, Osmanlı Padişahı III. Mustafa tarafından 1759-1763 yılları arasında Mimar Mehmed Tahir Ağa'ya inşa ettirilmiş bir külliye içerisinde yer almaktadır. Caminin adı ise, Lâleli Baba'dan gelmektedir. Lâleli Külliyesi padişahlarca yapılmış son külliyedir. Türbe üzerindeki kuş evleri de görülesidir hani… Osmanlı'nın hayvanlara da ne denli önem verdiğinin somut delillerinden sadece biridir.
İşte, camiye adını veren Lâleli Baba ile padişah arasında geçen bir hikâyeden bahsedeceğim. Sultan, bu camiyi yaptırırken çevrede Lâleli Baba nâmında her sözü hikmetli evliya bir zâtın yaşadığını öğrenir. Onunla görüşmek, sohbetinden istifade etmek istediğini söyleyerek haber gönderir. Lâleli Baba, padişahın kendisini ziyaret etmek istediği haberini alınca buyur eder. Padişah, Lâleli Baba'nın sohbetinden pek memnun kalır ve onunla daha sık görüşme arzusunu belirterek ayrılırken bir soru sorar: "Efendi hazretleri, bu dünyada en güzel şey nedir acaba?"
Lâleli Baba cevap verir: "Bu dünyada en değerli şey yiyip içtikten sonra sıkıntısız biçimde def-i hâcetini yapabilmektir" der…
Pek tabii Padişah bu cevaptan pek hoşnut olmaz. Başından beri hikmetli konuşmalarıyla kendisini etkileyen kişiye böyle bir cevabı pek yakıştıramaz, nezaketsiz bulur. Padişahın gönlünden geçen bu düşünce ve itiraz, Lâleli Baba'ya mâlum olur. "Hele biraz vakit geçsin de..." manasında bir tebessümle Sultan'a mukabele eder. Velhâsıl, Padişah ve beraberindekiler oradan ayrılıp saraya dönerler. Ertesi gün padişah nedendir bilinmez rahatsızlanır. Bir türlü helâya gidememekte, dolayısıyla ihtiyacını giderememektedir. Saray hekimleri seferber olurlar. Çeşitli otlar ilaçlar karışımlar... Nâfile. Hiçbir çare bulamazlar. Padişah da kıvranmakta bir türlü rahatlayamamaktadır. Neden sonra Lâleli Baba'nın sohbeti ve sorusunun cevabı hatırına gelir, hatasını anlar ve bu hâlin Lâleli Baba'nın sözüne itirazından dolayı başına geldiğine hükmeder. Derhal adamları ile Lâleli Baba'nın yanına giderek, hata ettiğini, kendisini affetmesini rica eder.
Lâleli Baba, "Allah'ın nice nimetlerine sahip olduğumuz hâlde, alışkanlık sebebiyle bunların kıymetini bilmiyoruz" der… Yiyip içtikten sonra ihtiyaç gidermenin büyük bir nimet olduğunu hatırlatır.
"Pekâlâ, rahatlamanız karşılığında ne vereceksiniz?" der.
Padişah, "Senin bölgende yaptırdığım o camiyi sana bağışlayacağım."
"Yetmez" der Lâleli Baba.
Padişah birçok şeyler daha bağışlar.
Lâleli Baba hazretleri, "Bunlar yetmez" demeye devam eder.
En sonunda, "Seni affederim, bu hâlden de kurtulursun ama karşılığında saltanatı isterim, yoksa kendin bilirsin" der.
Padişah, bakar olacak gibi değil, "o da senin olsun" der.
Baba dua eder ve "haydi bakalım, gitme vakti, Allah'ın izniyle kurtulacaksın inşallah" diyerek sırtını sıvazlar.
Padişah gerçekten bu sıkıntılı hâlden kurtulur ve çok rahatlar. Fakat saltanat da elden gitmiştir.
Vak’a bu ya, koskoca Osmanlı sultanı çaresiz, saltanatı teslim etmek üzere adamları ile Lâleli Baba'ya gider. Lâleli Baba, sultanın hâline bakıp der ki:
"Bir saltanat ki bir def-i hâcete değişiliyor, öylesine ucuz bir saltanat bize lazım değil, al yine senin olsun. Bize sadece câminin adı yeter" diyerek Padişah'ı yolcu eder.
İşte o günden bu güne caminin adı 'Lâleli Camii'dir.
Öyle değil mi dostlar, Noel Baba da kimmiş, bize Lâleli Baba yeter! Şefaatine de kavuşmak nasip olur inşallah. Âmin…