Hüseyin Çapkın'dan ilk açıklama

Hüseyin Çapkın'dan ilk açıklama

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ Haberleri

Görevden alınan İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'dan ilk açıklama geldi.

Son operasyonlardan sonra Hüseyin Çapkın'ın da görevden alındı. Dün de İstanbul Emniyeti'nde birçok şube müdürü görevden alınmış yerine jet atamalar yapılmıştı. nbsp;İstanbul Emniyet müdürü Hüseyin Çapkın yaptığı açıklamada, "4,5 senedir devletimize, milletimize sadakatle hizmet etmeye çalıştık. Bugün de normal devlet memurluğu ataması kapsamında Merkez Valiliğine atamamız oldu" dedi. Saat 13.45'te İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine gelen Çapkın, gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi: "Biz devlet memuruyuz, gelmemiz nasıl doğalsa gitmemiz de öyle doğal. Nasıl geldiysem öyle gidiyorum. Hayırlısı olsun. 4,5 senedir devletimize, milletimize sadakatle hizmet etmeye çalıştık. Bugün de normal devlet memurluğu ataması kapsamında Merkez Valiliğine atamamız oldu. Merkez Valiliğine gidiyorum. Zaten merkez valisiydik ve geçici görevle İstanbul'a gelmiştik. Bana, devletimize, miletimize hayırlı olsun."dedi.
Süleyman Soylu, operasyonlar ile ilgili ne dedi nbsp;
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, İstanbul merkezli yürütülen operasyonla ilgili önemli açıklamalarda bulundular.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "Devlet içerisinde bazı yapılanmalara müsaade edilmesi, devlet içerisinde alternatif ve paralel yapılanmaların oluşmasına, dünyanın hiç bir devletinde, hiçbir noktasında dünyanın hiçbir karar mekanizmasında kimse müsaade etmez" dedi.Soylu, Malta Köşkü'nde düzenlenen "Siyasal Kampanyalar ve Sosyal Medya Çalıştayı"nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.İstanbul merkezli yürütülen operasyonla ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve son 11 yıldır açık toplumun bütün ilkelerini yakalamaya çalıştığını dile getiren Soylu, "Türkiye, hukuk devleti normunu hiçbir ferdini ayırmaksızın, kimseye farklı bir nazarla bakmaksızın ve hiç kimseye imtiyazlı kılmaksızın ortaya koymaktadır. Bu, bir siyasi irade ile gerçekleşmektedir; bu siyasi iradenin adı da AK Parti'dir" diye konuştu.Soylu, dünün Türkiye'sinde her şeyin üstünün örtüldüğünü, imtiyazlılığın esas olduğunu, demokratik hakların net bir şekilde insanların uzaktan bakabildiği süreçler olarak gözüktüğünü kaydederek, "Türkiye dönem dönem çeşitli tartışmalarla karşı karşıya kalmaktadır: 'Türkiye diktatörlüğe mi gitmektedir? Türkiye'de hükümet egemenliği, iktidar egemenliği her şeyi ve her noktayı bir şekilde etkilemekte ve istediği gibi yönetmekte ve yürütmekte midir?' Bugün bu tezlerin tamamının ortadan kalktığını net bir şekilde görüyoruz" ifadelerini kullandı.Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, kendisi dahil hiç kimsenin imtiyazlı olmadığını, siyasetin şeffaflığın getirdiği milli iradenin sorumluluğu içerisinde hareket etmekle yükümlü olduğunu ve bundan sonra da bu hareket tarzını ortaya koyacağını belirten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de hiçbir şeyin üstü örtülmez, örtülmeyecektir. Bugüne kadar nasıl bütün meseleler toplumla, halkımızla ve milletimizle şeffaf bir şekilde paylaşılmışsa, bugünden sonra da paylaşılmaya devam edecektir. AK Parti, Türkiye'de başka bir şey gerçekleştirmiştir, bir vesayeti ortadan kaldırmıştır, paralel devlet yapılanmalarını ortadan kaldırmıştır. Demokrasiyi, toplumun hayatını, toplumun geleceğini planlamaya çalışan, mühendislik ortaya koymaya çalışan bütün unsurlarla ne pahasına olursa olsun mücadele etmiştir. Bugün de bu mücadelesini devam ettirecektir."
Hukukun bağımsızlığının AK Parti'nin en temel felsefelerinden biri olduğunu bildiren Soylu, şunları kaydetti:
"Devlet içerisinde bazı yapılanmalara müsaade edilmesi, devlet içerisinde alternatif ve paralel yapılanmaların oluşmasına, bunun AK Parti'ye, AK Parti'nin mensuplarıyla hiçbir ilgisi olmaksızın söylüyorum ki dünyanın hiçbir devletinde, hiçbir noktasında dünyanın hiçbir karar mekanizmasında kimse müsaade etmez. İstanbul Emniyet Müdürünün veya bir üst rütbelinin bir şekilde hem de önemli bir şekilde haberi olmaksızın Türkiye'nin siyasi veya ekonomik hayatını bu kadar etkileyen önemli bulduğumuz bir meseleyi, haber vermeksizin oluşturulan bir yapı, bilinmelidir ki bir paralel devlet yapılanmasıdır. Bunun başka hiç bir izahı yoktur.
Dün Ergenekon ne yapıyorsa, dün Türkiye'de hangi şartlar ortaya konuluyorsa, bunun içinde velev ki ben olsam, velev ki kim olursa olsun bu paralel devlet yapılanmasıdır. Siyasetin buna müsaade etmemesi gerekir. Siyaset, milli iradenin temsilcisi olarak devleti yönetmekle ve idare etmekle yükümlüdür, sorumluluğunu ve yükümlülüğünü yerine getirmek, millet adına yönetmek zorundadır. Bu kadar basittir bu iş. Bu işin başka bir tarzı ve tarifi söz konusu değildir. Bu işin karşılıklı siyaset kavgası, karşılıklı iktidar kavgası olarak adlandırılmasını ben doğru bulmam. Dün 28 Şubat'ta hangi tavrı ortaya koyuyorsak, 27 Nisan e-bildirisinde hangi tavrı ortaya koyuyorsak, 12 Eylül 2010 Referandumu'nda hangi tavrı ortaya koyuyorsak, 1960 Darbesi'nde bizim babalarımız, dedelerimiz hangi tavrı ortaya koyuyorsa, 1971 Müdahalesi'nde hangi tavrı ortaya koyuyorsak, bugün aynı tavrı ortaya koymak zorundayız. Hukuk hepimize lazım."
Bugüne kadar hayat tarzına, hukuka, demokrasiye, kanunlara müdahale eden ve neredeyse hükümeti bir korku imparatorluğunun başı olarak gösteren anlayışların, aks değiştirerek başka bir türlü söylemlerle karşı karşıya kaldığını ifade eden Soylu, "Herkes kendisine bir çeki düzen versin. Hiçbir şeyden kimsenin korkusu olmasın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bin yıldır bu topraklarda belli geleneklere sahiptir ve bu geleneklerden hiçbir şekilde vazgeçmez. Siyasetten Ahmet, Mehmet gider, yerine Veli, Selami gelir ama demokrasi, hukuk ve devletin kendi gelenekleri bu topraklarda devam eder. Bu devlette çift başlılık, üç başlılık, dört başlılık olmaz" dedi.
- "Ciğerimize batsa da siyaset bu konudaki sorumluluklarının ve yükümlülüklerinin tamamını yerine getirir"
"Bunu bir kin, birbirimizle rövanşlaşma kampanyasına döndürürsek, hiç etik olmayan kurallarla yürütmeye çalışırsak, bu, Türkiye ve toplum açısından örnek bir zaman dilimi olarak gösterilemez" ifadesini kullanan Süleyman Soylu, şöyle devam etti:
"Yolsuzlukların eğer varsa, iddiaların eğer varsa, üstünü kapatmayacak bir tek merci vardır. O da AK Parti'dir. Ciğerimize batsa da gönlümüzü kanatsa da siyaset bu konudaki sorumluluklarının ve yükümlülüklerinin tamamını yerine getirir; Türkiye'de bir şekilde paralel devlet yapılanmasına veya devletin içerisindeki farklı kanatların ve farklı güçlerin kendi güçlerine test etmelerine müsaade etmez. Bir takım aklıevveller var, anamuhalefette, muhalefette. Zannediyorlar ki 'Eğer hükümeti itibarsızlaştırırsak, bu meseleleri seçim öncesi yıkarsak üzerlerine buradan bir kar, çıkar, sonuç elde ederiz'. Meseleye hep siyasetin toplamı açısından baktım, bugün de siyasetin toplamı açısından bakarak bunu söylüyorum. Bu meselelerin yerel ve ülkemiz içindeki birtakım değerlendirmeler olduğu kadar İran'daki, Irak'taki gelişmelerle, Türkiye'nin attığı adımlarla, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik gelişmeyle, özgüveniyle de net bir şekilde ilişkisi vardır. Bu konuda siyaset sorumluluğunu da milli iradenin kendisine sağladığı temel yükümlülükleri de yerine getirecektir."
Süleyman Soylu, "Siyaset sorumluluğunu yerine getirmeli dediniz. Bu sorumluluk arasında istifa var mıdır?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Siyaset sorumluluğunu yerine getirmelidir dediğimde bütün bunların tamamını kapsayacak bir şeydir. Bakanlar bizim arkadaşlarımızdır ve her birinin bizim için kıymeti ve ehemmiyeti vardır. AK Parti ve Türkiye'nin geleceğini ben Süleyman Soylu'dan çok daha iyi düşünür, çok daha iyi değerlendirir, çok daha iyi bir noktaya götürür. Geçmişte de yaşandı bu süreçler. Hatırlayın 1994'leri, 1995'leri, o günkü polis şeflerinin elindeki dosyaları, herkesi tehditleri... 'Aman herkesin kasetleri var, herkesin dosyaları var' diye devletin, milletin, siyasetin üzerinde oluşturulan o korku dilimlerini, o paranoyak dönemleri hep beraber bir şekilde hatırlayıverelim. Ben o zaman Doğru Yol Partisi'ndeydim. O dönemde bizim iktidarımızın polis şefleriyle ilgili ortaya konan değerlendirmelerin tamamı... Ne oldu onların hepsi? Hepsi birer birer tarihin arka sayfalarında oldular. İddialar üzerinden bakanlarımızla ilgili veya AK Partili yetkililerimizle ilgili yapılan değerlendirmeleri hemen masumiyet karinesine uygun olmayan bir şekilde 'Evet bunlar kusurludurlar ve suçludurlar ve hemen istifa etmelidirler' diyen bir anlayışı elbette ki kabul etmek mümkün değildir. Bu, onların da AK Parti'yi, Türkiye'nin geleceğini en azından benden çok daha iyi bir şekilde düşündükleri konusundaki tezimin bir vesileyle ortadan kaldırmaz. Hepsi bugüne kadar büyük işler yaptılar, inşallah bugünden sonra da büyük ve önemli işler yapacaklar Türkiye'ye. Ortaya atılan iki üç iddia sebebiyle birbirimiz hakkında cadı avı başlatmamalıyız."
- "Bu ülke bizden daha kıymetlidir"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, bir gazetecinin, "Soruşturmada adı geçen 'Sadık Soylu' akrabanız mıdır?" sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Akrabamdır. 19 yıldır aynı görevleri ve birbirine benzer görevler yapıyor. Sadık Bey için de bütün herkes için de aynı şey geçerlidir. En ufak birşey varsa bunun üzerine gidilmelidir. En ufak bir şey yapılacak bunun üzerine gidilerek, bu örtülmemelidir. Herkes için bu geçerlidir. Bu ülke bizden daha değerlidir. Bu millet bizden daha kıymetlidir. Siyaset kendisine dikkat etmelidir. Ama siyaset kendisine dikkat ederken kendisine karşı yapılacak ve yapılan operasyonlara da dikkat etmelidir. Hepimizin akrabaları ve dostları var. Hepimizin yakınları ve arkadaşlıkları var."
"Hepimizin kurduğu ilişkiler var" diyen Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
"Hepimiz şu hayatta, şu saatte ve dakikadan ibaret değiliz. Onun için bunları tamamı hukukun ve adaletin önünde tecelli edecektir. Bizim burada aradığımız şey bir birey ve siyaset yapan insan olarak şudur; Adaletin ve hukukun tarafsız ve bağımsız bir şekilde sürdürülebilmesidir. AK Parti'ye girmeden önce de, Doğru Yol Partisi'ndeyken de o görevlerdeydi. Bugün de o görevlerde. Topluma karşı şeffaf olmalıyız. Hiçbir şekilde, ekşi yemedik ki, karnımız ağrımasın. Ekşi yemişsek de toplumun bunu bilmesi ve toplumla bunu paylaşmak, bir siyasetçinin en temel görevlerinden bir tanesidir. Çok nettir. Hiç öyle sağa sola kaçmanın bir anlamı yok. Ya herro ya merro. Bir siyasetçinin yapabileceği topluma karşı bir tek sorumluluğu vardır. O da dürüst olmak ve işini yapmaktır. Bunu gerçekleştirmekle mükelleftir."

5 şube müdürü daha görevden alındı nbsp;
İstanbul ve Ankara'da 17 Aralık tarihinde düzenlenen operasyonların ardından bazı illerdeki emniyet müdürlüğünde görevden alınmalar sürüyor.İstanbul Merkezli Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sonrası İstanbul Emniyeti'nde başlayan görevden almalar tüm yurda yayılıyor. İstanbul'da sabah saatlerinde 5 polis müdürünün görevden alınmasının ardından, bu akşam 11 polis müdürü daha görevden alındı. Emniyet'teki değişiklikler Ankara'ya da sıçradı. Ankara Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerinde görevli şube müdürlerinin de aralarında olduğu 18 şube müdürünün görev yerlerinde değişiklikler yapıldı. Bursa, Kayseri, Trabzon, Kocaeli başta olmak üzere 20 ilin emniyetinde de görev değişikliği yapılacağı öğrenildi. Bu illerde emniyet müdürlüklerindeki kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele birimlerinin müdürlerinin değiştirileceği belirtildi.
İSTANBUL'DA 16 POLİSİN GÖREVİ DEĞİŞTİRİLDİ
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın 2 yardımcısı, Organize Şube'de görev yapan 2 müdür yardımcısı ve Mali Şube'de görev yapan 2 müdür yardımcısı mevcut görevlerinden alındı. Büyük Rüşvet adı verilen operasyonu yürüten şubelerden Organize Suçlarla Mücadele Şubeden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı, Mali Suçlarla Mücadele Şube'den sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun, Organize Şube Müdür Yardımcıları Şenol Demir, Ahmet Kalender ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcıları Yasin Topçu ve Kazım Aksoy'da görevden alındı.
Sabah saatlerinde 5 şube müdürü de görevden alınmıştı.
Yeni görev yerleri belli oldu
İstanbul'da görevden alınan 2 il emniyet müdür yardımcısı ve 4 şube müdür yardımcılarının yeni görev yerleri belli oldu.
Buna göre, Mali Suçlarla Mücadele ve Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nden sorumlu Hamza Tosun Silivri'den Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcılığı'na Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Narkotik Şube Müdürlüğü, Kaçakçılıkla Mücadeli Şube Müdürlüğü, İnterpol, Sierra, Europol'den sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı Sancaktepe'den Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcılığı'na, Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu Çekmeköy Müdür Yardımcılığı'na, Kazım Aksoy ise Gaziosmanpaşa Müdür Yardımcılığı'na, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcıları Şenol Demir Özel Güvenlik Şube Müdür Yardımcılığı'na, Ahmet Kalender ise Eğitim Şube Müdür Yardımcılığı'na getirildi.
YENİ SORUMLU MÜDÜRLER DE BELLİ OLDU
Mahir Çakallı'nın yerine Beşiktaş ve Sarıyer'den sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Erkin Adalar, Hamza Tosun'un yerine ise Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Selami Yıldız getirildi.
DENEYİMLİ MÜDÜR BÜLENT KÖKSAL İSTANBUL'A ATANDI
İstanbul Beşiktaş ve Sarıyer'den sorumlu il emniyet müdür yardımcılığına, deneyimli istihbarat müdürlerinden Bülent Köksal atandı. 2008-2010 yıllarında İstanbul'da İstihbarat Şube Müdür Yardımcılığı ve Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlerinde bulunan Bülent Köksal, son olarak Erzurum Polis Meslek Yüksekokulu'nda görevliydi.
ANKARA'DA 18 ŞUBE MÜDÜRÜ GİTTİ
Ankara'da KOM, Mali, Narkotik ve Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürleri başta olmak üzere 18 şube müdürünün görev yerleri değiştirildi. Görev yerleri değiştirilen bazı müdürler şöyle: Kaçakçılık Şube Müdürü Erkan Kaya Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Osman Şamil Kaya Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adem Yalçınkaya Narkotik Şube Müdürü Emre Murat Korkmaz Koruma Şube Müdürü Fahri Küçük
BURSA
Bursa Emniyet Müdürlüğü'nde 3 şube müdürünün görev yerleri değiştirildi. nbsp;Bursa Emniyet Müdürlüğü Cinayet, Gasp ve Ahlak Bürolardan sorumlu Asayiş Şube Müdür Yardımcısı Erol Turan Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürü oldu. Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürü İhsan Yıldız ise Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü görevine getirildi. Muhabere Elektronik Şube Müdürü Ümit Erdoğan ise, Nilüfer Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapacak. ; Bursa Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya atamaların Valiliğin tasarrufuyla gerçekleştirildiğini söyledi.
TRABZON
Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nde Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ile Özel Güvenlik Şube Müdürü yer değiştirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü, Trabzon Valiliğine gönderdiği talimat doğrultusunda Trabzon Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Fatih Keçeli, Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü görevine getirilirken, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü görevine de Mustafa Bulut getirildi.
KOCAELİ
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize İşlerle Mücadele Şube Müdürü Mehmet Ağzıbağlı, Eğitim Şube Müdürü görevine getirildi. Boşalan KOM Şube Müdürlüğü koltuğuna ise Yabancılar Şube Müdürlüğü görevini yürüten Ayhan Karakoyun getirildi. Ayhan Karakoyun'un yerine ise Hüseyin Tanrıkulu geldi. nbsp;Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, "Bazı illerimizde emniyet personelimizin görev yerleri, haklarındaki görevi kötüye kullanma iddiaları ile ilgili soruşturmalar nedeniyle değiştirilmiş, bazı illerde ise personelimiz, idari gereklilik nedeniyle farklı yerlerde görevlendirilmişlerdir" denildi.
İZMİR
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından İzmir İl Emniyet Müdürlüğünde görevli 4 şube müdürü ile 2 ilçe emniyet müdürünün görev yeri değişti. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Mehmet Erikoğlu, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Emin Göktaş ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Halil İbrahim Güzel görevlerinden alındı. Görevden alınan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Mehmet Erikoğlu'nun yerine Foça İlçe Emniyet Müdürü Bahadır İçmeyiz, Mali Şube Müdürü Emin Göktaş'ın yerine Sosyal Hizmetler Şube Müdürü Bora Köprü ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Halil Güzel'in yerine Selçuk İlçe Emniyet Müdürü Fatih Çankaya atandı. İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın imzaladığı yeni görevlendirme ile birlikte görevden alınan Terörle Mücadele Şube Müdürü Halil İbrahim Güzel Adnan Menderes Havalimanı'na Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Mehmet Erikoğlu Bayraklı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Emin Göktaş ise Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne atandı.
YALOVA
Yalova Emniyet Müdürlüğü'nde 4 şube müdürünün ve Erzincan Emniyet Müdürlüğü'nden 1 kişi daha görevden alındığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Reşat Beceren ile 2 yardımcısı görevlerinden alındı. Ayrıca Lojistik Şube Müdür Yardımcısının da görevden alındığı öğrenildi.
ERZİNCAN
Erzincan Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürü Yüksel Yıldırım görevinden alındı. Erzincan'da 4 yıldır KOM Şube Müdürlüğü görevini yapan 3'üncü Sınıf Emniyet Müdürü Yüksel Yıldırım görevinden alınarak, Koruma Şube Müdürlüğü'ne verildi. KOM Şube Müdürlüğü'ne ise Koruma Şube Müdürü Recep Tecimer getirildi.



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...