Erdoğan, 'Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak'

Erdoğan, 'Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak'

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ Haberleri

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, birlikte yeni Türkiye olduğunu göreceğiz. Hiç endişeniz olmasın." dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, "Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, birlikte yeni Türkiye olduğunu göreceğiz. Hiç endişeniz olmasın." dedi. Barış sürecinden rahatsız olanlar bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, barış ve dostluktan yana olduğu için Mesud Barzani'nin tarih yazdığını söyledi. Şiddetin kan ve gözyaşından başka bir şey getirmediğini belirten Erdoğan, Diyarbakır'ın tehdit ve sabotaja karşı tek yürek olmasını istedi. nbsp;Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretine barış ve kardeşlik görüntüleri damga vurdu. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, ünlü Kürt sanatçı Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses'le birlikte halkın karşısına çıkan Erdoğan, Türk-Kürt kardeşliğinin altını çizdi. Erdoğan konuşmasının başında, Mesud Barzani'nin babası Molla Mustafa Barzani ve Mahabad Kürt devletinin Cumhurbaşkanı Kadı Muhammed'den söz etti. Köyleri yakılan, akrabaları katledilen, yerlerinden yurtlarından sürgün edilen Molla Mustafa Barzani'nin 82 yıl önce Türkiye'ye geldiğini anlatan Erdoğan, "Buradaki kardeşleri onları kucakladı, 'burası sizin evinizdir' dediler. Ekmeklerini onlarla paylaştılar. Gelenler, "Biz idam edilmeyi bekliyorduk. Bizi tutuklamak ve asmak için ağır baskı vardı. Ama biz seve seve geldik. Ölsek de Türkiye'de ölmek istiyoruz. Burada çok iyi muamele gördük' dediler. Bunu söyleyen Mola Mustafa Barzani'ydi. Merhum Kadı Muhammed'in dediği gibi Allah'a, dine inanmış Müslüman milletinde nasıl ki doğruluk varsa bütün bu özellikler Molla Mustafa Barzani'de vardır. İşte bugün Molla Mustafa Barzani'nin oğlu değerli dostum Mesud Barzani'yi burada ağırlıyorum. Kardeşleriniz ülkesine, Diyarbakır şehrimize hoş geldiniz. Sizin şahsınızda Kuzey Irak Kürdistan'daki kardeşlerimizi muhabbetle selamlıyorum." dedi. nbsp;Diyarbakırlı ünlü şair Sezai Karakoç'un 'Diyarbakır tıpkı Erbil gibi hepimizindir' ifadelerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, bugün sıla hasretine son verdiklerini vurguladı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: nbsp;
"Bugün büyük bir kucaklaşmaya şahit oluyoruz. Tam 37 yıl süren bu anlamsız acı ve kederli özleme son verdik. Hoşgeldin Şivan Perwer diyoruz. Keşke bugün, 'Ağlama sen ağlama kanlı bezler bağlama. Bu yangın söner bir gün ağlama Diyarbakır' diyen Ahmet Kaya da aramızda olsaydı. Ah diyorum o da burada olaydı. Çünkü ben hapse giderken o da uğurlamaya gelmişti. Perwer'in dediği gibi o yaralı yürekti. Tatlıses ve Perwer'i keşke Diyarbakır'da yan yana göreydi. Allah'ın takdiri karşısında boynum kıldan ince. Bu buluşma bu muhabbet var ya, aynı gökyüzünün altına kurduğumuz bu muhabbet ortamı var ya... Yunus Emre'nin, Faqîyê Teyran'ın, Ahmed Xani'nin ruhunu. Ahmat Kaya'nın ruhunu muazzez etmiştir."

HALEPÇE İÇİN ERZURUM GÖZ YAŞI DÖKTÜ

Sevgili Diyarbakırlılar biz mahşere kadar biriz, beraberiz. Aynı topraklar, aynı medeniyetin mensuplarıyız. 100 yıl önce bu topraklarda cetvelle sınırlar çizildi. Ortak tarih ve medeniyetimize sınır çizemezler. Bizim gönüllerimizi birbirinden ayıramazlar. Onun için rahat olacağı. Geleceğe aynı inançla, aşkla yürüyeceğiz. Türk'ü Kürt'ten ayıramazlar. Şam'ın, Haleb'in derdi bizim derdimiz. Zalim Esed'in akıttığı kan, kardeşimizin kanıdır. Basra'nın, Erbil'in sevinci nasıl bizimse, Kamışlı'nın, Rasulayn'ın hüznü de bizim hüznümüzdür. Zalimlerin yanında, sofralarında oturanlardan olmayacağız. Bugün olduğu gibi kuzeyi, güneyi, doğuyu ve batıyı hep birlikte kucaklayacağız. Halepçe yanarken Erzurum'un, Çanakkale'nin canı yandı. Bağdat ve Basra bombalanırken Diyarbakır, Denizli gözyaşı döktü.

"FAİLİ MEÇHULLERİN ACISINI BİLİRİM"

Bir anne çocuğuyla kendi dilinde, annesiyle konuşmuyorsa bundan daha acı ne olabilir? Perwer'in kasetlerinin gizli gizli dinlendiğini bilirim. Faili meçhullerin acısını bilirim. Birlikte yaşadık. Rengi farklı olabilir ama aynı zulmü, aynı ötelenmeyi hep bu toplumda birlikte yaşadık. 2005 yılında söyledim. Sizin meseleniz benim meselemdir, dedim. O günden beri sözümüzün arkasındayım. Tehdit ettiler, tuzaklar kurdular, partimizi kapatmak istediler ama biz tek bir adım geri atmadık. Tek başımıza bu yolda ilerledik. Bu işi çözeceğiz dedik. Ezelden beri nasıl kardeşsek yine kardeşiz dedik. Kürt de Türk de benim kardeşim. Lazı, Gürcüsü, Boşnak'ı da benim kardeşim dedik. Candan, serden vazgeçilecekse geçeriz dedik. Gençlerin ölümüne son vermeye ahdettik. Red ve asimilasyon politikalarına biz son verdik. Yeni Türkiye'yi inşa ediyoruz. Bu ülkedeki herkesle birlikte inşa ediyoruz. 1920 Meclis'inde Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez nasıl bir olduysa, Cumhuriyeti nasıl birlikte kurduysa o kardeşlik ruhuyla yeniden imar ediyoruz.

DAĞDAKİLER İNECEK, CEZAEVLERİ BOŞALACAK

Diyarbakır'ın tehdit ve sabotaja karşı tek yürek olmasını istiyorum. Çocukların kanı üzerinden hesap yapanlara halkın 'yeter artık' demesi gerekiyor. Artık kimse yoksul Kürt çocuklarının kanı üzerinden siyaset yapmasın. Allah'ın izniyle gelecek çok daha farklı olacak. Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, birlikte yeni Türkiye olduğunu göreceğiz. Hiç endişeniz olmasın."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...