Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamaları - TAM METİN

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu vekillerle ilgili vediği karara değinen Gül, "Anayasa Mahkemesi 'nin son kararlarını memnuniyet verici olarak görüyorum" dedi. Gül, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Adli Kolluk Yönetmeliği'ne ilişkin yaptığı açıklamaya da değindi. HSYK'nın bir mahkeme olmadığını söyleyen Gül, yapılan açıklamayı da doğru bulmadığını ifade etti. Hatay'da içinde mühimmat bulunduğu iddia edilen TIR ile ilgili de yetkililerden bilgi aldığını kaydeden Gül, "Suriye'deki Türkmenlere yardım götüren bir TIR olduğunu söylediler" diye konuştu.

Gül'ün açıklamalarından satır başları şöyle:

KÜRT SORUNU
"Türkiye önemli konularda mesafa aldı. Kürt sorununda meselelerin konuşularak halledilebileceği noktasına gelindi. Türkiye'nin milli çıkarlarına zarar vermeyecek şekilde halletmeye yönelik gelişme oldu. Bunları gölgeleyen olaylar oldu. Çevre meselesiyle başlayan olaylar farklı boyutlara taşındı. Ümit ederim ki 2014 yeni bir başlangıç olur. Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Türkiye'yi bu sıkıntılı ortamdan çıkartıp parlak geleceğe taşımamız gerekir. Her şeyin çözülebileceğine inanıyorum. Türkiye 10 yıl önceki demokratik hukuk standartlarından çok daha yukarı da ve daha şeffaf.

Tabii ki sıkıntılar var. Noksanlıklar var ama 10 yıl önceye göre iyi durumda. Gezi olayları ile son yaşananların birbirine paralel olduğunu düşünmüyorum. Dün korktuğumuz şeyleri bugün rahatlıkla konuşabiliyoruz.

AYM KARARLARI
Türkiye'de kuvvetler ayrılığı sistemi vardır. Hepsi kendi saygınlığını koruma gayreti içindedir. Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı ilkesi biraz daha önemlidir. Anayasa Mahkemesi'nin son kararlarını memnuniyet verici olarak görüyorum. Bu kararın oybirliğiyle alınması da Türkiye'de evrensel hukuku göz önüne alan bir Anayasa Mahkemesi olduğunu gösteriyor. Keşke bu kararlar daha önceden alınmış olsaydı.

GEZİ OLAYLARI
Taksim gezi olayları ve son operasyonlar 2013'te Türkiye'de yaşanan bir çok güzel gelişmeyi gölgeledi. Borç oranı milli gelire göre %35'e düşürüldü; işsizlik %9'a düşürüldü. Böyle bir Avrupa ülkesi yok. Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Bu ülkenin itibarını korumak hepimizin sorunudur. Çevre meselesi ile başlayan olay çok farklı boyutlara gitti. Son iddialar da gündemdeki önemli mesele oldu.

HSYK MAHKEME DEĞİL
Demokratik hukuk devletinde bunların hepsi var. Yasama, yürütme, yargı. hepsinin bir ahenk içinde olması gereklidir. HSYK bir mahkeme değil. Bu anlamda onların açıklamalarını doğru bulmadım. Çünkü yüksek mahkeme karar verecek. Mahkemenin kararını gölgelememek lazım. Her hangi bir gerekçe ile ideolojik olabilir yargı bunları kendilerinde mahsus tutmalılar. Kararlarına yansıtmamalılar. Yasama ve yürütme hesabı seçimde verirler. Yargı bu anlamda biraz daha farklıdır. Tarafsızlığı biraz daha önemlidir. Eğer serzenişler varsa daha dikkatli olunması gerekiyor demektir. Çeşitli yanlışlıkların gideceği yerler mahkemelerdir. Ve mahkemelerin verdikleri kararlara itiraz merci yüksek mahkemedir. Kesinlikle su götürmez şekilde objektifliğini kaybetmeyecek kurum yargıdır. Çeşitli yanlışlıkların gideceği yerler mahkemelerdir. Ve mahkemelerin verdikleri kararlara itiraz merci yüksek mahkemedir.

DEVLETE PARALEL YAPILANMA
Devlette ayrı yapılanmalar olamaz. Çalışanlar kurum içindeki hiyerarşiye dikkat etmek zorundadırlar. Hele yargı içinde böyle bir durum varsa asla tahammül edilemez. Cumhurbaşkanı olarak devletin organları arasında ahenkli bir çalışma düzeni sağlamak görevlerimden birisidir. Bu son olayla ilgili yapacağım şey, mahkemelerin düzgün bir şekilde çalışması, yargıya müdahale olmaması, hükümetin üzerine düşeni yapmasını sağlamak.

Benden yaptıklarımdan daha fazlasını bekleyenler, farklı bir sistemi tercih edebilirler. Hükümetin karşısına muhalefetten başka bir grup koyarak denge sağlamaya çalışamayız. Devletin çalışma sistemini tanımayarak başka bir çalışma sistemine giren herhangi bir faaliyet olursa hükümetin görevi bunu ortaya çıkarmaktır. Ama bu hukuk dahilinde olur. Böyle yapılanmalara kesinlikle müsaade edilemez. Burada bir yanlış varsa bununla mücadele hukuk yoluyla olur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes şartları yerine getirdiğinde istediği kurumda çalışabilir, bunlar farklı düşüncelere sahip olabilir. Ama burada farklı bir motivasyon oluşturamaz. Bunu dışına çıkan olursa, hukuk yoluyla ispatlanır ve kanunlar çerçevesinde gereği yapılır.

MÜHİMMAT YÜKLÜ TIR
Türkiye'nin herhangi bir yerinde bu tip bir şey olsa sır olamaz. Ama Suriye'de neler olduğunu biliyoruz. Türkiye için bir tehdit oluşturuyor. Suriye'nin Türkiye sınırında radikal unsurlar ortaya çıktı. Kontrolsüz radikal güçler arasında kalmış, ezilen Türkmen grubu var. Suriye'deki Türkmenlere yardım yapmak, ezilmelerini önlemek ve insani yardımı yapmak borcumuzdur.

Sadece Türkmenlere değil tabii. Bu TIR meselesinin Suriye'deki Türkmenlere yardım götüren bir TIR olduğunu söylediler, bu çerçevede bakmak lazım. 'Sır' çerçevesine giren faaliyetler olabilir. O TIR'ın ne olduğunu ben de sordum bana da söylenen budur.

BAŞKANLIK SİSTEMİ
Türkiye'de parlamenter sistemi var. Başkanlık sistemi yok. Bazen Cumhurbaşkanlarının parlamenter sistemi aşan tavırları oldu. Türkiye'nin neler kaybettiğini gördünüz. Afaki kimsenin konuşmaması gerekir. Ben ancak yeri geldiğin herkesin bazen de herkesin aleni olarak dikkatini çekerim. Parlamenter sistemin Türkiye'ye daha uygun olduğu kanaatindeyim. Ama çoğunluk isterse başkanlık sistem de olabilir.

YOLSUZLUK İDDİALARI
Yolsuzlukla mücadelede hiçbir tolerans tanımak olmaz. Böyle bir şey söz konusu olursa üstüne gitmek ve hukuki olarak hareket edilmelidir. Vicdanlarda soru bırakılmamalıdır. Kurallar çok önemli. Bu bağlamda bize yeni kurallar gerektiği inancındayım. Çok eski ile mukayese ettiğinizde daha şeffaflaştı, kanunlar düzenlendi ama bunların yeterli olmadığı kanaatindeyim. Bunlar yapılırken de hukuk prosedürlerini aksatmayacak şekilde olmalı. Başka bir motivasyonla yapılmışsa meşruluk gider

SAVCININ BİLDİRİ DAĞITMASI
Savcının açıklama yapması doğru değil. Sonuna kadar üstüne gidilmeli. Bunun doğru olup olmadığı hukuk süreci içinde ortaya çıkacak. Bazı tutuklamalar yapıldı, bazıları da tahliye oldu. Burada bir kaos ortamı çıkartmak ülkeye yazık edilmiş olur. Bugün olmasa yarın söylenir saklanan bir şey varsa. Mahkeme ve savcıların görevi bunları kanunlar içinde ortaya çıkartmaktır. Kim korkar, yanlışı olan korkar. Düşünün ki büyük yatırımcılar var. Eğer kurallarına uygun olmayan bir suç ortaya atılırsa bu kişilerin itibarlarını yok edersiniz. Ayrıca Meclis Başkanının söylediği şey çok önemli. Soruşturma safhası gizlidir. Bunu ben daha önceden de söylediğim için güçlü söylüyorum.

'SORUŞTURMA GİZLİDİR, SAVCI HAKİM DEĞİL'
Soruşturma safhası gizli, çünkü savcı hakim değil. Kamuoyunu tatmin edecek şekilde üstüne gitmek gerekir. Ayrıca mevcut kanunlarımızı yolsuzluklara mahal vermeyecek şekilde gözden geçirip yeniden düzenlenmeli. Çünkü bazen o kadar çok inisiyatifler oluyor ki bunu yanlış kullananlar olabilir. Türkiye dünya ile bütünleşmiş bir ülke.Türkiye'de her hangi bir kişinin parası varsa yarın bunu istediği yere götürebilir.

'AF' ÇIKACAK MI?
Bildiğim kadarıyla Hükümet tarafında bir af çalışması yok. Ben Cumhurbaşkanı olarak Meclis'te hayatını kaybeden gençlerin ailelerine başsağlığı diledim. Kim olursa olsun Türkiye'deki herkese sahip çıkmak zorundayız. Birinin başına birşey gelirse ortaya çıkması bizlerin görevidir. Gelişmiş bir ülkenin problemlerine benzettim çevre olayını. Türkiye bu noktaya 10 yılda taşındı. Daha önce Türkiye'de faili meçhuller konuşulurdu. Olay başka bir mecralara döndürüldü. İllegale döndü. Davalar sürüyor. Bu tip şeyler Türkiye'nin prestijini bozar. Buralarda objektif kurallar net işletilmeli. Hiç kimse kendisini dışlanmış görmemeli.

DIŞ İLİŞKİLER VE AB SÜRECİ
AB ile müzakere sürecinin canlandırmamız gerekir. Etkin unsur Fransa'ydı. Dışarıda ziyade kendi içimize bakmalıyız. Norveç gibi olmak için reformlara hız vermek gerekir. Hukukun üstünlüğü dediğimiz konular Avrupa'da kolay ortaya çıkmadı. Çok büyük acılar yaşandı. Milyonlarca insan öldü. Acıların dinmesi için düzenleme yaptı Avrupa ülkeleri. Bizim dünya ile ilişkilerimizi zayıflatmamızın izahı söz konusu olamaz.

HSYK'NIN YAPISI DEĞİŞMELİ Mİ?
Böyle bir çalışma var mı bilmiyorum. Olabilir. Yapılan işbirliği AB kriterlerine uygun değişmişti. Düzenlemeyi görmeden bir şey diyemem. Hassas ve önemli kurumlar bunlar. En çok korumaya mecbur olduğumuz kurum yargıdır. Ama en başta da buna kendileri dikkat etmeli. İlker Başbuğ yüce divanda yargılanmalı. Bunu da daha önce söylemiştim

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Cumhurbaşkanlığı seçimleri çok sancılı oldu. Bir çok değişti. Kurallar net ortaya konuldu. 30 Ağustos'ta takvim başlıyor. YSK ilan edecek. Ona göre hiç bir problem yaşanmadan seçim olacak. Beni bu konuda bir şey söylemem erken. Bu çerçeve de Cumhurbaşkanlığı seçimi sorunu çıkmaz. Bu konuda konuşulmuş,yazılmış bir şey söz konusu değildir.Bu ülkeyi daha iyi yerlere taşımamız gerekir