Bozdağ'dan 'saldırı' açıklaması

Bozdağ'dan 'saldırı' açıklaması
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ Haberleri

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ kendine yapılan saldırı hakkında açıklama yaptı.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ kendine yapılan saldırı hakkında açıklama yaptı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ gazetecilere yaptığı değerlendirmede saldırıya ilişkin şöyle konuştu:Bu sadece bana değil, demokrasimize yapılan bir saldııdır. Ben bu davranışı ve tutumu milletimize şikayet ediyorum. Savcılık serbest bıraktı. Yumruğu savcılar yeseydi acaba serbest bırakırmıydı. CHP'li birine bir yumruk atılsaydı acaba sonuç ne olurdu onu da bilmiyorum. Bakana bir yumruk atılıyor ortada bakıyorsunuz bambaşka bir sonuç. Nasılsa bakana bir yumruk atıldığında müeyyidesi yoksa önüne gelen yumruk atsın o zaman. Bakana atıldığına göre bir gün iki gün gözaltı ondan sonra yumruğu vuran keyfine bakabilir. Bu nedir bu suça teşviktir otamatik olarak. Başkalarını cesaretlendirir. Hakime, savcıya, doktora yumruk atma. Hastanede saldırı oldu mu hemen kızıyoruz. Uygulamaya bakıyorsunuz bambaşka bir fotoğraf ortaya çıkıyor. Bu karar başkalarını cesaretlendirmiştir. Bu kararı umarım veren hakim ve savcılar yumruk yemezler. Bir temennim inşallah böyle bir yumruğa maruz kalmazlar. Başbakan yardımcısına yumruk attığınız zaman demekki bunun karşılığı yokmuş. Bu olay kötü bir olay. Karar da kötü bir karardır bana göre. Saldırgan pişmanlık duymadığını da söyledi biliyorsunuz. Bir kişi suç işliyor ve kahraman muamelesi görüyor. Ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkan yardımcıları neredeyse alnından öpüyor onu himaye edip ona destek oluyorlar. Suç işleyen birisine siz suçlu muamelesi yapmaz, kahraman ilan ederseniz o bundan mutluluk duyar memnun olur. Öyle tahmin ediyorum ki kendisine yapılan muameleden dolayı iyi birşey yaptığını düşünüyor. Netgazete, iyi birşey yapmadığını düşünmüş olsa pişman olurdu. Ben buradan herkese çağrı yapıyorum. Suç işleyen kim olursa olsun onlara suçun mağduru kim olursa olsun onlara bizim tavrımız her zaman hukuktan yana olmalıdır. Onu özellikle ifade etmek istiyorum.


İHSANOĞLU'NA TEPKİ


Benim dün yaptığım eleştiri bana göre doğru bir eleştiridir. Sayın İhsanoğlu yaptığı açıklamalarda devletleri temsil ettiğini söylüyor. Devletler bir karar alırsa onu uygularız diyor bu doğru bir söz. Ben İslamoğlu'nu eleştirirken ben siz bir Türksünüz görev yapıyorsunuz. Mısır'da bir darbe oldu arkasından binlerce insanlar şehit ediliyor öldürülüyor. Adeta bir kıyamet yaşanıyor. Adında İslam olan bir teşkilatın genel sekreteri olarak Devletlerin dışında yapabileceği şeyler var. Bakın burada yangın var biz İİT olarak biz bir tavır sergilemeyiz diye bir görüş götürdü mü götürmedi. Adında islam bulunan bir teşkilatın bu duruşunu içime sindiremediğimden böyle bir onursuzluğu kabul edemeyeceğimden ben istifa ediyorum derdim ben olsam. Yoksa İhsanoğlu'nun böyle bir karar alamayacağını tek başına bir karar alamayacağını hepimiz iyi biliyoruz. Ancak teklif götürebilirdi ülkelere.


MISIR'A MÜDAHALE


Benim gördüğüm kadarıyla Mısır'da yaşam, şahsi görüşümdür. Mısır'da arap baharıyla değişim dönüşüm halkın iradesinin iktidar olmasını ortaya koydu. Bu demektir ki demokrasi insan hakları, eşitlik hürriyet adalet gibi kavramlar artık mısırda da belirleyici ve yol gösterici olacaktır. Mısır'da Mursi ile başlayan halkın iktidarı başarılı olursa halk arasında barışı refahı tesis ederse başka ülkeler için de örnek olacak. Mısır'ın etrafına bakılacak olursa pek çok monarşik yönetimler var. Bunlar için örnek olabilir. Bunu görmemek için kör olmak lazım. Öte yandan batı açısından baktığımızda da Mısır'daki değişim son derece önemli. Orada büyük bir demokratik değişim yaşanıyor ama bu dönüşümü Mısırda dünya kamuoyu tarafından islami referansları güçlü olduğu bilinen kadrolar tarafından yapılıyor olması kaynaklı bir rahatsızlık var. Monarşik yönetimleri kontrol etmek daha kolay. Demokratik bir yönetimi kontrol çok çok başarılı değil. Sisi'yi kontrol ettiğinizde nasılsa isyan kendisine karşısına duranları isyancı terörist ilan ediyor. Herkesi kurşuna diziyor. Şuanda Mısır'da meşru bir yönetim yok gayri meşru bir yönetim var. Gayri meşru bir yönetimin alacağı kararların bizim açımızdan meşruiyeti yok. Başka ülkelerde kararı bağlayan parlamentolar oldu. Tarihi parlamentolar yazmaz, tarihçiler yazmaz. Ermenilerin ortaya koyduğu iftiraları parlamento kararları hakikate çevirmez.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...