Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ülke TV'de konuştu - tam metin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ülke TV'de konuştu - tam metin
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ Haberleri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ülke TV ekranında Turgay Güler, Ahmet Kekec ve Yusuf Ziya Cömer'in sorularını yanıtladı. İşte Erdoğan'nın açıklamaları.

Erdoğan gazetecilere, Mısır'daki darbe, Suriye'deki katliam ve Türkiye gündemi ile ilgili açıklamalar yaptı. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları; Suriye'de balık gibi çırpınarak can veren çocukları gördük. Dün Suriye'de yeni güne başlayamayan yüzlerce çocuk gördük. Bu toplumumuzu ve dünyayı, insafı ve vicdanı olanları rahatsız etti. Buradan başlayalım isterim, Öncelikle tabi Suriye'deki bu süreç iki buçuk yılı buldu. Hafız Esad tarihe bir katil olarak geçti ama oğlu onu aratır hale geldi. Ölü sayısı yüz bini aşmış durumda. Zerre kadar insanlıktan nasibini alan herkes bu tablodan bir şeyler çıkarması lazım. Dünyada iki değerlendirme ile karşı karşıyayım. Suriye'de olan biteni görünce, o çocukları görünce, tepkisiz kalmak mümkün değil. Nesi şöyle böyle efendim çok açık değil mi kimyasal silah kullanıldığı. Ne kan izi var ne başka bir şey. İngiltere'nin de başvurusu ile toplandılar ama ciddi manada bir açıklama hala yok. Aynı şey Mısır için de oldu. Sağdan soldan değişik yerlerden sıkıştırarak. BM'yi bir toplantıya çağrılmasını sağlayabildik. Bir kınama dahi çıkmadı Mısır için. Şimdi bu BM Güvenlik Konseyi kesinlikle reforma tabidir. Başlamamız gereken yer aslında bu konudur. Kim BM'den şikayetçiyse, BM Güvenlik Konseyi'nin adil bir çizgiye getirilmesi gerekiyor. Gittiğim her demokrasi konferansında bunu dile getiriyorum. Geçenlerde bizim gazeteci arkadaşlardan iki kardeş beni ziyarete geldi. Turgay ve Yıldıray kardeşler, bir kampanya başlattıklarını söylediler. Dünya 5'ten büyüktür diye. Bence de güzel bir slogan. Dünya 1'den de büyüktür çünkü BM Güvenlik Konseyi'ni Çin ve Rusya'nın kilitlemesi gibi. Bir taraftan bakıyorsunuz, bu 5 daimi üyeden bir tanesi çıkıyor diyor ki; ben Esad'ın savunucusu değilim. Tamam da dünyanın gözü önünde katliam oluyor, dünya buna bir şey demeyecek mi? Birçok ülkenin liderini aradım, aramaya da devam ediyorum. Dışişleri Bakanımızı Almanya'ya gönderdim. Avrupa'da konuşuyor muhataplarıyla, konuştuklarımızdan şu ana kadar bize hayır diyen yok. Düşüncelerimize katıldıklarını söylüyorlar.Gerçekten dünya 5'ten büyük diyorsak. O zaman BM Güvenlik Konseyi'nden memnun olmayan ülkeler kendi Birleşmiş Milletleri'ni kurarlar. Avrupa Birliği de biliyorsunuz Demir Çelik Birliği olarak kuruldu, sonra bu aşamaya geldi. Afrika'da fakirlik almış başını gidiyor, Somali'de, Nijer'de, Gana'da gittik gördük felaket. Sudan'da da aynı durum geçerli. BM'yi görebiliyor musunuz buralarda. Sudan'ı ikiye böldüler ama hala Sudan'a yaptırım uyguluyorlar. Filistin'de de yapsanıza aynı şeyi. İsrail ile Filistin arasında adil bir tavır ortaya koyun. Koyamadılar.
Başından beri İran'ın yanında yer aldık. Hem de tüm dünyayı karşımıza alarak. İran bizi anlamadı ama, hala da anlamıyor. İşte şimdi Suriye meselesinde, İran'ın böyle bir yaklaşım içinde olmasını beklemezdik. Humus katliamında, merhum Humeyni aylarca Hafız Esad'a randevu vermedi. Fakat şu andaki bakış aynı bakış değil.
İslam dünyası bir fitnenin içerisindedir. Buna İran da dahil, sünni ülkeler de. Sünni ülkeler de kendi içlerinde sıkıntı içinde, biz de bu sıkıntıları yaşıyoruz. Gezi olayları bunun ispatıdır, son zamanlarda yaşadıklarımız da dahil. Bir şey ifade etmem gerekiyor. Hep üzüldüğüm başta Hamaney olmak üzere şunu dedim; Benim işin Şia veya Sünni yok, benim için İslam var. Biz gençlik dönemlerinde bunları söylerdik, önemli olan İslam'dır diye.
Mısır'a bakıyorsunuz. Sisi ile ilgili söylenenleri duydunuz. Biz de kendisi ile 2 kez görüşmüştük. Baktığınızda bize hayranlığını söyleyen birisiydi. Ona bakarsak Beşar Esad'la da ailece dosttuk. Kendisine çok söylediklerim oldu. Ailesiyle, kayın validesiyle konuşmalarımız oldu. Dünyaya bakışı da hoştu.
Kılıçdaroğlu şu an Irak'ta. Beni şikayet ediyor. Zaten mesleği bu. Suriye'ye de gitmişlerdi görüşmeye hatırlıyorsanız. Orada da bizim Reyhanlı katilleri ile görüşmüşlerdi. Bizim için önemli olan kardeşliktir, biz değerler silsilesi açısından bakarız. Habil'le Kabil kardeşti ama birisi katil oldu. Bunu savunabilir miyiz. Buradan hareketle, günümüze bakmamız gerekiyor. Kardeş olanlar dahi birbirine düşman olabiliyor. Din kardeşi noktasında da aynı şeyler olabilir. Birçoğu bakıyorsun dindar, birgün geliyor bakıyorsun Ateist oluyor ve birbirlerinden kopuyorlar. Burada da kaybeden Esad olmuştur. Türkiye'nin kaybettiği bir şey yok. Esad kaybederken kendini bitirerek kaybediyor, Suriye yok oluyor. Yüz bin insan ölmüş, milyonu aşkın yaralı var.
MISIR VE SURİYE'DE "SİZE NE" DİYEMEZLER
Kimse bize Mısır ve Suriye'ye neden bu kadar ilgi gösteriyorsunuz diyemez. Bir kere biz akrabayız, tarihsel köklerimiz var. Bu sorumluluklar çerçevesinde biz kendilerinin talepleri karşısında bunlara duyarsız kalamazdık. Tahrir'de ilk ayağa kalkış olduğu zaman kimse bize size ne demedi, biz o zaman kredimizle ve hibemizle Mısır'ın yanında olduk. Katar da yardım etti. Kime verdik, Mısır halkına verdik. Müslüman Kardeşler'e değil, Mısır halkına verdik.
MURSİ YOLSUZLUKLARI ÖNLEYECEKTİ
Asıl bize size ne diyenler şuna cevap vermeli; Siz darbecilere 16 milyar dolarlık askeri yardım verirken, daha önce neredeydiniz? Orada kardeşliği güçlendirecek bir yapıya tahammül edemediler. Mursi hükümeti Mısır'daki yolsuzlukların önüne geçecek kalitedeydi.
TÜRKİYE'Yİ HAZMEDEMİYORLAR
Suriye'de aynı durumlar geçerli. Yolsuzluk diz boyu. Bize bu soruyu soranlar, on binlerce kilometrelerce öteden gelip buralara müdahale ederken sorun olmuyor mu? Devlet-i Ali Osman'ı bir tarafa bırakamazsın. Bizim bu ülkelerle tarihi bağlarımız var. Hiç izi olmayanlar geliyor, onlara buyurun diyorsun. Biz oraya fetih yapmaya da gitmiyoruz, kardeşliğin gereği olarak yardım ediyoruz. Bize kalkıp size ne diyorlar. Biz gayet güçlüyüz. Bizim şu andaki gücümüzü hazmedemeyenler. Gezi'deki gibi oyun oynamanın gayreti içine giriyorlar. Her alanda 1'e 3 katarak büyümüşsen, hazmedemiyorlar.
Gezi'de meydana çıkan 10 tane ağaçla çıktılar. Şimdi ise değişik sloganlar üretmenin gayreti içindeler. Benim halkım bu oyunu yutmadı çok çabuk çözdü.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...