Yunan sosyalistler: Darbeyi engelleyen direnişe selam

Açıkalama şöyleydi:

"Sosyalist İşçi Partisi (SEK), Türkiye'nin askeri darbeyi engelleyen halklarının kahramanca direnişini selamlar. İstanbul'dan Kürdistan'a kadar binler, tanklara karşı sokağa çıktı ve darbecilerin planlarına engel oldu. Bütün bu insanlar sadece "Erdoğan'ın destekçileri" değildi, birer demokrasi savaşçısıydılar ve cuntanın nasıl engellenebileceğini bize çok somut bir şekilde gösterdiler: Aşağıdan birlik içinde ortak eylem.

Darbenin daha ilk anlarından itibaren başarılı direnişin yanında yer alan Devrimci Sosyalist İşçi Partili (DSİP) yoldaşlarımızı özellikle kutluyoruz. Yoldaşlarımız aldıkları kritik tavırda şöyle diyorlardı: "Darbe girişimine karşı mücadele ederken, bir yandan da darbecilere bu zemini hazırlayan koşullara, savaş koşullarına, antidemokratik koşullara karşı da mücadele etmeliyiz." 

Erdoğan hükümetlerinin orduyla işbirliği içinde Gezi Parkı eylemcilerine, grevci işçilere saldırıları, özellikle de Kürtlere karşı yürütülen savaş, darbecilere kapıyı açmış bulunuyor. Ortadoğu'da emperyalist saldırılarını sürdüren, Türkiye ile AB arasında mültecilere karşı aşağılık ırkçı anlaşmayı imzalayan, Arap Baharı'nı ezen diktatörlükleri ve gerici rejimleri destekleyen batının sözde "uygar" devletleri, ABD ve AB de, bu boğucu koşulların sorumluluğunu taşımaktadır.

Mısır'da Sisi'nin gazeteleri, cumartesi sabahı Türkiye'deki darbeyi sevinçle karşılıyordu! ABD ile AB'nin büyük bir ikiyüzlülükle demokrasiyi coşkuyla desteklemeleri için darbe girişiminin sonucunu beklemeleri bir tesadüf değil. Ne yazık ki Aleksis Çipras hükümeti de onlarla birlikte hareket etti. Darbeciler kendilerini "demokrasinin ve devletin laik karakterinin yeniden tesisi" için savaşan bir güç olarak lanse etmeye çalıştılar. Bu İslam düşmanı kılıf, Türkiyeli işçileri aldatmaya yetmedi. Erdoğan'ın otoriter politikalarına karşı verdikleri mücadeleye ve kapitalistlere armağan ettiği kârlara rağmen, kendi ülkelerinde Evren'in ve Mısır'da Sisi'nin "laik" diktatörlüklerinin kaç cana mal olduğunu unutmadılar. Bu, Yunanistan işçi sınıfı ve solu için çok değerli bir ders oldu.

NATO ile AB'nin "İslam tehdidi" adı altındaki savaş faaliyetlerine destek yok!

Hükümet ile AB binlerce mülteciye sığınma hakkı vermeyi reddederken, Yunanistan'daki darbecilere sığınma hakkı vermeye hayır!

Çok sayıdaki halktan ve dinden Türkiye işçi sınıfına, cuntaya ve bu zemini hazırlayan koşullara karşı verdiği mücadelede nihai zafer kazanıncaya kadar tam destek!

Atina, 16.07.2016

SEK Merkez Komitesi"