"Türkiye tuzağa düşmemeli"

Sancılı komşumuz Suriye'de iç savaş yayılarak devam ediyor. Arap nüfusunun yoğun yaşadığı bölgelerde Suriye güçleri ile muhalifler arasında ciddi çatışmalar yaşanırken Türkiye'nin daha fazla dikkat kesildiği yer ise Kürt bölgeleri. Suriye'nin kuzeyinde "İkinci bir kuzey Irak oluşturuluyor" iddiası Türkiye'nin reflekslerini hızlandırmış durumda. "Peki gerçekten PKK hakimiyeti tam olarak ele geçirmiş ve özerk bir yönetim kurmuş mu?" Suriye Kürt Ulusal Meclisi Başkanı İsmail Hemı (Hemê) Türkiye'nin kaygıları, Suriye'nin geleceği ve Kürtlerin hayata geçirmeye çalıştığı projelere ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yaptı. İsmail Hemı'nın birçok sıfatı var. 16 siyasi partinin oluşturduğu Suriye Kürt Ulusal Meclisi'nin başkanı. Aynı zamanda Kuzey Irak yönetimine yakın bir duruş sergileyen Suriye Kürt Birlik Partisi'nin genel sekteri ve sadece 10 kişinin görev yaptığı Yüksek Kürt Konseyi'nin de bir üyesi. 30 yıldır siyaset yapıyor. Bölgeyi ve gelişmeleri iyi takip eden birisi. "Kuzey Suriye'nin Kürtlerin eline geçtiği hatta burada bir devletleşmeye gidildiği ifade ediliyor. Bu doğru mu? Kamışlı başta olmak üzere Kürt bölgelerinde devlet var mı yok mu?" sorumuza İsmail Hemı şu cevabı verdi: "Kürt bölgelerinde devlet eskisi gibi var. Tahminlerime göre; Devlet, bir taktikle bazı merkezlerdeki güçlerini dağıttı ve Kürtlerin arasında "buralardan çekildik" propagandasını yaydı. Bunun gerçek hiç bir tarafı yok. Kürtler arasında güvenlik güçleri var. Türk hükümetine 'Kürt bölgesinde devlet boşaltmış. PKK buraları ele geçirmiş' mesajı verilmek isteniyor."Baas rejiminin çok sinsi bir taktikle; "PKK'yı bölgeye hâkim kıldıktan sonra Suriye'nin parçalanma tehlikesi var" diyerek Türkiye'yi savaşın içine çekmek amacı güttüğünü belirten İsmail Hemı şunları söyledi: "Rejim, Kürtlerin Suriye'yi parçalayacağı propagandasıyla Arap devletlerini yanına çekmeye çalışıyor. Suriye halklarından da böylece destek almayı amaçlıyor. Bu söylemle Kürtlere karşı diğer halkları yanlarında görmeyi hedefliyor. Yani bir Kürt tehlikesi var, orası giderse Suriye gider korkusu oluşturma gayreti söz konusudur. Yani rejim büyük ve tehlikeli bir oyun oynuyor. Türkiye'yi de bu oyunun içine dâhil etmek istiyor. Kürt tehlikesine karşı Türkiye'yi savaşa sokmayı başarabilirse ömrünü uzatır." KÜRTLER BÖLÜNMEK İSTEMİYOR PKK'nın desteklediği Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) güçlü bir örgütlenme olduğunu ancak Suriye Kürtlerinin geleceğine sadece bir siyasi oluşumun karar veremeyeceğini belirten İsmail Hemı, "Bugün burada iki önemli ittifak var. Birincisi 16 partinin kurmuş olduğu Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi'dir. İkincisi ise PYD ve 3 partinin oluşturduğu Batı Kürdistan Meclisi'dir. Bu iki meclis şimdilik ittifak kurmuş durumda. Halkımızı ilgilendiren kararları Kürt Yüksek Konseyi alıyor. Kurduğumuz komiteler aracılığıyla halkımızın savunmasını yapıyoruz. Ancak bu Suriye'den ayrıldığımız ve ayrı bir devlet kurduğumuz anlamına gelmez. Buradaki Kürtlerin yüzde 90'ı herkesin hakkının korunduğu ve herkesi özgürce yaşayabildiği demokratik ve sosyal bir ülke oluşturmak istiyorlar. PKK da dâhil olmak üzere kimse Batı Kürdistan'da bağımsız bir devlet kurulsun istemiyor" diye konuştu.BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN ÇOK ZOR Abdülbasid Seyda'nın başkanlığını yürüttüğü Suriye Ulusal Konseyi ile ilişkileri olduğunu ve ittifak kurmanın yollarını aradıklarını söyleyen Hemı sözlerini şöyle sürdürdü: "PKK da dahil olmak üzere hiçbir Kürt oluşumu parçalanma istemiyor. Suriye'nin duruma farklıdır. Bağımsız bir Kürt devletinin yaşama imkânı yok. Reel politikaya aykırı. Bugün halk büyük devletler arıyor. Küçük bir devletin yaşama şartları zor, zahmetli. Bu konuyla ilgilenen bir siyasetçi olarak düşünecek olursam bizim için en faydalısı Suriye devleti içinde yaşamak. Rejim giderse halkın ekonomik durumu düzelir, hayatı düzelir. Bunları parçalanmak için istemiyoruz. Umarım Türkiye, rejimin kurduğu tuzağa düşmez ve bölgeye müdahale etmez." Kuzey Irak yönetimi ile de ilişkilerini sıcak tutmaya çalıştıklarını kaydeden İsmail Hemı, Barzani'nin kendilerine ekonomik destekte bulunmadığını ancak manevi anlamda Suriye Kürtlerini yalnız bırakmadığını söyledi. Suriye ordusundan kaçan iki bini aşkın askerin Kuzey Irak'ta Peşmergeler tarafından eğitildiğini vurgulayan Hemı, "Türkiye ile yakın ilişkilerin kurulmaması bizim açımızdan üzücü bir durum. Bu Kürtlere yönelik olumsuz bakıştan kaynaklanıyor. Açıkçası biz Türk devletinden bizleri Ulusal Suriye Konseyi ile uzlaştırmasını beklerdik. Ancak dediğim gibi PKK'nın buradaki silahlı gücü sebebiyle 'bağımsız Kürt devleti kuruluyor' propagandası Türkiye'nin buraya yönelik bakışını olumsuzlaştırıyor" dedi.REJİM DIŞ DESTEKLE AYAKTA Kürtlerin de bir cepheden rejime vurması halinde düşüşün belki daha kolay olabileceğini söyleyen İsmail Hemı sözlerini şöyle noktaladı: "Rejimin düşme kararı BM'nin elinde. Ancak bu konuda yeterli gayret gösterilmiyor. Rusya, Çin, İran ve hatta Venezuella gibi Latin Amerika devletlerinin desteğiyle rejim ayakta duruyor. Bazı Arap devletlerinin tavırları da net değil. Bana göre şu zamana kadar BM'nin rejimi devirmek gibi bir ciddiyeti yok. Şu anda Suriye muhalefeti bu sebeple dağınık. Suriye ve bazı üyeler Türkiye'nin Suriye'ye müdahale etmesinin şartlarını zorluyor. Buna da Kürtleri gerekçe gösteriyorlar. Umarım Türkiye müdahil olmaz. Gereği de yok zaten. Suriye'nin parçalanması Kürtlerin de çıkarına değil. Bakın Irak Kürdistan'ı var 10 yıldır, hatta otonomiktir. Yine de Irak devletinin bir parçasıdır."