'Türk askeri çekilirse ‘Ada’da çatışma çıkar'

Yeni hükûmetin güvenoyu almasından sonra konuşan Başbakan Tatar “Türk ordusunun burada barışı koruması, güvenliğimizi koruması, garantör bir ülke olarak burada olması bizim için barışın teminatıdır” dedi.
Doğu Akdeniz’de doğalgaz arayışları ekseninde gerilim tırmanırken, ABD’nin Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunu kaldırma hazırlıkları sürerken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde iktidar değişikliği yaşandı. 15 ay süren koalisyon hükûmetinin bozulmasının ardından Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Halkın Partisi (HP) yeni koalisyon hükûmetini kurdu. Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda yapılan oylamada, 28 milletvekili kabul, 13 milletvekili ret oyu verirken, 9 milletvekili oylamaya katılmadı. Kabul oyu verenlerin sayısının ret oyundan fazla olması nedeniyle UBP-HP koalisyon hükûmetinin Bakanlar Kurulu güvenoyu aldı. Güvenoyu almasının ardından yeni Başbakan Ersin Tatar, açıklamalarda bulundu.
BURADA İKİ DEVLET VAR
“Kıbrıs meselesinin hangi yolla çözülmesini bekliyorsunuz?” sorusuna Başbakan Tatar “Federasyon anlamında bir çözüm artık pek kabul görmüyor. 50 yıldır başarıya ulaşmayan görüşmeler, bu çözümün mümkün olmadığını gösterdi. En son bu çözüm teklifi, Crans-Montana’da 1,5 yıl önce çöktü. Yani masa devrildi. Artık önümüzde iki devletli çözümler var. Kadife ayrılık veya konfederasyon gibi modeller olabilir. Bu iş iki devlete doğru gidiyor. Her ne kadar şu an bizi tanımasalar da, burada başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, her türlü bakanlık, yargı, mahkemeler, belediyeler gibi bir devleti devlet yapan bütün unsurların olduğu, yani burada bir devlet olduğu gerçeğini değiştiremezler. Dünyanın artık bunu görmesi lazım” dedi.
Kuzey Kıbrıs’taki Türk askeri varlığının, adadaki barışı ve güvenliği sağladığına işaret eden Tatar “Zorla birleştirme çabaları da çatırdamaya sebep olur. Hele hele, Türk ordusu çekilirse o zaman gerçek anlamda çatışma doğabilir. Türk ordusunun burada barışı koruması, güvenliğimizi koruması, garantör bir ülke olarak burada olması bizim için barışın teminatıdır. Tabii, Rum tarafı bunları anlamayıp kendi aynı siyasetini devam ettirmeye çalışıyor. Özellikle Avrupa Birliği’ne girdikten sonra konuyu istismar ediyorlar ve ‘Avrupa Birliği içerisinde başka bir devletin garantörlüğü söz konusu değildir, günün sonunda buradan çıkıp gitmesi lazım, bizim de Avrupa Birliği içerisinde federal veya başka bir modelle Avrupa Birliği’nin tam üyesi olmamız lazım’ söylemlerini tekrarlıyorlar. Biz ise ‘Kuzey Kıbrıs olarak Avrupa Birliği’ne girelim’ diyoruz ama Türkiye’den de kopmak istemiyoruz. Çünkü Türkiye bizim mal ve can güvenliğimizi sağlayan ülkedir, bizim anavatanımızdır” ifadelerini kullandı.