Tunus'ta cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura doğru

Tunus'ta, 27 ismin yarıştığı cumhurbaşkanlığı seçiminde sandıktan herhangi bir adayın çıkmaması dikkatleri Aralık ayı sonunda Nida Tunus (Tunus'un Çağrısı) Partisi Genel Başkanı El-Baci Kaid es-Sibsi ile Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Merzuki arasında yapılacak ikinci tura çevirdi.
Zeynel Abidin bin Ali'nin ülkeyi terk etmesinin ardından düzenlenen, halkın oy kullandığı ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde 27 adaydan hiçbiri yeterli çoğunluğu sağlayamadı. Seçimin en iddialı isimlerinden Sibsi yüzde 39,4, Merzuki ise yüzde 33,4 oy aldı, üçüncü sırada yer alan sosyalist çizgideki Halk Cephesi (PF) lideri Hamma Hammami ise yüzde 7,8'de kaldı.
Tunus yasalarına göre en yüksek oy alan iki aday, eski rejim yanlısı olduğu iddia edilen Sibsi ile özgürlükçü sol çizgideki Merzuki'nin aralık ayında yapılacak ikinci tura kalması, Hammami'yi destekleyenlerin vereceği oyları kilit hale getirdi.
- PF'nin oyları kime gidecek?
Seçimin iddialı iki adayından biri olan mevcut Cumhurbaşkanı Merzuki, 1980'li yıllardan 1994'e kadar Tunus İnsan Hakları Birliği'nde PF'nin üst düzey isimleriyle beraber mücadele yürüttü. Ancak Nahda Hareketi'nin birinci sırada çıktığı 2011 seçimlerinde Merzuki'nin eski partisi Cumhuriyet İçin Kongre'nin hükümeti oluşturan koalisyonda yer alması, PF'nin önemli isimleriyle olan tarihi ilişkilerinde bir ayrım noktası oldu.
Bu ayrışma, Şubat 2014'te PF yöneticilerinden Şükrü Belıyd'in suikasta kurban gitmesiyle büyüdü. Temmuz 2013'de Muhammed el-Brahmi'ye düzenlenen suikast, PF ve Nida Tunus'u yakınlaştırarak, olayın ertesi günü, Merzuki'nin darbe olarak değerlendirdiği Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin kurulmasına yol açtı.
PF koalisyonuyla arasındaki bu ayrım, Merzuki'nin ikinci turdaki şansını azalttığını düşündürürken, önceki gün gelen bir açıklama bu yöndeki görüşleri teyid etti. PF'nin yöneticilerinden Muhammed el-Cemmur, "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, Merzuki'yi desteklemeyeceğiz" diyerek tavrını ortaya koydu.
Cemmur, bunun seçimde Sibsi'yi destekleyecekleri anlamına gelmediğini de ayrıca vurguladı.
-Sibsi şansını arttırmaya çalışıyor
Bunun yanı sıra PF koalisyonunun tabanı, Nida Tunus'u eski rejimin bir parçası olarak görüyor ve özellikle de Ulusal Kurtuluş Cephesi'ndeki ortağı olan PF ile istişare etmeden Nahda lideri Raşid el-Gannuşi'yle Paris'te müzakerelere katılmasının ardından Sibsi'nin genel başkanı olduğu bu partiyle görüşmek istemiyor.
Ancak 3 yıldır muhalefet saflarından ayrılarak iktidara geçmek isteyen PF'ye genel seçim sonuçlarının ardından koalisyon ortağı olmanın önünün açılması, oyların Sibsi'ye gitmesi ihtimalini güçlendiriyor. Sibsi'nin PF'deki eski arkadaşlarının da bu yönde teşviklerinin olması öngörülüyor. Böylelikle PF, yalnızca ikinci turda Sibsi'yi destekleyerek, genel seçimden birinci çıkan partisi Nida Tunus'la koalisyon hükümeti kurma şansını elde edebileceğini düşünüyor.
Bunlara rağmen PF'nin Nida Tunus ile koalisyon hükümeti kurmayı reddederek, Merzuki'yi desteklemesi gibi zayıf bir ihtimal de bulunuyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, eski rejimin devamı olarak görülen Sibsi'ye karşı, devrimden önce olduğu gibi solcu, milliyetçi rejim karşıtlarının bir araya gelmesi gündeme geliyor. Bu durum, eski rejim karşıtlarının bir araya gelerek, Merzuki'yi desteklemelerinin önünü açıyor.
-İki aday da PF'nin oylarına talip
Seçim sonuçlarının netleşmeye başlamasının ardından Merzuki, demokratik bir devlet için beraber mücadele ettiği otoriteleri, "kendi etrafında toplanmaya" çağırarak, onları, kendisinin ve 30 yıllık demokratik, özgür ve sosyal sorunlara eğilen bir devlet inşa etme endişesini taşıyanlar olarak niteledi. Konuşmasında kendisini "yoksulların doktoru" olarak niteleyen Merzuki'nin ifadeleri, PF ve demokrat partilerden Sibsi'ye karşı kendilerini desteklemesini istediği yönünde anlaşıldı.
Nida Tunus yetkililerinin açıklamaları ise yine PF'ye işaret edilerek modernleşme, sivil devlet ve din ile devlet işlerinin ayrışması konusundaki inançlarında kendilerine benzeyenlerle koalisyon oluşturmak istedikleri üzerine yoğunlaşıyor.
Siyasi bir koalisyon olan Halk Cephesi, sol ve milliyetçi çizgideki 11 siyasi parti ve topluluğu bünyesinde barındırıyor.