Sır dolu çantalar aranmadan gitmiş

Sır dolu çantalar aranmadan gitmiş

DÜNYA Haberleri

Kaşıkçı’nın kaybolduğu gün, S. Arabistan’dan İstanbul’a gelen ve hemen geri dönen 2 uçaktaki 13 kişinin çantalarının aranmadığı belirtildi.

Resmî işlemler için 2 Ekim’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Suudi Arabistanlı muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’ının durumu ile ilgili sis perdesi aralanamadı. Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatırken, güvenlik güçlerinin çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor. Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı Cemal Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğünü, cesedinin parçalara ayrılarak, 15 kişiye dağıtıldığı ve dört lüks araçla konsolosluk yerleşkesinden çıkarıldığını duyurmuştu. Kaşıkçı’nın kaybolduğu saatlerde Suudi Arabistan’dan içinde 15 kişinin olduğu 2 uçağın İstanbul’a geldiği belirtilmişti.

ESRARENGİZ ROTA
Yapılan araştırmada iddiaların gerçek olduğu ortaya çıktı. 2 Ekim günü Suudi Arabistan’dan H2-SK1 ve H2-SK2 kuyruk tescilli iki uçağın birer saat aralıklarla Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali’ne iniş yaptığı ve uçaklarda 13 kişi olduğu öğrenildi. Uçaklardan birinin Mısır, diğerinin de Birleşik Arap Emirlikleri üzerinden Suudi Arabistan’a gittiği belirlendi. Uçakların rotası, kaçırılma vakasında darbeci Sisi ve Orta Doğu tetikçisi Dahlan’ın parmağı olabileceği şüphesini uyandırdı. Ayrıca gelen kişilerin diplomatik pasaportu olduğu için uçağa binişleri sırasında çantalarının aranmadığı iddia edildi.

AİLEDEN İLGİNÇ AÇIKLAMA
Kaşıkçı ailesinden yapılan açıklama ise kafa karıştırdı. Ailenin hukuk danışmanı Motasem Kaşıkçı, olaya ilişkin sık sık Arabistan hükümetiyle temas içinde olduklarını ifade ederek, “ Bazı ülkelerin olayı istismar ederek kötü niyetli gündemi ilerlemeye çalıştıklarını” öne sürdü. Motasem Kaşıkçı Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz için “ailece tanınmadığı ve nişanlısı olmadığı” iddiasında da bulundu.  Kayıp gazetecinin büyük oğlu Salih Kaşıkçı da yabancı ülkelerin babasının ortadan kayboluşunu politik bir hale getirmeye çalıştıklarını ileri sürerek bunu tamamen kabul edilemez olduğunu söyledi. Salih, bu durumun tamamen bireysel olduğunu ve politik bir çerçevede olmaktan uzak olduğunu ifade etti.

ARAMA İZNİ TALEP EDİLDİ
Bu arada Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçisi ikinci defa Dışişleri Bakanlığı’na çağrılırken, konsoloslukta arama yapılabilmesi için resmi talep iletildiği bildirildi. Edinilen bilgiye göre, Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Suudi Arabistan Büyükelçisini önceki gün Bakanlığa davet ettiği ve kendisine soruşturma sürecine tam işbirliği içinde olmayı beklendiğini ilettiği aktarıldı.

GÖRÜNTÜLER KANIT NİTELİĞİNDE
Dünya basını, S. Arabistan Başkonsolosluğu’nda kaybolan gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili iddialara geniş yer ayırdı. Ağırlıklı olarak, Kaşıkçı’nın “Suudi Arabistan’dan gelen 15 kişilik özel ekip tarafından öldürülerek cesedinin bina dışına çıkarıldığına” ilişkin görüşlere yer verilen haberlerde, Suud yönetiminin ise bu tezlere “şiddetle karşı çıktığı”na dikkat çekildi.

Kaşıkçı’nın çalıştığı Washington Post haberinde “Türk yetkliler Kaşıkçı’nın, Suudi Arabistan Konsolosluğunda öldürüldüğünü duyurdu. Cinayet için görevlendirilmiş 15 kişilik bir ekibin bir önceki hafta İstanbul’a gönderilerek bu planlanmış eylemi hayata geçirdikleri ancak henüz somut delillere ulaşılmadı” denildi.  Haberde, konsolosluğun, Kaşıkçı’nın konsolosluk binasına girdikten sonra alıkoyulduğunu şiddetle inkâr ettiği belirtildi.
İngiliz Guardian gazetesi ise Türk yetkililerin Kaşıkçı’nın öldürüldüğüne inandığı ifade edilen haberinde, yetkililerin elinde siyah bir arabaya odaklanan kanıt niteliğinde bir görüntü olduğunu yazdı.

SUUD DİPLOMATLAR SINIR DIŞI EDİLEBİLİR

Selçuk Böke ANKARA
Muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasının ardından Suudi Arabistan ve Türkiye arasında ciddi bir diplomatik krizin yaşanabileceği yorumları yapılıyor. Olayın ardından inceleme başlatılırken, 1961 tarihli diplomatik temsilcilikleri ve diplomatları gönderen ve kabul eden ülkeler arasındaki anlaşmaları düzenleyen Viyana Sözleşmesine göre Türkiye’nin atacağı adımlar sınırlı. Her ne kadar Başkonsolosluk, Türkiye sınırlarında bulunsa da sonuç itibariyle Suudi Arabistan toprağı sayılıyor ve Suud hükûmetin izni olmadan arama yapılmıyor. Önümüzde çok fazla seçenek olmasa da söz konusu diplomatları istenmeyen kişi olarak (persona non-grata)  sınır dışı etmek etme hakkını saklı tutuyor.

KÖRFEZ BASININDA KARA PROPAGANDA
Cemal Kaşıkçı’nın kaybolmasına ilişkin Suudi Arabistan medyası ile birlikte Körfez basını da karalama kampanyaları başlattı. Kirli kaynaklardan akıtılan paralar ile gerçekleştirilen bu yayınlarda, Kaşıkçı’nın bizzat Türkiye tarafından öldürüldüğü, olayın arkasında da Katar’ın azmettirici rolü üstlendiği yalanı pompalandı. Kara propagandada Türkiye âdeta hedef gösterildi.

 

 

 

 

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...