Obama ardında ateş topu bıraktı gidiyor

Suriye politikasındaki önceliği “Suriye’ye asker göndermemek” olan ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin, 6. yılına giren iç savaştaki etkisi tartışılıyor.
Suriye’deki iç savaş 6. yılına girerken hâlen siyasi bir çözümün bulunamamış ve DAEŞ tehdidinin ortadan kaldırılamamış olması, Washington yönetiminin Suriye politikalarının büyük oranda iflas ettiği yorumlarına sebep oldu. İkinci Obama dönemindeki ABD, Suriye’deki iç savaş ve insani krizle ilgili “çok şey söyleyip az iş yapan” yaklaşımıyla, soruna gerçek bir çözüm bulmaktan uzak bir görüntü sergiledi. İç savaşın ilk yılında “Esad gitmeli”, ikinci yılında “kimyasal silah kırmızı çizgimiz” diyen Başkan Obama’nın her iki sözü de aşınırken hiçbir strateji ortaya koyamaması, “ABD’nin Suriye planı yok” eleştirilerine neden oldu. Suriye’deki ılımlı muhalifleri yeteri kadar desteklemeyen Washington yönetiminin DAEŞ’le mücadele kapsamında sırtını büyük ölçüde PKK’nın Suriye kolu terör örgütü PYD’ye dayaması, Türk-Amerikan ilişkilerinde gerginliğe yol açtı. PKK’nın Suriye kolu PYD’nin silahlı birimi YPG’nin büyük ortak olduğu Suriye Demokratik Güçlerine (SDG) önemli ölçüde silah ve mühimmat desteği veren ABD, Türkiye olan gerilime bir ileri safhaya taşıdı. Obama yönetiminin 15 Temmuz darbe girişimindeki rolüne dair kuvvetli deliller ve FETÖ’nün lideri Fetullah Gülen’i ülkesinde misafir edip Türkiye’ye iade etmemesi de ilişkileri kopacak noktaya getirdi.