Muhaliflerden film gibi suikast

Özgür Suriye Ordusu, Beşşar Esed rejiminin üst düzey yetkililerine suikast düzenlendiği iddiasına ilişkin detayları açıkladı. nbsp;
nbsp; Özgür Suriye Ordusu Sahabe Tugayları Basın Bürosu'ndan yapılan açıklamada, suikastın ayrıntılarına yer verilerek, Suriye'deki askeri operasyonları yöneten ve Hasan Türkmani, Hişam Bahtiyar, Asıf Şevket, Davut Raciha, Muhammed Said Buhaytan, Ali Memlük ve Salah en-Naimi'den oluşan konseyin 2 ay boyunca izlendiği, Buhaytan'ın korumasının suikastta bizzat rol aldığı öne sürüldü. nbsp;
nbsp; Suikast için 5 güçlü maddenin bileşiminden oluşan renksiz ve tatsız sıvı ile toz 2 çeşit zehir hazırlandığı belirtilen açıklamada, 19 Mayıs'ta saat 19.30'da başlayıp 22.00'de biten toplantı sonrası saat 22.45'te başlayan yemekte saldırının yapıldığı iddia edildi. nbsp;
nbsp; Ali Memlük ve Salah en-Naimi'nin yemeğe katılmadığı belirtilen açıklamada, diğer üyelerin farklı oranlarda zehirlendikleri, bir kısmı acil müdahale ile kurtarılırken bazılarının durumunun ağır olduğu, bazılarının ise öldüğü öne sürüldü. nbsp;
nbsp; Açıklamada, Buhaytan'ın korumasının ise saldırı sonrası ülke dışına çıktığı kaydedildi. nbsp;
nbsp; Bu arada, bazı tanıklar Şam'ın merkezinde bulunan Tişrin Parkı ve Eş-Şami Hastahanesi çevresindeki tüm yolların kapatıldığını, elektrik lambalarının söndürüldüğünü ve üst düzey önlemler alındığını söyledi. nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; -Suriye yönetiminden yalanlama, MOSSAD'dan doğrulama- nbsp;
nbsp; nbsp;
nbsp; Öte yandan İsrail istihbarat teşkilatı MOSSAD da suikast girişimi iddialarını doğruladı. nbsp;
nbsp; Haaretz gazetesine konuşan istihbarat yetkilileri, elde edilen güvenilir bilgilerin, Suriye istihbaratının başındaki Asıf Şevket ile diğer yetkililerin zehirlenerek öldürülmeye çalışıldığına işaret ettiğini belirtti. nbsp;
nbsp; Suriye resmi haber ajansı SANA ise suikast iddialarını yalanlayarak, saldırıda öldürüldükleri iddia edilen Türkmani'nin, görevinin başında olduklarına ilişkin mesajlarını yayımlamıştı. nbsp;
nbsp; Muhalifler ise açıklamada saldırıya yönelik somut bir yalanlama cümlesinin olmamasını gerekçe göstererek, açıklamanın eski tarihlerde kaydedildiğini öne sürmüşlerdi. nbsp;