Mısır'ın iki yüzü

Nil nehrinin Mısır'ı ikiye böldüğü gibi başkent Kahire'de de darbenin ardından iki farklı hayat var. Adeviyye Meydanı'nda darbeye karşı çıkan aileler yiyecek sıkıntısı yüzünden orucunu su ve hurmayla açarken, Nil'in üzerindeki sabit ya da hareketli büyük teknelerdekiler ise hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor. Adeviyye Meydanı'nın bulunduğu Nasr City, özellikle muhafazakâr kesimin tercih ettiği bir yer. 17 milyonluk Kahire nüfusunun 4 milyonu bu bölgede ikamet ediyor. Kahire'de dolaştığınızda ordunun büyük kısmının çekilmesi sebebiyle hayatın normal akışında sürdüğünü zannedebilirsiniz. Ancak dünyanın en büyük adaletsiz gelir dağılımına sahip şehirlerden bir tanesi olan Kahire'de sefaletin izlerine, şehir merkezinden uzaklaştıkça şahit olunuyor. Gecekondu mahallelerinden geçerken göreceğiniz yoksulluk, şehir merkezine doğru yerini sefahata bırakıyor. Nil'in etrafındaki bölgelerde ise zenginler ve üst gelir gruplarında yer alan subaylar yaşıyor. Büyük elçiliklerin bulunduğu meydanlarda ise Belçika, Fransa, Kanada gibi ülkelerden vize almak için kuyruklar göze çarpıyor. Tahrir Meydanı'nda ise darbeyi destekleyen kalabalığın yerinde yeller esiyor. Birkaç çadırın bulunduğu Tahrir Meydanı'nda eli sopalı sivil milisler dolaşıyor. Ancak buradaki yüzler cunta yanlısı da olsa gülmüyor. Görüştüğümüz geçlerde büyük bir hayal kırıklığı var, "Özgürlük ve demokrasi, hayatı iyileştirmek, daha bir gelecek demek. Ancak bunu Mısır'da yaşamadık. Her şey kötüye gidiyor" diyorlar.