Mısır'da firavun zulmü

Katliamın ilk işaretleri Genelkurmay Başkanı Abdülfettah Sisi'nin darbe yanlılarına "Cuma günü meydanlara çıkın" çağrısıyla geldi. Müslüman Kardeşler'e anayasa uzlaşma toplantılarına katılmaları için 48 saatlik ültimatom verildi, devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursi de 15 gün hapisle cezalandırıldı. Ancak bütün bu tehditlere rağmen cuma günü Tahrir Meydanı'nda toplanan darbe yanlılarının sayısı darbe karşıtlarının toplandığı Adeviyye Meydanı'ndan çok daha geride kaldı. Umduğu desteği bulamayan askeri yönetimin ilk katliam denemesi İskenderiye'de yaşandı. Akşam saatlerinde Kaid el-İbrahim Camisi'nde teravih namazı için giden darbe karşıtı göstericilerin etrafı Baltacılar tarafından sarıldı. Camide bulunan kişilere yönelik saldırıda 10 kişi öldü, 200 kişi yaralandı. Tahrir Meydanı'nda havai fişekli darbe kutlamaları gerçekleştirilirken, Mısır polisi "Baltacı" diye tabir edilen suç gruplarıyla Rabiatul Adeviyye Meydanı çevresinde konuşlandı. Polis, gece geç saatlerde önce El-Ezher Üniversitesi'nin Nasır City'de bulunan kampusu önünde oturma eylemi yapan göstericilere gaz atarak müdahale etti. 7 saatten uzun süren müdahalede açılan ateşte 210 kişi hayatını kaybederken, 5000 gösterici yaralandı. Görgü şahitlerine göre polisin yanı sıra sivil giyimli kişilerce halkın üzerine av tüfekleriyle, çevre binalardaki çatılardan da keskin nişancılar tarafından kurşun yağdırıldı. Sabaha kadar süren saldırıların bilançosu gün ağarınca ortaya çıktı. Mısır İçişleri Bakanlığı göstericilere yalnızca göz yaşartıcı gaz bombası atıldığını iddia etti. 8 Temmuz'da da Kahire'de sabah namazı sırasında halka ateş açılmış, 53 kişi hayatını kaybetmişti.

GÖSTERİCİLERE TUZAK KURULDU
Önceki gece 23.00'te başlayan müdahale 7 saatten fazla sürdü. Göstericilere önce polis tarafından gaz atıldı. Askerî araçlar girişleri kapattı. Ardından gerçek mermilerle ateş yağmaya başladı.

SAHRA HASTANESİNDE CAN PAZARI
Yaralıları koyacak yer kalmadı
Kahire'nin doğusunda darbe karşıtlarının yaklaşık bir aydır gösteriler düzenlendiği Rabiatu'l Adeviyye Meydanı'nda tam bir felaket yaşandı. Meydanda bulunan tek sağlık merkezi sahra hastanesinin yetkilileri, tıbbi malzeme sıkıntısının had safhaya çıktığını, cesetler sebebiyle boş yerin kalmadığı merkezde çalışmaları tamamen durdurduklarını açıkladı. Hastanedeki basın birimi ve meydandaki caminin konferans salonları hastaneye çevrildi. Hastanenin morgunda yer olmadığı için cenazeler olabildiğince erken ailelerine teslim ediliyor.

GÖRGÜ ŞAHİTLERİ DEHŞETİ ANLATTI
Güvenlik güçleriyle Baltacılar saldırdı
Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki olayların görgü şahitleri, saldırıları güvenlik güçleriyle "Baltacı" olarak adlandırılan suç örgütlerinin yaptığını iddia etti. Ahmed Muhammed Ali (25): "Gece saat 23.00 sularında Ezher Üniversitesi'nin Davet Fakültesi civarında karşı tarafa konuşlanmış polis gözyaşartıcı gaz attı. "Baltacı"lar da av tüfekli saldırıya başladı. Polise ait zırhlı araçlar da üzerimize sürüldü. Bazı kişiler ezildi. Çevredeki yüksek binalarda bulunan keskin nişancılar da eşzamanlı olarak ateş açtı. O sırada büyük bir kargaşa ve itiş-kakış yaşandı". Ahmed es-Seyyid (22): "6 Ekim Köprüsü yakınında, polis ve "baltacıların" saldırısısına uğradık. Biraz geri çekildik. Ancak saldırı azalmadı. Üzerimize gerçek kurşun yağmaya başladı." Muhammed Said: "Çatışmada hayatını kaybedenler terörist miydi? Tek suçları barışçı gösterilerdi. Neden öldürüldüler? Dünya bu zulmü neden görmüyor?"