Kürşad Tüzmen: 12 yıllık parantez kapatılmalı

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın ülkeden çıkarılmasını müteakip Suriye ile atılan normalleşme adımlarının önemli isimlerinden eski Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu Bakan Kürşad Tüzmen gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. AK Parti hükûmetlerinde üç dönem kritik bakanlık görevlerini üstlenen Kürşad Tüzmen, zorlu şartlara rağmen Şam ile ticari bağlar kurulduğunu belirterek şunları söyledi:

Suriye’deki savaşın ilk dönemlerinde fikrimizi üst makamlara açık bir biçimde bildirdik. Biz bu olayda farklı bir rol üstlenmeli ve savaşın tarafı olmamalıydık. Çünkü müsteşarlık dönemimden itibaren oldukça zorlu şartlara rağmen Şam ile ticari bağlar kurduk. Terör elebaşı Öcalan yakalandığı dönem dahi Halep’e gidip bir dizi görüşme ve ticari anlaşmalar yapmıştık. Bizim komşu ülkelere dönük üç ana prensipten oluşan bir stratejimiz vardı. Bunlar öncelikle fuar ve benzeri tanıtım organizasyonlarına bakanlar düzeyinde katılmak, karşılıklı alım-satım heyetleri oluşturmak ve karma ekonomik toplantılar yapma üzerine idi. Suriye ile bu kapsamda çok kısa sürede büyük mesafe aldık. Siyasete Gaziantep milletvekili olarak atıldım ve bölgenin ticari dinamiği de o dönem bize büyük katkı sağladı. Sürekli artan bir ivme ile 37 milyon dolar olan ticaret hacmimizi 2,5 milyar dolarlara taşıdık.

ÇOK YÜKSEK KREDİMİZ VARDI

Şam yönetimi ile yeniden iyi ilişkiler kurulması gerektiğini savunan Kürşad Tüzmen “Biz bıraktığımızda Suriye genelinde çok yüksek kredimiz vardı” dedi. Tüzmen, Türkiye’nin Suriye halkı ve yönetimi nezdinde en güvenilir ülke durumunda olduğu vurgulayarak şöyle konuştu: Çok sağlam bir ekiple ciddi bir çalışma yürüttük. Güvene dayalı, tepeden bakmadan ve her iki tarafın da kazandığı ilişki yöntemi sayesinde ateşten set olan sınırlarımızı dostluk çemberine dönüştürdük. Ticareti esas alan bir yol haritası ile bu ilişkileri en üst noktaya taşıdık. Egosuz ve müştereklerimizi ön plana çıkaran yöntem takip ettik. Elbette bu arada üçlü siyasi, kültürel, eğitime ve turizme yansıyan güçlü bağlar kuruldu. Ancak daha sonra maalesef siyasi perspektif egemen oldu ve parçası olduğumuz savaş sebebiyle de tüm kazanımlar heba oldu.

SURİYE'Yİ YENİDEN İNŞA EDERİZ

Ülke genelinde 10 yılı aşkın süren savaş nedeniyle ortaya çıkan tahribatın maddi karşılığı 600 milyar doların üzerinde. Eski Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu Bakan Tüzmen’e göre, Türkiye hem Suriye’yi yeniden inşa sürecinin en güçlü aktörü ve hem de ticari faaliyetler açısından rakipsiz ülke durumunda. Tüzmen, bu konuda en belirleyici unsurun iki halk arasındaki sevgi ve güven olduğu görüşünde. Siyasi problemlerin aşılacağı ve 12 yıllık parantezin kapatılacağına inandığını aktaran Kürşad Tüzmen “Ticaret bu konuda yapıştırıcı, birleştirici bir unsur. Suriye’nin dünyaya açılan tek kapısı Türkiye’dir. İki ülke halkının birbirlerine olan akrabalığı, sevgisi ve tarihi bağlar bu konuda önemli rol üstelenecektir. Biz bir kez daha onlara dostluk elimizi uzatarak hem altyapı hem de üstyapıyı dizayn eden ana aktör olabiliriz. Ayrıca bu açılım bizi Doğu Akdeniz’de de bambaşka boyuta taşır ve Mavi Vatan konusunda çok büyük artılarımız olur. Suriye bu konuda önemli bir aktör” değerlendirmesinde bulundu.

ÇIKMAZ: 2011 ÖNCESİNE DÖNÜLMESİNİ İSTİYORUZ

Suriye iç savaşının başladığı dönem Gaziantep İhracatçı birliği görevini yürüten Abdulkadir Çıkmaz, o dönem Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Kahramanmaraş, Mersin, Adana dâhil birçok ilin ticari hareketlilik açısından altın dönemini yaşadığını anlattı. Çıkmaz, şunları kaydetti:

Vizelerin kaldırıldığı 2010-2011 döneminde başta gıda olmak üzere Suriye’nin inşaat ve sanayi ham maddelerinin tamamına yakını Türkiye’den temin ediliyordu. Buna ek olarak Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE, Kuveyt ve hatta Irak’a yaptığımız ihracat da bu savaş sebebiyle durma noktasına geldi. Şayet o ivme devam etse bugün sadece Suriye’ye ihracatımız 25-30 milyar dolarlar seviyesinde olurdu. Buna transit boyutu dâhil etmiyorum. Biz bölge sanayicileri ve ihracatçılar olarak 2011 öncesine dönülmesini istiyoruz. Yaşanan savaş onlarca sektörü vurdu. On binlerce insan direkt ve doğrudan bu durumdan olumsuz etkilendi. İlişkilerin normale dönmesi adın atılan adımları yakından takip ediyoruz.