Komşu bunlar ne!

Komşu bunlar ne!

DÜNYA Haberleri

Kriz yaşadıkça Türkleri hatırlayan “komşu” kendi ayağına sıktı, beş asır hüküm süren Osmanlıdan tek eser bırakmadı. Gidip de ne göreceksiniz orada?

İRFAN ÖZFATURA

Ekrem Hakkı Ayverdi'nin tespitlerine göre Yunanistan’da Osmanlıdan kalan 2.336 cami ve mescit vardı. Bugün Batı Trakya, Rodos ve İstanköy'de sayılı cami mevcut anca. Yeni cami yapımı ve tamiri izne bağlı. Ve böyle bir izin çıkmadı daha.
Ayasofya hakkında yenilir yutulur şeyler söylemeyen Yunan makamları binlerce Osmanlı eserini gözlerini kırpmadan ortadan kaldırdı. Meğer Osmanlı ne derin iz bırakmış, yık yık bitiremediler hâlâ.
1913'ten beri, her biri tarihî ve mimari kıymeti haiz medreseleri, çeşmeleri, sebilleri ve türbeleri imha ediyorlar. Geliri büyük oranda turizme dayanan bir ülke böyle bir şeyi niye yapar? Akıl tutulması mı yaşıyorlar acaba? Sonra “Komşi komşi gel” diyorlar, gelsem ne göstereceksin bana?
Defalarca giden biri olarak söylüyorum, bize dair hiçbir şey kalmamış, tarih meraklıları için âdeta çöl, vaktinizi harcamayın boşuna.

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN

BİR DE BAŞKENT OLACAK!
Mesela on binlerce Müslüman’ın yaşadığı Atina’da şu an bir mescit yok. Dükkâna benzer bir bina yaptılar ama o da sürüncemede; açılsın mı açılmasın mı? Tartıştıkları şeye bak!
Hâlbuki Türkler Atina’ya Yıldırım Bayezid devrinde girer (1397). O günlerde Rumlar Osmanlıdan müşteki değildir, aksine gelmelerini arzular, çünkü Latin (Venedik) tehdidi altındadırlar. Nitekim İtalyanların ilk işi Akropolis’teki bin senelik Parthenon mabedini Katolik kilisesine çevirmek olur.
Evet, Müslümanlar da camiye çevirir ama kırıp dökmeden, karakterini bozmadan. Kale dizdarları için mescide ihtiyaç olunca yanına küçük bir minare eklerler o kadar.
Ardından yine Venedik işgali yaşanır. Komutan Francesco Morosini, İsveç’ten bir topçu (Kont Koenigsmark) getirtir. Hedef güya mescittir, vuracağız derken Akropol’ü dağıtır bırakırlar. Antik sütunlar o yarayı taşır hala.

ERBABINA SORMALI
Venedik saldırıları durunca imar faaliyeti tekrar başlar. İşte Mustafa Ağa (Altı Fıskiye) Camii de o günlerden kalma. Hadrianus revaklarının (Roma harabesinin) hemen yanında.
Yıllarca metruk ve harap durduktan sonra tamirden geçer ve el sanatları müzesi (Museon Kosmetikon Tekbnon) olarak açılır.
Peki minaresi?
Yunanistan’da minare kesinlikle yasak. Batı Trakya ve Arnavutların ekseriyette olduğu Yanya dışında minare göremezsiniz asla.
1953 yılında Atina’yı gezen Semavi Eyice’nin notlarında Parthenon’dan başka Eskicami, Bey Camii ve Hacı Ali Camii gibi büyük ve sanatlı camiler vardır.
Arar bulamaz o başka.
Antik Agora ile komşu Fethiye Camii daha evvel kışla içinde olduğu için gözden kaçar. Kazıları başlayınca ortaya çıkar. Bunu Mısır hükûmeti ister (araları iyi o yıllarda) vermeli olurlar. Tam iş bitecek, “Eskiden kiliseymiş” diye bir şayia çıkarırlar.
Beş kemerli son cemaat yeri ile âdeta Türk’üm diye bağıran camiyi (Demotika’da Toğan Bey Camii’nin kardeşidir) müminlerden mahrum bırakırlar.

ÇELEBİ’NİN ANLATTIKLARI
Evliya Çelebi Atina’daki yedi camiden bahseder ayrıca. Yenicami, Softa Camii, Direk Camii ve Küçükcami... Bugün hiçbir iz yok onlardan. Yine Seyahatname’de adı geçen beş tekkeden sadece Akropolis kapısı karşısındaki Hüseyin Efendi Tekkesi kalır, o da Agora kazısı esnasında yıktırılır.
İbrahim Efendi Medresesi ve Abdi Bey Medresesi Semavi Hoca’nın ziyaret ettiği yıllarda harap şekilde durmaktadır. Ki, Du Moncel’in neşrettiği gravürde kesme taştan revaklı bir bina olduğu anlaşılır.
Bey Hamamı, Hacı Ali ve Abid Efendi Hamamları sırf bize has oldukları için ortadan kaldırılır. Hazır hamam yaa. İnsan kendi halkına kullandırır hiç olmazsa.

BALYOZLAR ELİMİZDE...
Selânik Ayasofya’sının fevkalade müzeyyen minberi, mihrabı, son cemaat yeri ve kendine has minaresi de yok edilir vandalca. Kiliseye çevirdiysen de bırak yerinde dursun, sanatın kime ne zararı var?
Osmanlı eserlerinden Kazancılar Camii, Panaghia Khalkeon; İshakiye Camii, Hagıos Panteleimon; Soğuksu Camii, Havariyun; Ya’kûb Paşa Camii, Hegia Katharina; Eski Saray Camii, Hagios Prophetes Elias; İki Şerefeli Cami de Taksiarkhon adıyla kiliseye çevrilir. Bize dair en ufak bir iz bırakılmaz.
Selânik’te Osmanlının yaptığı en eski ve en değerli cami Alaca İmaret Camii’dir.
Zikrolunan cami Fatih ve II. Bayezid devirleri sadrazamlarından İnegöl’de metfun İshak Paşa’dan kalmadır. İsmini minaresindeki baklava şeklindeki motiflerden alır.
Ne yazık ki, bu eşsiz minare de yıktırılır. Kubbe kurşunları yağmalanır, duvarlarında otlar biten harabe kısmen izci deposu olarak kullanılır.

İŞGAL, YAĞMA
∂  Drama Pınarbaşı Kurşunlu (Şadırvan) Camisi şu an kültür merkezi.
∂  Dimetoka Çelebi Mehmet Camii - Dünya Kültür Mirası’na aday bir yapı. Yasaklı, metruk, perişan.
∂  Gümülcine Gazi Evrenos Bey İmaret Camii (Bölge Metropolit Müzesi)
∂  Hanya Yusuf Paşa Külliyesi - Müze
∂  Hanya Ağa Camii - Müze
∂  İstanköy Lonca Camii - Harap ve atıl vaziyette
∂  Larisa (Yenişehir) Ömer Bey Camii ve Çifte Hamamı - Ardiye.
∂  Resmo Küçük Hasan (Yalı) Camii - Resim galerisi
∂  Resmo Kara Musa Paşa Camii - Müze
∂  Resmo Veli Paşa Külliyesi - Sergi salonu
∂  Rodos Murat Reis Külliyesi - Tekke müzik okulu. Cami ve 9 türbe akıbetini bekliyor.
∂  Rodos Kanuni Sultan Süleyman Külliyesi İmareti ve medresesi turistik tesis.
∂  Rodos Borozani Baba Camii - Kilise
∂  Rodos Hilmi Paşa Camii - Sergi salonu
∂  Sakız Osmaniye Camii- Ardiye
∂  Sakız, Abdülmecid Camii - Müze
∂  Tırhala Osman Şah Camii - Mimar Sinan eseri, turistik tesis
∂  Yanya Aslan Paşa Camii - Müze
∂  Yanya Tepedelenli Ali Paşa Camii - Müze
∂  Yanya Kanlı Çeşme Camii - Atıl durumda
Listeyi uzatmak mümkün de, sayfamızda yer olsa...

TANIDIK SİMALAR
Selanik Egnatia Caddesi'ndeki Hamza Bey Camii, tam bir Türk eseri. Önce minaresi yıkılır, bir süre Alkazar Sineması olarak kullanılır. Şu an tam altından metro geçiriyor, zemini titretmek için biteviye kazık çakıyorlar, mübarek bina direniyor. Girmek görmek mümkün değil, demir perdelerle gizleniyor.
Yine bu civarda II. Murad Han’ın vakfettiği hamam, «Egli» sineması olarak kullanılıyor.
Sultan II. Abdülhamid devrinde mimar Vitaliano Poselli’ye yaptırılan Yenicami, bilhassa renkli mermerleri ile tanınır. Hâlen Selânik Belediyesinin sergi salonu.
Minaresi mi? Güldürmeyin insanı, hiç bırakırlar mı?
Sadece o mu? Yunanistan'daki bütün camilerin minareleri yıktırılır. Mütekabiliyet esasına göre karşılığı Türkiye’deki çan kuleleri olmalıdır. Ama biz hiçbirine dokunmayız, devlet olmak ayrı şey, kabile kalmak ayrı.
Semavi Hoca “Türkler zamanında şehrin karakteristik abidelerinden olan Burmalı Minare İle Saatli Cami’yi bulamadım” diyor; Fakat  etraflı tetkiklere girişildiği takdirde mahalle aralarında Osmanlı eserlerine rastlanacaktır mutlaka.
Nitekim gezisi esnasında aynalarında selvi kabartmaları duran çeşmeler görüyor. Kitabeleri kırılsa da, karakteri ortada.
Hoca’ya göre ünlü Beyaz Kule, kalenin kuzeydoğu köşesindeki Zincirlikule ile aynı elden çıkma. Diyarbakır burçlarını andırıyor, Türk eseri olduğu ortada.

BU KAÇINCI SABIKA?
Sadece Vardar Yenice’sinde 17 cami yok edilir ki, Evranos Bey ve Abdullah-ı İlahi hazretlerinin hatıraları vardır onlarda. Yeni adı Gianitsa, gitseniz ne göreceksiniz? Tuğla binalar, beton kaldırımlar!
Türklerin çok gezdiği Kavala’da Halil Bey Camii, sanat galerisi olmuş. Pargalı İbrahim Camii ise kilise yapılmış.
Sakın Batı Trakya’daki camilerin hür olduğunu sanmayın, birçoğu kapalı, soydaşlarımız yanına bile yaklaştırılmıyor.
İskeçe'de 175 cami varmış, en az yarısı “cemaati olmasına rağmen” ellerinden alınmış.
Şehre silüet kazandıran Debbağhane Camii “Müslümanlara haber verme lütfunda bile bulunulmadan” ansızın yıkılıyor. Molozlar avize, halı ve kitaplarla birlikte atılıyor (1973). Yeri güya park yapılmış, çürük diş gibi manasız bir boşluk duruyor meydanda.
Acaba bu kadar sabıkası olan Yunanistan hangi yüzle konuşuyor Ayasofya hususunda?

GELELİM SELÂNİK'E
İlk defa Hayreddin Paşa tarafından alınan sonra elden çıkan Selânik Bizans imparatoru tarafından Venediklilere satılır (1423).
II. Murad Han Selânik’i Rumlardan değil “Venediklilerden” alır (29 Mart 1430). Beş asra yakın Türk idaresinde kaldıktan sonra Tahsin Paşa adlı İttihatçı tarafından tek kurşun atılmadan Yunan’a bırakılır (8 Kasım 1913)
1917 yılında yaşadığı şaibeli yangın ile Türk ve Yahudi mahalleleri ortadan kaldırılır. Saatli Cami dâhil 11 cami, 33 sinagog ve 4.096 mağaza yanar. Buna rağmen şehirde hayli Türk vardır. Ancak o manasız mübadele kararı ile 500 senelik vatana veda etmek mecburiyetinde kalırlar.
Evliya Çelebi Selânik’te 150 cami ve mescit olduğunu yazar. Şehir teraslar hâlinde yükselir, aradalarda akça pakça minarelerle binbir gece masallarını hatırlatır.
Bu minareler bir istisna (Hortacı Camii) harici tamamen yıktırılır.
Adı geçen caminin etrafında asırlık ağaçlar, türbeler ve mezar taşları da ortadan kaldırılır.
II. Murad Han tarafından metruk olduğu için camiye çevrilen Akheiropoietos Kilisesi (eski Cuma Camii) ve yine II. Bayezid devrinde harap kaldığı için Cezerî Kasım Paşa tarafından ayağa kaldırılıp cami yapılan Kasımiye ve Ayasofya hariç Türkler hiç bir kiliseye dokunmaz.

 

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...