Kan kardeşleri birbirine girdi
Gazze Şeridi’ne yönelik işgal başladığında ABD, Fransa, Almanya ve daha birçok ülke lideri ayağına kadar gidip Binyamin Netanyahu’ya açık destek vermişti. Bu liderler “Arkandayız, sınır yok” mesajlarıyla soykırıma sahip çıkmışlardı. Hatta Alman komutan İsrailli askerler için kan bağışlamıştı. Ancak, Gazze’deki katliamın yürek yakan görüntüleri, liderlerin aksine vicdan sahibi milyonları ayaklandırdı.
İsrail’in ortaklarının tehdit ve şantajlarına rağmen tepkiler çığ gibi büyüdü. İngiltere, ABD ve Fransa başta olmak üzere her yerde meydanlar İsrail’i protesto edenlerle doldu. Müslüman oylarını kaybetme paniği yaşayan devlet başkanları da İsrail’e yönelik tavırlarında değişikliğe gitti. ABD Dışişleri “Savaş bitince Gazze’nin yönetimi Filistinlilere bırakılmalı” diyerek ağız değiştirdi. İsrail’in en koyu destekçisi Fransa Cumhurbaşkanı Macron “Sivilleri vurmayı bırakın” çağrısı yaptı. Daha birçok liderden benzer mesajlar geldi. Ancak, bu ülkelerden aldığı cesaretle Gazze’yi enkaz yığınına çeviren Netanyahu, kan kardeşlerine resti bile göze aldı. Gazze’nin Filistin’e bırakılmasına karşı çıkarak “Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Gazze’nin kontrolü bizde olacak. Macron, bizi sorumlu tutmakla hata yaptı” cevabını verdi. Savunma Bakanı Yoav Gallant, daha da ileri giderek Fransa’ya soykırım geçmişini hatırlattı ve “Bize ahlak dersi verme cüretini nereden alıyorsun?” dedi.
BİZ BARIŞ İSTİYORUZ DEFOL ARTIK NETANYAHU!
Binlerce İsrailli, bir defa daha Netanyahu’nun evinin önüne gidip gösteri yaptı. İsrail’in soykırımcı başbakanını sabaha kadar protesto eden kalabalık “Barış istiyoruz. Elinde bizim çocuklarımızın kanı var, defol artık” pankartları taşıdı.