İsviçre’de kritik Kıbrıs zirvesi

Birleşmiş Milletler (BM), İsviçre’de 7-11 Kasım’da yapılacak Kıbrıs müzakerelerine ilişkin olarak, görüşmelerde “en kritik kavşağa” gelindiğini bildirdi. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis’in Mont Pelerin kasabasında gerçekleştirecekleri bu toplantıdan umutlu olduğunu dile getirdiğini belirti. Toplantıya BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un da katılacağını belirten Dujarric, Genel Sekreter Ban’ın da bu durumdan memnuniyet duyduğunu ifade etti. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Çözümün finansmanı için 24 milyar avro gibi bir rakam telaffuz ediliyor. Bunun üçte birini güneyde kalan Türk malları, diğer üçte birini de KKTC’de verilecek olan mallar karşılıyor. Geriye maliyet olarak 8 milyar avro kalıyor” dedi.

TÜRKİYE İLE TEMASTAYIZ
Çözümün finansmanı konusunda AB’nin yardım sözü verdiğini ancak hepsini karşılamayacağını anlatan Akıncı, Türkiye’nin de gerekeni yapacağına inandığını ancak çözümün bütün maliyetini Türkiye’ye yüklemenin doğru olmadığını söyledi. Akıncı, İsviçre’deki müzakerelerde toprak konusunun da masada olacağını ancak öncelikle ilerleme sağlanan ekonomi, yönetim ve güç paylaşımı, AB ve mülkiyet gibi başlıkları ele alacaklarını belirtti. Siyasal sistem konusunda başkanlık sisteminin geçerli olacağının karara bağlandığına dikkati çeken Akıncı, federal yapılanmada, federal yürütme, federal yasama ve federal yargının olacağını söyledi. “Başkan ve başkan yardımcısı, başkanlığı simgeleyecek” diyen Akıncı, ayrıca, başkan ve yardımcısının da olacağı Bakanlar Kurulundaki bakanların sayısı ile ilgili ise henüz sonuca varmadıklarını bildirdi.

“ADA’DA GARANTÖRLÜK KORUNMALI”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs konusundaki müzakere sürecini görüştü. İstanbul’da Tarabya Köşkü’nde dün akşam gerçekleşen görüşmede, İsviçre’de Kıbrıs konusunda yapılacak zirve ele alındı. Erdoğan ve Akıncı’nın, Mont Pèlerin’de yapılacak görüşmelerle ilgili olarak da çözüm konusundaki kararlılıklarını koruduklarına işaret ettikleri belirtildi. Müzakerelerde hassas bir sürecin içine girildiğine dikkati çeken Erdoğan ve Akıncı’nın, Ada’da iki kesimli, iki toplumlu yapının hukuken teminat altına alınmasının; garanti sisteminin korunmasının önemli olduğunu da vurguladıkları öğrenildi.