İsrail askerleri Gazze sınırında 26 Filistinliyi yaraladı
İsrail askerlerinin abluka altındaki Gazze Şeridi sınırında düzenlenen barışçıl "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerine müdahalesi sonucu 26 Filistinli yaralandı.
İsrail askerlerinin abluka altındaki Gazze Şeridi sınırında düzenlenen barışçıl "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerine müdahalesi sonucu 26 Filistinli yaralandı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin Gazze'nin doğu sınırındaki gösterilere müdahalesi sonucu 22 kişinin gerçek mermiyle yaralandığı, 4 sağlık personelinin ise çeşitli şekillerde yara aldığı belirtildi.
Açıklamada, İsrail güçlerinin eylemlerde sağlık görevlilerini hedef alması kınanarak, uluslararası topluma sağlık personelinin korunması için üzerine düşen sorumluluğu üstlenme çağrısı yapıldı.
Öte yandan İsrail askerleri Gazze sınırında "sınır çitlerini geçtiği" gerekçesiyle 2 Filistinliyi gözaltına aldı.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, yaptığı yazılı açıklamada, ordu güçlerinin Gazze'nin kuzey sınırında sınırı geçmeye çalışan 2 Filistinliyi gözaltına aldığını iddia etti.
İsrail ordusu, abluka altında tuttuğu Gazze'de sınıra 300 metreden fazla yaklaşılmasına izin vermezken, bu mesafeyi geçenlere ateş açarak ya da gözaltına alarak karşılık veriyor.
Filistinliler, 30 Mart 2018'den bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl gösteriler düzenliyor.
İsrail askerleri ise "sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını" talep eden sivil halka gerçek mermilerle ateş açıyor.
İsrail askerlerinin 30 Mart'tan beri süren bu gösterilere müdahalesinde 230'un üzerinde Filistinli şehit oldu.
İsrail güçleri Batı Şeria'da 7 Filistinliyi yaraladı
İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde düzenlenen gösterilere müdahale ederek 7 Filistinliyi yaraladı.
Ramallah'a bağlı Beyt Sira beldesi yakınında toplanan Filistinliler, İsrail güçleri tarafından pazartesi günü "araçlı saldırı" girişiminde bulunduğu iddiasıyla şehit edilen ve cenazelerine el konulan 2 Filistinli gencin naaşlarının ailelerine teslim edilmesi için gösteri düzenledi.
Filistin bayrakları taşıyan göstericiler, 4 Mart'ta Ramallah yakınındaki Kefr Nima köyünün girişinde 2 Filistinlinin şehit edilmesine ve İsrail zulmüne tepki gösterdi.
İsrail güçleri, göstericilere karşı plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanırken, Filistinliler de taş atarak karşılık verdi.
Filistinli sağlık ekiplerinin aktardığı bilgiye göre, İsrail güçlerinin plastik mermiyle vurduğu 5 Filistinli yaralandı, çok sayıda kişi de atılan gazdan etkilendi.
İsrail güçleri, pazartesi günü Ramallah yakınlarındaki Kefr Nima köyü girişindeki İsrail askerlerine "araçlı saldırı" girişiminde bulundukları iddiasıyla 20 yaşındaki Emir Derrac ile 29 yaşındaki Yusuf Enkavi'yi şehit etmiş, Filistinli şehitlerin cenazelerine de el koymuştu.
İsrail ordusu, olayda 2 İsrail askerinin yaralandığını açıklamıştı.
Kefr Kaddum'da 2 Filistinli yaralandı
Öte yandan Nablus kentine bağlı Kefr Kaddum beldesinde cuma namazı sonrası Yahudi yerleşim birimleri ve Ayrım Duvarı'nı protesto amacıyla gösteri düzenlendi.
Görgü tanıkları, İsrail güçlerinin gösteriye müdahale ettiğini ve 2 Filistinlinin yaralandığını belirtti.
Ayrım Duvarı ve yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri inşasına karşı her hafta cuma günü düzenlenen gösterilere İsrail askerleri gerçek ve plastik merminin yanı sıra göz yaşartıcı gaz ve bazen tazyikli atık suyla müdahale ediyor.
Filistin'de 2000 yılında patlak veren Aksa İntifadası'nın (2. İntifada) ardından İsrail yönetimi, 2002 yılında "güvenlik" gerekçesiyle Batı Şeria ile İsrail arasına Ayrım Duvarı inşasına başlamıştı. Ayrım Duvarı nedeniyle Batı Şeria'daki 3 milyona yakın Filistinli, işgal altındaki Doğu Kudüs'e ve İsrail'e geçemiyor.
İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'ye yakın yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 400 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Şeria'da işgal boyunduruğu altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda yer alan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.