İdlib'i vurmayın yeni göç başlar

Birleşmiş Milletler Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu, 2011'den bu yana iç savaşın devam ettiği Suriye'de bu sene şimdiye dek görülmemiş düzeyde yerinden edilmeler yaşandığını duyurdu. Komisyonun ocak-temmuz döneminde Suriye'deki insan hakları durumuna ilişkin hazırladığı 24 sayfadan oluşan rapor yayımlandı. Üç kişiden oluşan komisyonun hazırladığı raporda, Beşar Esad rejiminin, "silahlı muhaliflerin" ve "terörist organizasyonların" kontrolündeki bölgelere yönelik yılın ilk 6 ayında düzenlediği saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu 1 milyondan fazla Suriyelinin yerinden edildiği vurgulandı. Raporda, evlerini terk etmeye zorlanan sivillerin büyük bir kısmının halihazırda "korkunç" şartlar içinde yaşamak zorunda bırakıldığının altı çizildi. Raporda, devam eden müzakerelerin sonuçsuz kalması durumunda ülkenin kuzeybatısındaki İdlib ilinde de benzer durumunun yaşanacağı uyarısında bulunuldu. Raporda, 6 aylık dönemde adı geçen bölgelerde yoğun çatışmalar yaşandığı hatırlatılarak, "Çatışmaların çoğunda, silahlı gruplar tarafından da olmak üzere, ayrım gözetmeden saldırılar, korunan hedeflere kasten saldırılar, yasaklanmış silahların kullanılması, yağmalama ve zorla yerinden edilmeler de dahil savaş suçu işlenmesi dikkati çekti" ifadesine yer verildi.
Türkiye'nin Avrupa'yı defalarca uyardığı gibi; göç dalgası oluşursa bu sadece Türkiye'yi değil Avrupa'yı da ciddi oranda etkileyecek. İdlib'e yönelik saldırı sadece insani felakete yol açmayacak, yüz binlerce kişi Avrupa ülkelerine akın edecek. Daha önceki insani felaketlerde sessiz kalan Fransa, Almanya, İngiltere gibi ülkeler, yeni bir göç dalgası korkusuyla barış güvercinine dönüştü, defalarca "İdlib'i vurmayın" çağrısı yaptı.

GÖÇMENLERİN GELMESİ ENGELLENECEK!

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, düzensiz göçle mücadele için AB ülkelerinin sınırlarına 2020'ye kadar ek 10 bin askeri görevlendirileceğini duyurdu. Juncker, Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada bunun Avrupa Birliği’nin (AB) militaristleştiği’ anlamına gelmediğini vurguladı. AB üyesi ülkelerin göç konusunda kendi egemenliği ve başka ülkelerle dayanışma gerekliliği arasındaki dengeyi hâlâ tutturamadığını söyleyen Juncker, “Geçici çözümler yeterli değil, dayanışma içinde ve daha organize olmalıyız” diye konuştu. Öte yandan Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Birliği (AB) değerlerini sistematik olarak ihlal ettiği öne sürülen Macaristan hakkında yaptırım prosedürü açılması çağrısı yapan raporu oylayarak kabul etti. AP'de ilk defa bir üye ülke hakkında hukukun üstünlüğü ilkesinin aşındığı gerekçesiyle çalıştırılan yaptırım kararına Macaristan yönetimi sert tepki gösterdi. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB sınırlarını koruduklarını öne sürerek, "Bir topluluk, sınırlarını koruyanları cezalandırıyor. Her şeyi olduğu gibi açıkça söyleyelim. Macar halkı göçmenlere 'hayır' dediği için Macaristan'ı cezalandırmak istiyorsunuz" ifadelerini kullandı.