Filistin’i tasfiye planı

Filistin’i tasfiye planı

DÜNYA Haberleri

ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı Orta Doğu planı, değil 70 yıllık İsrail işgalini bitirmeyi, resmen Filistin’i tasfiye etmeyi hedefliyor. Yahudi lobisinin dayatmasıyla hazırlanan planda Batı Şeria’daki işgal meşrulaştırılıyor. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya göz konuluyor.

Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan eden, Golan Tepelerindeki siyonist işgali tanıyan ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu’da bütün dengeleri değiştirecek “Yüzyılın Anlaşması” olarak ifade edilen planı açıkladı. Tek taraflı sözde Orta Doğu barış planı, Filistin’deki işgali meşrulaştırma çabası olarak değerlendirildi. İşgalci İsrail’in büyük bir iştahla kabul ettiği plan, Filistin davasını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Trump’ın İsrail yanlısı damadı ve danışmanı Jared Kushner ile Yahudi asıllı eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt’in hazırladığı 181 sayfalık sözde barış planı “Yahudi dayatması” olarak görülüyor.

‘UTANÇ’ MADDESİ
Plan, Kudüs konusunda İsrail’e istediğini verirken Filistinlilerin 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti’nin kurulması şartını hiçe sayıyor. Planda Kudüs, İsrail’in “bölünmez” başkenti olarak kabul ediliyor. Kudüs ile işgal altındaki Batı Şeria arasında yer alan Ayrım (Utanç) Duvarı’nın Filistin tarafında kalan Kudüs’ün kenar mahallelerindeki bir bölgenin gelecekte kurulacak Filistin Devleti’nin başkenti olması öngörülüyor. Yani Trump’ın Doğu Kudüs’ten kastının Mescid-i Aksa’yı da içine alan Filistin yönetiminin kontrolündeki mevcut Doğu Kudüs olmadığı anlaşılıyor. Zira daha önce sızdırılan metinde muhtemel bir Filistin Devleti’nin başkentinin adı, Doğu Kudüs’ün dış mahallelerinden olan “Ebu Dis” olarak zikredilmişti.

ÇÖZÜME BAK!
Filistin yönetiminin iki devletli kalıcı barışın sağlanması için sunduğu şartlar arasında, Batı Şeria’daki 250’den fazla illegal Yahudi yerleşim birimlerinin boşaltılması geliyordu. İsrail ise 400 binden fazla kanun dışı Yahudi yerleşimcinin kaldığı bu birimleri, kendisine bağlamayı amaçlıyordu. Trump’ın sözde barış planında İsrail’in istediği şekilde “çözüm teklifi” (!) getiriliyor. Skandal plan, Batı Şeria’daki illegal Yahudi yerleşim birimlerinin “İsrail toprağı” olmasını öngörüyor. ABD’nin planı aynı zamanda İsrail’in, Ürdün Vadisi üzerindeki hâkimiyetini sürdüreceğini de ifade ediyor. Skandal metin açıklandıktan sonra ABD’nin İsrail Büyükelçisi, İsrail’in Batı Şeria’daki kanun dışı Yahudi yerleşim birimlerini “ilhak” etmek için beklemesine gerek olmadığını duyurdu.

GERİ DÖNÜŞ HAKKI YOK
İsrail’in 1948’den bu yana yerlerinden ettiği altı milyonu bulan Filistinli mültecilerin geriye dönüş haklarını ellerinden alan plan, bu yönüyle de tepki topluyor. Plan, Filistin’e bağımsız devlet olabilmesi için gerekli şartları yerine getirebilmesi amacıyla dört yıllık süre veriyor. Bu süre zarfında İsrail tarafı ise yeni yerleşim yeri inşasına başlamayacağını taahhüt ediyor.

MESCİD-İ AKSA’NIN STATÜSÜ
Trump planında Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’nın statüsünün değişmeyeceği ifade ediliyor. Ancak, İsrail’in bu bölgenin güvenliğini sağlamaya devam edeceği belirtiliyor. İsrail askerleri güvenlik bahanesiyle Mescid-i Aksa’nın kapısında nöbet tutuyor. Elli yaş altındakileri mukaddes madebe sokmuyor. Anlaşmada da Aksa’nın İsrail kontrolünde turistik bir merkez olmasının planlandığı değerlendiriliyor. Mescid-i Aksa ve Kudüs’teki vakıfların hamisi olan Ürdün. Trump planı, Ürdün’ün özel statüsünün devam etmesini öngörüyor. Fakat arka planda hedef, buraların Müslümanların kontrolünden alınıp uluslararası bir statüye dönüştürülerek Yahudilerin tapınaklarını tekrar inşa edebilmeleri için uygun hâle getirilmesi yatıyor.

GAZZE’Yİ BOĞMA HAREKÂTI
ABD’nin tek taraflı planı, İsrail’in bir süredir Doğu Akdeniz’de izlediği agresif politikanın kabulü de sayılıyor. Plan, Gazze’deki Hamas etkisinin tamamen sona erdiği güne kadar bu bölgeye yardım yapılmamasını da öngörüyor. Yani, Gazze’nin Hamas etkisinden arındırılması ve silahsızlandırılması planlanıyor. Filistin’e toplam 50 milyar dolarlık ekonomik paketi öngörülen plan, çevre ülkelerle çok sayıda ekonomik projenin gerçekleştirilmesini öneriyor. Bu konuda Mısır, Ürdün ve Lübnan adres gösteriliyor.

YÜZYILIN İHANETİ
Skandal plana İran’dan “Bu bir barış planı değil, bir dayatma planı. Bu yüzyılın ihanetidir” yorumu değildi. Dünya Müslüman Âlimler Birliği “Bu planın sonu tarihin çöplüğü olacaktır” açıklamasını yaptı. Katar “Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarında bağımsız Filistin Devleti’ni kurma hakkı korunmadığı sürece barış kalıcı olmaz” dedi.

KUKLA DEVLETLERDEN DESTEK
Dünya Müslümanlarını ayağa kaldıran Trump planına kukla yönetimlerden destek geldi. Suudi Arabistan “ABD Başkanı Trump’ın Filistin-İsrail barış planına ilişkin çabalarını takdir ettiğini” açıkladı ve tarafları masaya oturmaya davet etti. Mısır “İşgal altındaki Filistin topraklarında egemen bir devlet kurarak Filistin halkının tüm meşru haklarını” geri veren bir anlaşmayı desteklediklerini duyurdu. Mısır, İsraillileri ve Filistinlileri teklifi “dikkatle incelemeye” çağırdı. Sözde barış planının açıklandığı toplantıya Birleşik Arap Emîrlikleri, Bahreyn ve Umman’ın Washington Büyükelçileri de katılmıştı.

DÜNYA AYAĞA KALKTI
ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı Filistin’i işgal planı, Türkiye’de ve dünya genelinde büyük tepkiye yol açtı. Gazze, Kudüs, Batı Şeria ve Beytüllahim’deki Filistinliler, Trump’ı protesto etti. İsrail işgal güçleri ile göstericiler arasında zaman zaman arbede yaşandı. Üç Filistinli yaralandı. İstanbul’da bir grup ABD Başkonsolosluğu önünde protesto gösterisi yaptı. Protestocular, “yıkılsın siyonist İsrail” şeklinde sloganlar attı.

UZMANLAR NE DEDİ?
TRUMP’A CAN SUYU

Prof. Dr. Özcan Hıdır:  Bu bir barış planı değil. Burada yıllardır devam eden İsrail işgalini zafere ulaştırma amacı var. Trump’ın azil sürecinden dolayı zor durumda olduğu ve Yahudilerin desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu, Netanyahu’nun ise yolsuzluk soruşturmaları geçirdiği, hükûmet ve seçim krizi yaşadığı bir dönemde her ikisine de bir müddet can suyu olacak gibi duruyor.

GAZZE YOK SAYILDI
Prof. Dr. Zekeriya Kurşun: 
Dağ fare doğurdu. Yok sayılan Gazze âdeta topyekûn terörist ilan edildi. İsrail’in 1967 öncesi sınırlarına asla çekilmeyeceği söylenerek barış ihtimali ortadan kaldırıldı. Başı dertte olan Trump ile Netanyahu, planı ilan ederek Evanjelistleri ve ABD’deki Yahudi lobilerini mutlu etmeye ve üzerlerindeki baskıyı kaldırmaya çalıştı.

PLAN TIKIR TIKIR
Prof. Dr. Bilâl Sambur: 
Kudüs’ün İsrail’in başkenti ilan edilmesi, ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve Golan Tepelerinin ilhakının meşrulaştırılması planının uygulandığı görülüyor. Ayrıca Mısır, S. Arabistan ve BAE üçlüsü üzerinden Arap dünyasının kontrol edilmesi de planın kademeli şekilde uygulamaya konulduğunun ispatı gibi. Trump’ın teklifi uygulamanın kâğıda dökülmesidir.

İNTİFADA OLABİLİR
Prof. Dr. Ferhat Pirinççi: 
Anlaşmanın pratikte hiçbir karşılığı yok. İşin ilginç tarafı, ABD yönetimi ve İsrail de bunu biliyor. Trump, anlaşmayı BAE, Umman, Bahreyn, Mısır ve Suudi Arabistan’ın desteğini alarak yaptı. Küresel çapta ABD’nin bu tutumuna karşı bir gösteri ve tepki beklemiyorum ancak Filistin’de bir intifada daha çıkma ihtimali var.

İSRAİL İÇİNDEN BİLE TEPKİ
ABD Başkanı Doland Trump’ın sözde barış planı, kendi ülkesinde bile tepki gördü. Amerikan medyası, Trump’ın tek taraflı Orta Doğu planını şüpheyle karşıladı. New York Times gazetesi Trump’ın güçlü şekilde İsrail’i kayırdığını yazdı. Bu arada ABD’li 12 senatör, Başkan Donald Trump’a gönderdikleri mektupta, sözde Orta Doğu barış planının tek taraflı olduğunu belirterek tepki gösterdi. Demokrat senatörler mektupta, “Kudüs boyunca, Batı Şeria ve Ürdün Vadisi’ndeki tüm İsrail yerleşimleri üzerinde İsrail egemenliğinin tek taraflı desteklenmesi, Filistin’in reddini garanti ediyor ve İsrail’in Batı Şeria’nın tamamını veya kısmen ilhak etmesine yol açıyor” denildi.
İsrail merkezli bir sivil toplum kuruluşu olan “Barış Şimdi” de sözde barış planının “sürdürülebilir olmadığını ve bölgede istikrarı sağlamayacağını” açıkladı. Dernek, iki devletli çözüm dışındaki önerilerin tarihin çöplüğüne gömüleceğini kaydetti.

 

 

 

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...