Erdoğan’ın çağrısı karşılık buldu... KKTC tanınma yolunda ilerliyor

Türk Dünyası Zirvesi'ne KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da katıldı. Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak kabul edileceğinin duyurulması tarihî bir adım olarak değerlendiril
EMRAH ÖZCAN
Emekli Tümamiral Cihat Yaycı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Erzincan’da düzenlenen “Uluslararası Türk Dünyası Sempozyumu”na davet edilmesi ve burada Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak kabul edileceğinin açıklanmasının tarihî bir adım olduğunu söyledi. Yaycı “Bu, büyük bir devrimdir. KKTC’nin resmen tanındığını gösterir. Artık bundan öncesi ve bundan sonrası var” dedi.
KKTC’YE SAHİP ÇIKTILAR
Yaycı şöyle konuştu: Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan’ın üye olduğu Macaristan ve Türkmenistan’ın gözlemci ülke olarak yer aldığı Türk Devletleri Teşkilatına KKTC’nin gözlemci üye olarak davet edilmesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrısının karşılık bulmasıdır. Türk Devletleri KKTC’ye sahip çıktı ve kendilerinin bir parçası olarak gördü. Gözlemci üye olmak için devlet olma şartı var. Bu da KKTC’nin resmen tanındığının, kucaklandığının ve sahip çıkıldığının göstergesidir. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın sempozyumda ‘Biz Türk Devletlerinin Doğu Akdeniz’deki temsilcisiyiz, uzantısıyız, kalesiyiz’ sözleri çok önemlidir.
BÜYÜK KAZANIM OLACAK
KKTC, Doğu Akdeniz’de ticaret yolları üzerinde bulunan çok önemli bir ada devletidir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz’de Türk devletlerinin ticaret yapması ve ticaretini geliştirmesi açısından büyük kazanım olacaktır. Büyük bir sinerji oluşturacaktır. Buna karşı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve içimizdeki federasyoncu ile Amerikancılardan bir tepki gelecektir ama bunlar boş gürültüdür. Hiçbir şekilde takmaya gerek yoktur. Batı emperyalistleri tarafından fonlanan içimizdeki lobilerden de sesler çıkabilir. Bunların hiçbir tanesi bu gerçeği ve doğruyu değiştirmez. KKTC bir Türk devletidir.
İŞ BİRLİĞİ TEŞKİLATI KURULMALI
Türk Devletleri Teşkilatının bundan sonraki adımı ortak bir Türk bayramı belirlemek olmaktır. Bir gün belirleyip, o günün bütün Türk devletlerinde resmî tatil olması, kutlamalar yapılması, ortak söylemlerde bulunulması lazım. Bu Nevruz ya da 29 Ekim olabilir. Bunun yanı sıra bir askerî güvenlik iş birliği teşkilatının kurulması gereklidir.