Çölde yatan tarih

Hicaz demir yolunda bir Osmanlı ikmal treni, 104 yıl önce “Arabistanlı Lawrence” ve ekibi tarafından pusuya düşürüldüğü Ürdün - Suudi Arabistan sınırında hâlâ öylece duruyor. Sultan 2. Abdülhamid Han, bir yandan 600 yıllık koca imparatorluğu yedi düvele karşı ayakta tutmak için mücadele ederken, bir yandan da ülkenin dört bir yanını okullarla, hastanelerle, ulaşım ağlarıyla donatıyordu. En büyük hayali olan mukaddes topraklara tren projesini 8 yılda gerçekleştirmişti. Hicaz Demiryolu Projesi, Dünya Savaşı’nın başladığı dönemde İngilizler için büyük bir tehditti. Ve bu tehdit “Arabistanlı Lawrance” adıyla bilinen ünlü İngiliz ajanı Thomas Edward Lawrence’in yönlendirdiği isyancılar tarafından patlatılarak işlevini kaybetti. Osmanlı askerleri ve sivillerle dolu bu tren Arabistan çölünde bir köprünün üzerinden geçerken pusuda bekleyen Lawrence, yanında topladığı isyancılara ‘saldırın’ emrini verdi.
Bölgede günümüzde yapılan keşifte bulunan merminin, Lawrence tarafından taşıdığı bilinen ve pusuya katılanların hiçbiri tarafından kullanılmayan Colt marka otomatik tabancadan çıktığı tespit edildi. 20. yüzyılın bölgedeki en dramatik olaylarından biri olarak kabul edilen isyan başlangıcı, Orta Doğu’da gerçekleşecek olan tüm bölgesel çatışmaların da mihenk taşı denebilecek kadar karanlık bir andı. Lawrence’ın başlattığı isyan ve sonrasını çevreleyen siyasi entrikalar, savaş kadar önemliydi. Çünkü İngiltere ve Fransa'nın ulus inşası konusundaki girişimleri, bölgeyi bugüne kadar rahatsız eden tüm problemlerin de tohumlarını attı: Savaşlar, kukla hükûmetler, darbeler ve hatta DEAŞ… Orta Doğulu Müslümanların “Osmanlı gitti huzur bitti” sözü boşuna söylenmiş bir söz değildi. Bugün yeniden güçlenerek dünyada söz sahibi olan ülkemiz, yıllarca sancı çeken bölgenin yeniden huzura kavuşmasının da en büyük teminatı olacak gibi görünüyor.