Haberler > DÜNYA > Çocuklarının acısından keskin nişancı oldu

Çocuklarının acısından keskin nişancı oldu

6 Şubat 2013 17:03

DÜNYA Haberleri

Suriye'nin en büyük şehri Halep'te direnişçiler arasında bir kadın keskin nişancı giderek şöhret kazanıyor.

Suriye'nin en büyük şehri Halep'te direnişçiler arasında bir kadın keskin nişancı giderek şöhret kazanıyor. Arjantinli ünlü devrimci Che Guevara'dan mülhem "Guevara" lakabı takılan kadın keskin nişancı, Halep'te iç savaşta tahrip olmuş binalarda elindeki tüfekle pusuya yatarak Beşşar Esad rejiminin askerlerini bekliyor.
İngiliz The Telegraph gazetesine konuşan ve ismi açıklanmayan kadını keskin nişancılığa geçen sene 2 oğlunu bir hava saldırısında kaybetmesi sevk etmiş. 36 yaşındaki eski İngilizce öğretmeni, evlerinin bombalanması sonucu 10 yaşındaki kızıyla 7 yaşındaki oğlunu kaybetti. Çocuklarının intikamını almak istediğini belirten Guevara, "Tehlkeli olsa da savaşmaktan memnunum. Öldürülen her arkadaşım içimdeki intikam ateşini kuvvetlendiriyor" dedi.

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN

Altın bilezikli direnişçi

Genelde savaşanlar erkek olduğu için bir kadının keskin nişancılık yapması görenleri şaşırtıyor. Kadının elindeki silahla kolundaki altın bilezikler ilginç bir görüntü teşkil ediyor.Guevara, işinin büyük sabırla birlikte çabukluk ve zeka gerektirdiğini söylüyor. Sivillerin çekilip askerlerin belirmesi için bazen saatlerce beklediğini ifade eden Guevara, şimdiye kadar 4-5 düşmanı vurduğunu ifade etti. Kadın keskin nişancı bunların ölüp ölmediğinden emin değil. Guevara, "Düşman askerlerini vurmak beni mutlu ediyor. Her bir düşmanı vurduğumda 'İşte bu!' diye bağırıyorum" diye konuştu. Guevara aslen Filistinli. Kadın, ilk silahlı eğitimini Lübnan'daki Filistin kamplarında almış.

Kökten devrimci

Guevara, Devlet Başkanı Beşşar Esad'a muhalefetinin daha üniversitede talebeyken başladığını söyledi. Kadın, zamanında Halep Üniversitesi'nde gizlice muhalif bir gazete çıkardığını kaydetti.Guevara, ilk evliliğinin kocası yeterince devrimci olmadığı için bozulduğunu, yeni kocasını ise savaşmasına müsaade etmediği için kendisinin terk ettiğini söyledi. Kadın direnişçi, savaşın çetin atmosferine rağmen çocuklarının öldürülmesinin acısının halen içinde olduğunu, bazı geceler ağlayarak uyandığını ifade etti.