Asıl mesele ekonomi

İşsizlik Mısır'ın en büyük problemi. Halk, ekonomik problemler çözülmedikçe iç çatışmaların önüne geçilemeyeceğini belirtiyor.
Mısır'da 1 ayı aşkın süredir meydanları dolduranların özgürlük ve demokrasi kadar en büyük taleplerinden biri de ekonominin düzeltilmesi. Kitlesel işsizlik ülkenin en büyük problemi. İşsizliği ortadan kaldırmak için her yıl en az 800 bin istihdam alanı açılması gerekiyor. Mevcut ekonomik şartlar göz önünde bulundurulduğunda bunun olma ihtimali yok gibi. Ordu, başta Fiat araba fabrikası olmak üzere ticaretin yüzde 40'ını elinde tutuyor. Nüfusun yaklaşık yüzde 19.6'sını oluşturan 13.6 milyon kişi, temel ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamayacak derecede açlık sınırında yaşıyor. Nüfusun bu olumsuz sosyal yapısı, ülkenin istikrarını ve rejimin geleceğini ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Bu tablo sebebiyle, hangi rejim olursa olsun istikrar kazanması ve başarı elde etmesi mümkün gözükmüyor. Şiddete karşı hiçbir eğilimi olmayanlar, ekonomik problemler çözülmedikçe iç çatışmaların ve siyasal uyuşmazlıkların önüne geçilemeyeceğini belirtiyor.
GENÇLİK UMUTSUZ
Mevcut ekonomik bozukluktan en çok gençler etkileniyor. Nüfusun yarısı 24 yaşın altında ama bu enerji kullanılamıyor. O gençlerden Tarık Hüseyin, sıkıntılarını şöyle anlatıyor: "Özgürlük ve demokrasi ne demek? Hayatı iyileştirmek demek. Daha iyi trafik, daha fazla iş imkanı, daha fazla şeye sahip olmak demek. Ama bu olmadı. Hiçbir şey olmadı. Her şey kötüye gidiyor." Göstericilerden 18 yaşındaki Nebile ise, "Biz özgürlük, sevgi ve adelet için eylemlere katılıyoruz. Bu ülkeyi 60 yıl askerler yönetti. İlk defa meşru bir cumhurbaşkanı seçtik. Bu, demokrasi yolunda büyük bir adımdı" diyor. 1 yılda bu noktaya gelinmesinin sorusunun cevabı Nebile'ye göre şöyle: "Rejim devrildi ama kadroları kaldı. Onlar da imtiyazlarını korumak istedi. Eski suçlarının ortaya çıkmasından korktular. Yeni rejime itaat etmediler."
YARIN: Mısır'ı kazanmamız gerekiyor...
Hiç eyleme katılmayan bile geldi!
Askerî darbe sonucunda ramazan ayını meydanlarda geçiren Mısır halkı, bayramı gösterilerin yapıldığı Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarında kutladı. İki meydan da, festival alanı gibi süslendi ve temizlendi. Bayram namazından sonra kah-valtılar yapıldı. Minikler de unutulmadı. Çocuklar, onlar için kurulan özel parklarda her şeyden habersiz oyunlarını oynadı. Adeviyye Meydanı'ndaki kutlamalara; Mursi'nin eşi Necla Ali Mahmud da katıldı. Mahmud, "İnşallah reisimiz yakın bir zamanda dönecek" dedi. Göstericiler meydanda kurdukları özel çadırlarda birbirleri ile bayramlaştı. Darbeyi destekleyen siyasi partilerin,"Tahrir Meydanı'nda bayram namazı kılarak darbeye destek verin" çağrısına ise katılım beklenenin altında gerçekleşti. Adeviyye ve Nahda'ya daha önce protestolara katılmayan çok sayıda Mısırlı'nın geldiği gözlendi.
ADEVİYYE KARARLI:
Darbecilerden hesap soracağız
Türkiye'nin darbelere karşı yapmış olduğu mücadele, bununla ilgili anayasa değişikliği ve mahkemenin vermiş olduğu Ergenekon kararı sonrası gelişmeler, Adeviyye Meydanı'nda da yankı buldu. Meydandaki demokrasi yanlısı gösterilere katılan kalabalıkları coşturan konuşmalar yapan İhvan yetkililerinden Mustafa Ebusade, bu konuda sorularımızı şöyle cevaplandırdı: "Zamanı gelince inşaallah biz de cuntacılardan hesap soracağız. Hukuksuz şekilde gözaltına alınanlar ve tutuklananlar, özgürlüğüne kavuşmadan meydanları terk etmeyeceğiz." Öğretim üyesi Dr. Salah Sultan ise, "Biz askeri yönetime bağlı kurumları meşru görmüyoruz. Türkiye gibi darbecilerden hesap soracağız. Anayasamızı ona göre tekrar düzenleyeceğiz. Ülkemizde eksikliğini en çok hissettiğimiz şey adalet. Ona ulaşacağız" dedi.
ABD VE AB:
Diyaloğu artırın Mursi'yi bırakın
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Mısır'daki son durumla ilgili ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada, şu çağrıda bulunuldu: "Şimdi suçluyu değerlendirmek yerine, diyaloğa yardımcı olacak adımları atma zamanıdır. Ramazan bayramı, birleştirici bir fırsat. Müzakereler için taahhütte bulunulmalı; gö-zaltında bulunan siyasi figürler derhal serbest bırakılmalı. Herhangi bir kişiyi veya partiyi değil temel demokratik ilkeleri destekliyoruz. Kesin olarak şiddete karşıyız."