Almanya'da "ayrımcılıkla" mücadele çağrısı

Almanya'da Yeşiller Partisi'nin iç politika sözcüsü Volker Beck, göçmen kökenlilere yönelik iş yerlerindeki ayrımcılığı engellemeleri gerektiğini belirterek, "Bu ülkede büyümüş göçmen kökenli çocukların ve gençlerin diğerleri gibi aynı fırsatlara sahip olmaları için çalışmalıyız" dedi.
Federal Meclis'e ait milletvekili çalışma ofislerinin bulunduğu ek binada AA muhabirine açıklama yapan Beck, Avrupa Adalet Divanı'nın aile birleşiminde Türklere dil sınavı uygulanamayacağına ilişkin kararına rağmen, Alman hükümetinin bu sınavı kaldırmadığını söyledi.
Almanya'nın aile birleşimini sağlama amaçlı vize için gerekli gördüğü dil şartının yasalara aykırı olduğunu vurgulayan Beck, 2007'de yürürlüğe sokulan bu uygulamanın hem Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan ortak anlaşmasına, hem de aile birleşimine ilişkin direktiflere uygun olmadığını bildirdi.
Volker Beck, dil şartıyla ilgili Avrupa Adalet Divanı'na yeni bir dava açılması durumunda bunun kesinlikle Almanya'nın aleyhine olacağını ifade etti.
Beck, "Almancayı en güzel şekilde Almanya'da öğrenilebilir. Bu yüzden, aile birleşimi için ülkeye gelmeden önce Almanca dil sınavı şartını yanlış buluyoruz" ifadelerini kullandı.
YASA TASARISI HAZIRLADILAR
Hristiyan Birlik partilerinin normalde aile birleşimine ve evliliğe çok önem verdiğini hatırlatan Beck, "Anlaşıldığı gibi bu yabancı aileleri için geçerli görülmüyor" dedi.
Yabancı aileler ve evliliklerin Almanya Anayasası'nın koruması altında olduğunu dile getiren Beck, "Bu kapsamda Yeşiller olarak yeni bir yasa tasarısı oluşturduk. Dil ön şartını kaldırdık" diye konuştu.
Yasanın zamanında Türk kökenli ailelere yönelik oluşturulduğunu hatırlatan Beck, göçmenlerin entegrasyonuna yönelik çalışmalara kafa yorulması gerektiğini bildirdi.
GÖÇMENLERE YÖNELİK AYRIMCILIK
Göçmenlere yönelik ayrımcılıklarla da mücadele edilmesi gerektiğini dile getiren Beck, "Özellikle iş yerlerindeki ayrımcılığı engellememiz lazım. Bu ülkede büyümüş göçmen kökenli çocukların ve gençlerin diğerleri gibi aynı fırsatlara sahip olmaları için çalışmalıyız" şeklinde konuştu.
Çocuklara, eğitim yıllarının başında yapılan yatırımın önemli olduğunu vurgulayan Beck, bu sayede gelecekte pahalı entegrasyon programlarına ihtiyaç kalmayacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Alman toplumu, burada büyüyen yabancı kökenli gençlerin bir kısmına yardım etmemeyi göze alamaz. Onları problem değil, potansiyel olarak görmek ve onları nasıl değerlendirebiliriz diye düşünmeliyiz."
TERÖR ÖRGÜTÜ NSU DAVASI
Almanya'da Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde görülen ve 8'i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüyle iligili davaya da değinen Beck, şöyle konuştu:
"Çok önemli bir dava ve düzenli şekilde sürdürülmesi gerekiyor. Bu davanın NSU'nun karanlık bağlantılarını aydınlatma hedefi yok. Daha çok baş sanık ve NSU terör örgütü üyesi Beate Zschaepe'nin bu cinayetlerdeki rolünü ortaya çıkarmayı ve uygun cezayı vermeyi hedefleyen bir dava."
NSU terör örgütü ile ilgili tartışmaların Federal Meclis'te sürdürülmesi gerektiğini savunan Beck, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konunun aydınlatılması için yeni bir Federal Meclis Araştırma Komisyonu'na ihtiyaç olabilir. Bu konu, iyice düşünülüp tartışılmalı. Bu konu gündemde tutulmalı. Ayrıca NSU davasından da sonuçlar çıkarılma. Gördük ki güvenlik birimleri bu olayda ırkçı motifleri görmezden geldi ve ilk başta kurbanları ön yargılı şekilde suçladı. Bu da ölenlerin yakınlarını aşağıladı ve incitti."
GÜVENLİK BİRİMLERİ SİSTEMİK BİÇİMDE HATA YAPTI
Güvenlik birimlerine ve yargı çalışanlarına verilen eğitime dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Beck, bu şekilde gelecekte benzer yanlışların engellenebileceğini söyledi.
Beck, göçmen kökenlilere yönelik olaylarda polisin çok yönlü araştırma yapılması ve bütün ihtimalleri göz önünde bulundurması gerektiğini kaydetti.
NSU cinayetlerinde polisin bu şekilde hareket etmediğine dikkati çeken Beck, "Bunun sonucunda güvenlik birimleri sistematik şekilde hata yaptı. Olayların çok yönlü araştırılması konusu üzerine çalışılmalı" dedi.