Alman partiden Türk vekile çifte standart!

Alman partiden Türk vekile çifte standart!
DÜNYA Haberleri

Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin ilk Müslüman kökenli Federal Milletvekili Cemile Giousouf konuştu

Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) ilk Müslüman kökenli Federal Milletvekili Cemile Giousouf, Sabah'a verdiği röportajında siyasette çifte standart olduğundan söz etti. İslam Toplumu Milli Görüş derneğini ziyaret ettikten sonra eleştirilere maruz kaldığını söyleyen Giousouf, "İstifam bile istendi. Yabancı uyruklu siyasetçilere karşı çok büyük bir soru işareti, korku var. Bu korkunun nedeni de asıl düşüncelerimizin kendi düşünceleri ile gerçekten uyuşup uyuşmadığı noktasında" dedi. Eleştiriyi anlamakta zorlandığından söz eden Giousouf, "SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel Başbakan Yardımcısı olarak herhangi bir camiyi ziyaret ediyor ve bir eleştiriye uğramıyor. Ama ben bu eleştiriye uğruyorum. Siyasette çifte standartlar var" şeklinde görüş belirtti. CDU'da kapıları kendisine Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti CDU Alman Türk Forumu Başkanlığını yapan Bülent Aslan'ın açtığını söyleyen Giousouf, "Bülent Aslan olmasaydı ben şimdi CDU'da milletvekili olamazdım" şeklinde konuştu ve Aslan'a teşekkür etti. Giousouf CDU'yu tercih etmesinde, partinin geleneksel değerlere önem vermesi, aile kavramının temel alınması ve büyük bir potansiyel görmesinin etkili olduğunu dile getirdi.

AKLA GELMEYENLER HAYATA GEÇİYOR

Batı Trakya azınlığına ait bir Türk aileden gelen ve 1978 Leverkusen doğumlu olan genç politikacı, kısa süre önce partisi CDU'nun göçmen açılımında zirve sayılan bir toplantıya imza atmıştı. Giousouf, partisinin genç, dinamik, daha fazla kadın ve göçmene açılma hedefinde ilerlediğini söyledi ve "Bundan on sene önce akla gelmeyen ve kabul görmeyen şeyleri CDU bugün hayat geçiriyor" dedi. Federal Meclis'te CDU'yu temsil eden ilk Müslüman ve Türk kökenli milletvekili Cemile Giousouf siyasi konuların yanı sıra özel hayatına ilişkin ipuçları da verdi ve çocukluğunda gittiği okulda tek göçmen çocuğu olduğunu söyledi.

YABANCILIK ÇEKMEDİM

O zamanlar Almanların, eğitmenlerin kendilerine "korunması gereken" kişiler gibi yaklaştıklarını ve olumlu baktıklarını söyleyen Giousouf "İlkokul öğretmenim Ramazan Bayramı nedeniyle bana hediye almış ve sınıfta vererek Ramazan Bayramı'nın neden bizim için önemli olduğunu anlatmıştı. Benim için çok büyük bir sürpriz olmuştu. O zamanlar uyum, entegrasyon tartışmaları yoktu, bize daha sıcak bakış vardı" sözleriyle, ülkede gelinen önyargılı noktaya ışık tuttu.

KEMAL SUNAL İLE BÜYÜDÜK

Çoculuğunun Nasrettin Hoca hikayeleri dinleyerek geçtiğini anlatan Cemile Giousouf, "Bu masalları bize babam okuyordu ve Köln radyosunu dinliyorduk. Biz tabii ki Kemal Sunal'la büyüdük. Orhan Gencebay ve İbrahim Tatlıses dinliyorduk. Sezen Aksu'yu çok seviyorduk. Almanya'ya her geldiğinde sürekli konserlerine gidiyorduk. Şimdi gelse gene giderim konserine" sözleriyle çocukluk yıllarını anlattı.

ANADİL BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Klasik 70, 80'li yıllarda büyüyen ilk nesil çocuklar gibi büyüdüğünü söyleyen Cemile Giousouf "Ben en büyük şansım okulumda Türkçe dil dersinin olmasıydı" dedi. Giousouf "Bunun benim için yararlı olduğunu bugün de hissediyorum. Türkçe dilinin temelini erken yıllarda atmak gerekiyor. Bugünkü gençlere baktığımızda artık Almanca sorunları yok, Türkçe sorunları var" dedi. Türkçe anadili derslerinin Almanya'da giderek daha fazla önem kazanması gerektiğini söyleyen CDU Federal Milletvekili Cemile Giousouf "Bu konuda partimde de çalışmalar var ve bunu çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Giousouf "Bugün de maalesef hâlâ yabancı uyruklu öğrencilere karne notları verilirken, başarıları diğerleriyle aynı olsa da, daha düşük puanlar yazılıyor" şeklinde konuştu.

YUNANİSTAN'DA BASKI GÖRDÜK

Küçüklükten beri evde en çok tartışılan konuların başında, Batı Trakya'da azınlık olmalarından kaynaklanan "azınlıklara özgü sorunlar" oldugunu söyleyen Giousouf, kendisinin de Batı Trakya azınlık derneklerinde faaliyet gösterdiklerini anlattı. Giousouf "Yunanistan hâlâ azınlık haklarını yerine getirmiyor" dedi.

11 EYLÜL SONRASI DÖNÜŞÜM

Cemile Giousouf, üniversitede dini bilinçli bir sekilde ögrenmek için Islam Bilimleri dalında da ögretim gördügünü dile getirdi. Giousouf, "11 Eylül olayları olduktan sonra garip bir dönüsüm yasandı ve millet bizlerden korkmaya basladı. 'Ne yapabiliriz' diye düsünmeye basladık. 'Bu halkın bölünmemesi lazım' dedik, dernek kurduk, toplantılar düzenledik" ifadelerini kullandı.

KAYNAK: SABAH AVRUPA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...