Afrika’nın kurtuluşu Osmanlı modelinde

Nijer’de sömürü karşıtı Ligue Pan-Africaine-Umoja lideri Abdurrezak “Bizi bu dar boğazdan çıkaracak unsur ne Batı ne Rusya; Afrika’yı ancak Osmanlı-Türk modeli kurtarır” dedi.
YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Fransa’ya yönelik son başkaldırının gerçekleştiği Nijer’de yaşananlar dünya kamuoyunun en önemli gündem maddeleri arasında. Fransız tehditlerinin sürdüğü, ABD’li üst düzey isimlerin ziyaret ettiği ülkede sokak hareketliliğinin yanında sınırda teyakkuz hâli de devam ediyor.
Geçtiğimiz mayıs ayında devrik yönetim tarafından cezaevine atılan Ligue Pan-Africaine-Umoja Partisi (LP-U) Genel Başkanı Maman Djibriki Abdurrezak, ülkedeki durumla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Telefonla ulaştığımız Abdurrezak, darbecilerin kendisine iki hafta içerisinde serbest bırakma vaadinde bulunduğunu belirterek “Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum beni Fransız emperyalizmine başkaldırdığım için cezaevine attı. Burada emperyalizme karşı çıkmak ‘kamu düzenini bozma girişimi’ olarak değerlendiriliyordu. Ben bir siyasi parti başkanı olarak Fransız çıkarlarına aykırı davranmak suçlaması ile hapse atıldım. Terörist muamelesi gördüm” dedi.
TÜRKİYE BİZE YAKIN OLSUN
Nijer, Mali, Burkina Faso, Gine ve Moritanya’nın Fransa’ya açık cephe alarak ülkelerinden kovduğunu belirten LP-U Genel Başkanı Abdurrezak şöyle devam etti: Şu an ağır bir siyasi, askerî, ekonomik kuşatma ile karşı karşıyayız. Bu durumda direniş yönetimleri bazı ittifaklar içerisine girdi. Ancak biz Çin, İran ya da Rusya’nın Fransa’dan doğan boşluğu doldurma amaçlı geldiğini biliyoruz. Üzülerek belirteyim ki 58 Afrika ülkesi söz ve güç birliği edemediği için hariçten bir gücün desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Şayet Osmanlı döneminde olduğu gibi bir şefkat eli ve büyük güç olsa bunlara hiçbir biçimde ihtiyacımız olmayacaktı. Bu noktada şunu net belirteyim, tüm Afrika ülkelerinin özgürlük arayan insanları için Türkiye en büyük ilham kaynağı. Burada çok büyük potansiyel var. Biz bunları Türkiye ile kardeşçe paylaşmaya hazırız. Bu kapsamda Tayyip Erdoğan’dan beklentimiz de çok yüksek. Samimi hissiyatımız Türkler Afrika’ya ne kadar yakın olursa emperyal tehlikeler bizden o kadar uzak durur. Halkımız güvende olur. Afrika’nın hangi ülkesine giderseniz gidin Osmanlıyı Müslüman, Hıristiyan ya da yerel din mensubu herkeste özel bir hürmet görür, duyarsınız. Çünkü bizden bir şey çalmadı Osmanlı. Bilakis hep adaletle hükmetti, korudu kolladı. Her Afrikalının belleğinde Osmanlı çok özeldir. Bizim İslamiyetle şereflenme sebebimizdir Osmanlı. Şimdi yeni bir meşale yandı. Özgürlük istiyor insanlarımız ve bu süreçte birlikte yine yeni bir destan yazabiliriz. Halkımız köklü bir değişim ve kendi zenginlikleri üzerinde tasarruf sahibi olmak istiyor. Bunu da Türk kardeşlerimizle paylaşmaktan şeref duyarız. Baş koyduğumuz bu yolda askerî, siyasi, ekonomik ve kültürel iş birliği Afrika’nın özgürlüğüne büyük katkı sağlar. Türk kardeşlerimizden ve Erdoğan’dan ciddi anlamda destek ve ilgi bekliyoruz. Biz bu yola baş koyduk. Dönüşü olmayan bu yolda Türkiye’nin yanımızda olması, yakın ilişki ve işbirliği Afrika’nın geleceğini değiştirir” dedi.
BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ
Afrika’da sömürge kaynaklı ağır zulümlerin yaşandığını ve bunun devam ettiğini belirten LP-U Genel Başkanı Abdurrezak “Şu an yaşanan devrime, imamdan öğretmene, esnaftan çiftçiye, iş adamından memura toplumun tüm kesimlerinden olağanüstü destek var. Mali, ardından Burkina Faso örnekleri aslında biraz tedirginlik oluşturdu. Şu an Fransa ve diğer emperyalist güçlerin tehditleri, direnişi çok daha güçlü hâle getirdi. Afrika insanı korkuyu attı. Bu özgürlük dalga dalga yayılacak. Fransa ve destekçilerinin tehditleri özgürlük yanlılarını daha da güçlendirdi. Çünkü gerçekten milyonların her şeyi ipotek altında. Hapishaneler anti emperyalistlerle dolu. Mali ile korku duvarı yıkıldı. Nijer yeni bir evre. Sözlü tehditlerle yetinmeyeceklerdi ancak Cezayir dahil Nijerya, Fildişi, Benin, Togo ve daha birçok ülkede halk Fransa’nın sömürüye başkaldırdığımız için cezalandırma arzusuna onay vermedi” dedi.
Darbenin ilk günleri karadan müdahale dâhil, Fransa’nın önünde çok fazla seçeneğin olduğunu söyleyen Abdurrezak “Ama aradıkları desteği komşu ülkeler ve Afrika genelinde bulamadılar. Şimdi kıta içi savaş planları yapıyorlar. Bizi birbirimize düşürme taktikleri ile gelecekler. Afrika olarak bir ve büyük Afrika idealini yaygınlaştırmak zorundayız. Aksi durumda dışarıdan gelecek saldırı ve işgallerden daha büyük tehlike bizi bekliyor. Bunlar aslında mevcut sömürüyü sürdürme yanında ‘Büyük Afrika’ idealini bozma adımları. Arap Baharı ve orada yaşananları gördük. Ödenecek bedel ne kadar ağır olursa olsun bu kuşatmadan çıkmak zorundayız. İçeri de bir çatışma tuzağına düşmeden hariçteki düşmana odaklanarak ancak bunu başarabiliriz” şeklinde konuştu.
BU VİDEO DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR