ABD - Çin ilişkilerinde yeni dönem

/ Kaynak: AA
ABD - Çin ilişkilerinde yeni dönem

DÜNYA Haberleri  / AA

İki ülkeyi sık sık karşı karşıya getiren konular halen çözümlenebilmiş değil.

ABD ve Çin'in iklim değişikliğiyle mücadeleden bazı ürünlere uygulanan gümrük tarifelerinin iptaline kadar birçok konuda anlaşma sağlaması, şimdiye kadar dengesiz bir seyir izleyen ikili ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcına işaret ederken, insan hakları ve basın özgürlükleri iki ülkenin halen çözemediği sorunların başında geliyor.
Çin'in başkenti Pekin'de 21 ülkeden liderin katılımıyla düzenlenen Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (APEC) Ekonomi Liderleri Zirvesi, ABD ve Çin ilişkileri açısından önemli gelişmelere sahne oldu.
Zirve kapsamında bir araya gelen ABD Başkanı Barack Obama ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında, görüşmelerin "samimi ve verimli" geçtiğini belirtirken, iki ülke ilişkilerinin yeni bir başlangıç noktasında olduğunu vurguladı. Buna karşın, her iki lider de ülkeleri arasındaki bazı anlaşmazlıkların devam ettiğini kabul ederken, Obama bu farklılıkları azaltmak için birlikte çalışacaklarını ifade etti.
Dünyanın en büyük ekonomilerine sahip iki ülkenin zirve sayesinde anlaşmaya vardıkları konular şu şekilde sıralanabilir:


-İklim Değişikliğiyle Mücadele-


ABD ve Çin'in imzaladığı iklim değişikliği anlaşması, ABD'nin net sera gazı salınımının 2025 itibariyle 2005 yılındaki seviyeye kıyasla yüzde 26-28 oranında azaltılmasını öngörüyor. Çin ise anlaşma kapsamında sera gazı salınımındaki artışın 2030 yılında sona ereceğinin sözünü verdi.
İki ülke arasında imzalanan iklim değişikliği anlaşmasını ABD-Çin ilişkilerindeki bir mihenk taşı olarak niteleyen Obama, dünyanın en çok enerji tüketen iki ülkesi olarak iklim değişikliğiyle mücadele konusunda daha hızlı hareket edeceklerinin altını çizdi.
Çin ve ABD, sera gazı salınımda dünyada sırasıyla birinci ve ikinci sırada yer alıyor.


-Teknoloji Ürünlerine Yönelik Gümrük Tarifelerinin İptali-


ABD ve Çin'in anlaşma sağladıkları bir başka önemli başlık, iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 1 trilyon dolara ulaşan teknoloji ürünlerine yönelik gümrük tarifelerini iptal etmek oldu.
ABD ve Çin arasındaki ticari ilişkilerin serbestleştirilmesi açısından önemli bir adım olarak nitelendirilebilecek anlaşma, İsviçre'nin Cenevre kentinde aralık ayında düzenlenecek Dünya Ticaret Örgütü Müzakerelerinde onaylandıktan sonra geçerlilik kazanacak.
Bu arada, ABD Ticaret Bakanlığının en güncel verilerine göre, ABD ve Çin yaklaşık 580 milyar dolarla dünyanın en büyük ikili ticaret hacmine sahip ülkeleri konumundalar.


-Vize Kolaylığı-


ABD ile Çin ayrıca, iki ülke arasında seyahat eden iş adamları, turist ve öğrencilere daha uzun süreli ve çok girişli vize verilmesi konusunda fikir birliğine vardı.
İki ülke arasında alı günü imzalanan ve hemen ertesi gün yürürlüğe giren vize anlaşmasına göre, ticaret ve turizm amacıyla bir ülkeden diğerine seyahat eden ABD ve Çinli vatandaşlara, en fazla 10 yıllık olmak üzere çok girişli vize verilecek. Eğitim görmek için diğer ülkeye giden Amerikalı ve Çinli öğrenciler ise en fazla 5 yıllık çok girişli vizelerden yararlanabilecek.
ABD ve Çin, anlaşmadan önce diğer ülke vatandaşlarına en fazla 1 yıllık vize veriyordu. Yeni anlaşmanın iki ülke arasındaki turizm trafiğini önemli ölçüde artırması bekleniyor.


-Askeri İşbirliği-


ABD ve Çinli liderler askeri ilişkileri güçlendirmek için de önemli adımlar attı.
Çin Devlet Başkanı Şi, Obama'yla ortak düzenledikleri basın toplantısında, iki ülkenin savunma bakanlıklarının büyük askeri operasyonlarda ortaya çıkabilecek olası yanlış anlaşılmaları önlemek adına karşılıklı bilgilendirme mekanizmaları üzerine anlaşma imzaladıklarını kaydetti.
Obama ve Şi, askeri ilişkileri geliştirmek konusunda istekli olduklarını belirterek iki ülkenin daha fazla ortak eğitim ve tatbikat yapacağının bilgisini verdi.


-Bölgesel Güvenlik ve Teröre Karşı İşbirliği-


İki liderin görüşmelerinde ele aldığı bir başka konu ise bölgesel güvenlik sorunlarıydı.
Obama ve Şi'nin zirvenin ardından gelen açıklamaları, iki ülkenin İran, Afganistan ve Kuzey Kore gibi ülkelerdeki nükleer silahların yok edilmesi konusunda da uzlaşmaya vardığını ortaya koydu.
Şi, konuşmasında, ülkesinin ABD'nin terörle mücadelesine destek vermeye hazır olduğunu söyleyerek, bu alandaki işbirliğinin geliştirilebileceğinin sinyallerini verdi.
Obama da Çin'in toprak bütünlüğüne saygı duyduklarının altını çizerken, Tayvan ve Tibet'in bağımsızlığını desteklemediklerini bildirdi.
ABD ve Çin ilişkilerinde bahar yaşanacağına işaret eden tüm bu anlaşmalara rağmen, iki ülke arasında sık sık ihtilafa neden olan mevzular ise şunlar:


-İnsan Hakları İhlalleri-


ABD ve Çin'i en çok karşı karşı getiren konuların başında insan haklarına yönelik ihlaller geliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl yayımlanan Dünya İnsan Hakları Raporu, Çin'e karşı bu konuda yapılan en sert eleştiri içermesi bakımından dikkati çekiyor.
Bakanlığın Şubat 2013'de yayımladığı raporda, Çin'in yargı bağımsızlığı açısından sınıfta kaldığı belirtilirken, bu durumun barışçıl gösterilere yönelik polis şiddetine ve muhalefetin bastırılmasına yol açtığı ileri sürülmüştü.
Daha önceki yıllarda yayımlanan raporlarda ise Çin'in, özellikle Tibet'teki Budistler ve Doğu Türkistan'daki Müslüman gruplara karşı baskılarını artırdığının yanı sıra Çinli güvenlik güçlerinin yargısız infaz ve işkence yaptığı iddialarına yer verilmişti.
Öte yandan, Çin de ABD tarafından yayımlanan rapora, "ABD'de İnsan Hakları 2013" raporuyla misilleme yaparak, "insan haklarının savunucusu" rolünü oynayan Washington yönetiminin bizzat kendisinin vatandaşlarının haklarını çiğnediğini savunmuştu. Raporda, ABD hükümetinin sıradan vatandaşları dahi izleme altına alarak özgürlüklerini ihlal ettiği vurgulanmıştı.


-Basın Özgürlüğü-


İki ülkenin ciddi sorunlar yaşadığı bir diğer mevzu ise basın özgürlüğü.
ABD yönetimi, Çin'in yabancı gazetecilere karşı getirdiği kısıtlamaları sıkça eleştiriyor. Beyaz Saray'dan bu konuda yapılan son açıklamalardan birinde, Çin'deki yabancı gazetecilerin, gazeteci vizelerine yönelik işlemlerde uzun gecikmeler yaşadığı ve Çinli yetkililerin hassas saydığı belirli mekanlara alınmadığı öne sürülerek, "gazetecilerin mesleklerini icra etmelerini engelleyen biçimde kısıtlamalara tabi tutulmaya devam edilmesinden derin kaygı duyulmaktadır" ifadeleri kullanılmıştı.


-Siber saldırılar-


ABD ile Çin arasındaki "siber çatışma" yıllardır devam ediyor. Ancak bu alandaki ihtilaf, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un geçen sene mayıs ayında Çin yönetimini ve ordusunu siber saldırılar konusunda "resmen" suçlamasıyla yeni bir boyut kazanmıştı.
Pentagon'dan yayımlanan yıllık raporda, Çinli siber saldırganların, ABD ordusuna yönelik saldırılarda Washington'un dış politikası ve askeri planlarıyla ilgili bilgi toplamaya çalıştıkları iddia edilirken, ABD Başkanı Obama da Çinli mevkidaşını arayarak, Pekin'in siber saldırılarına son vermesini istemişti.
Çin yönetimi ise Pentagon'un raporunda yer alan iddiaları "temelsiz suçlamalar" olarak nitelendirirken, siber saldırıların dünya çapında bir sorun olduğunu ve Çin'in de bu saldırıların mağdurları arasında yer aldığını savunmuştu.

DÜNYA
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...