AB ve Rusya, Annan Planı'nda mutabık

Rusya Zirvesi münasebetiyle bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa Konseyi Başkanı Herman van Rompuy ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, düzenledikleri ortak basın toplantısında konuştu.
Rusya'nın St. Petersburg şehrinde bir araya gelen liderlerden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, düzenlenen basın toplantısında Rusya ve Avrupa arasındaki stratejik ortaklığın öncelikleri olduğu konusunda hemfikir olduklarını belirterek "Gümrük Birliği, Ortak Ekonomik Alan ve olası Ekonomik Birlik'in oluşturulmasının Rusya ve AB arasındaki ilişkileri güçlendirme hedefiyle aynı çizgide olduğuna ikna olduk. Bugün en büyük engel yeni bir temel anlaşmanın ticaret ve ekonomi bölümleridir. Bu konularda sonuca varmak için gayrı resmi görüşmelere devam edilmesine onay verdim" dedi.
Putin, Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü'ne (WTO) girme konusu hakkında da "Ticaretin ve ekonomik bağların geliştirilmesi ve aramızdaki tartışmaları çözmesi için Rusya'nın WTO üyeliğinin nasıl kullanılabileceğinin farklı ihtimallerini konuştuk. Avrupa Birliği ve Avrupa Komisyonu'na Rusya'nın WTO'ya katılma çabalarına verdiği istikrarlı destekten dolayı minnetimi sunmak istiyorum" açıklamasını yaptı.

VİZE BARİYERLERİYLE GERÇEK ORTAKLIK OLMAZ
Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ilk kez Avrupa Birliği'yle bir zirveye katılan Putin, AB ile Rusya arasında vizesiz dolaşım izni olması gerektiğini vurgulayarak "Gerçek ortaklık, vize bariyerleri hala ülkelerimizdeki insanlar arasındaki ilişkilerin arasında dururken imkansız. Hemen şimdi sözcüm bir örnek verdi. Biz Avrupa'dayken gazetecilerimize sadece bir günlük vize verdiler ve basın toplantısına oldukça gecikmemiz yüzünden vize sürelerini aşma tehlikesi yaşadılar. Ne yapmalılardı? Kalkıp gidecekler miydi?" dedi.
Bir gazetecinin Rusya'da insan hakları ihlalleri olduğu yönündeki sorusuna cevap veren Putin, "Rusya'da siyasi mahküm olarak nitelendirilen insanlarla alakalı olarak nereye gitsem Bay Mikhail Khodorkovski'nin kötü durumu her şeyden önce soruluyor. Yaygınca biliniyor ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Bay Khodorkovski'ye karşı açılan davanın siyasi bir motivasyonu olmadığına karar verdi. Kitle eylemlerini düzenleyen kuralların ihlali içinse kurallara karşı gelenlere uygulamak üzere yönetimsel eylem kurallarımız var. Bildiğim kadarıyla herkes şu anda belki de yeni protestolara hazırlanarak özgürce yürüyor. Bu normal. Fakat yapmamız gereken tek şey yasamamıza, Avrupa ülkelerinin bu tarz eylemleri idare etmek için kullandığı Avrupa hukuku normlarını eklemektir. Tabii ki bunlar demokratik ve aynı zamanda kitle etkinliklerini dizginlemek için belli bir yönetim biçimi meydana getiriyor" ifadelerini kullandı.
Avrupa Konseyi Başkanı Herman van Rompuy ise, Suriye konusunda konuşarak "Suriye'de durumun çok kötü durumda olduğunu belirteyim. Suriye yönetimi hemen bütün şiddet biçimlerini bitirmeli ve Birleşmiş Milletler gözlem görevine tam destek sağlamalı. AB ve Rusya'nın bazı farklı değerlendirmeleri olabilir fakat Annan planının Suriye'deki şiddet döngüsünü kırmak, iç savaşı engellemek ve kalıcı barışçıl bir çözüm bulmak için en uygun olanağı sağladığı konusunda tamamen aynı fikirdeyiz. Bunları gerçekleştirmek için çabalarımızı birleştirmeli ve mutabık olduğumuz ortak mesajları bulmalıyız" şeklinde konuştu.
Van Rompuy, Euro'nun geleceği ve Yunanistan hakkında ise "Euro'dan dönüş olmadığını açıklığa kavuşturayım. Bu bizim daha fazla bütünleşmemiz için tek yol. Yunanistan'ın sorumluluklarını yerine getirerek Euro bölgesi içinde kalmasını istiyoruz" dedi.
Rusya'nın WTO'ya üyeliğini istediklerini belirten van Rompuy, "Yakın ortaklık için en iyi zeminin ticaret ve yatırımı da kapsayan, yeni, istekli ve kapsayıcı bir karşılıklı anlaşma olduğunu bir daha onaylıyoruz. Bu bağlamda Rusya'nın WTO üyeliğini büyük bir istekle bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Durao Barroso da Rusya'nın ticaretinin yüzde 50'sini gerçekleştirdiği yer olmasından dolayı AB'nin Rusya'nın en büyük ticari ortağı olduğunu belirterek "Aynı zamanda yabancı yatırımın en büyük kaynağı durumunda. Avrupa, Rusya'nın en önemli ihraç malının, yani enerjinin, en büyük müşterisi. Rusya'nın WTO üyeliği ticaret ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi için yeni fırsatlar açıyor" şeklinde konuştu.
Barroso, Rusya ve AB arasındaki vize ilişkisinin yeniden gözden geçirildiğini kaydederek "Hala çözülmesi gereken bazı teknik konular var. İki taraf için de çok ciddi bir iş. Fakat vizenin kaldırılması konusunda azimliyiz ve bunun Avrupa'nın da çıkarına olacağına inanıyorum. Rusya'dan çok sayıda turist Avrupa'ya geliyor ve kesinlikle bu bizim çıkarımıza olan bir durum" dedi.