AB sert müeyyide uygulayamaz

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında yaşanan gerilim devam ederken, AB Liderleri 10-1 Aralık'ta Belçika'nın başşehri Brüksel'de toplanacak. AB'den gelen "müeyyide" tehditlerini değerlendiren uzmanlar, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde diyalog ve müzakere yollarının ön planda tutulması gerektiğini belirtti. Uzmanlar bununla birlikte Türkiye'ye yönelik sert müeyyideler beklemediklerini de ifade etti.

ELLERİNDE KOZ KALMADI
Türkiye'nin hâlâ AB ile müzakere sürecinde olduğun hatırlatan İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Gönen "Hepsinden önemlisi biz bir NATO ülkesiyiz. Türkiye gibi NATO'nun Doğu Akdeniz'deki kalesi konumunda olan bir ülkenin bu konumunu muhafaza etmesi gerekiyor" dedi. Gönen şöyle devam etti: AB'nin müeyyide uygulayacak çok fazla enstrümanı yok. Şu ana kadar Türkiye'nin üstüne maksimalist politikalarla gittiler ve günün sonunda ellerinde çok koz kalmadı ancak sembolik ağırlığı olan şeyler yapabilirler, müzakere sürecinin rafa kaldırılması gibi. Tabii bu durum Türkiye için nahoş bir durum olur. Her şeye rağmen her iki taraf için de aklı selimin galip geleceğini düşünüyorum.  Türkiye bu coğrafyada herkes için önemli bir ülke. Türkiye'nin istikrar ihraç etme kapasitesi var. Bu Türkiye'nin en büyük yumuşak gücüdür. 

UZLAŞMAYA ÇALIŞILACAK
Zirvede, Türkiye ile ilişkiler konusunda iki farklı görüşü savunan ülkelerin müzakerelerinin yaşanacağını söyleyen Türk-Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birgül Demirtaş ise "Zirvede bir yandan, Türkiye'ye sert müeyyide talep eden Fransa, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Avusturya'nın yaklaşımları ile Ankara'yla her şartta diyaloğun devamını savunan ve ipleri fazla germemeyi arzu eden Almanya'nın Türkiye politikaları arasında uzlaşıya varılmaya çalışılacak" dedi. Sert müeyyide kararının çıkmasını düşük ihtimal olarak değerlendiren Demirtaş "Zira AB'nin Türkiye ile ilişkilerindeki ekonomik çıkarları, mültecilerin Avrupa sınırlarına dayanmaması için Ankara'yla 2016'da varılan mutabakatın devam etmesine duyulan ihtiyaç ve Türkiye'nin tamamen AB yörüngesinden çıkması endişesi, muhtemelen zirve kararını etkileyecek ve zirve öncesindeki sert ifadelerin sert müeyyidelere dönüşmesini engelleyecektir" diye konuştu.