11 Eylül sendromunu IŞİD hortlattı

IŞİD terörünün Avrupa basınında yoğun ve abartılı şekilde verilmesi, Müslümanlara yönelik saldırıların artmasına yol açtı.
Irak ve Suriye'de katliamlar yapan IŞİD, ABD'de 11 Eylül saldırıları sonrası Müslümanlara yapılan baskıların tekrar ortaya çıkmasına yol açtı. Avrupa ülkelerinde aylardır gündemin ilk sıralarında olan IŞİD saldırıları sebebiyle medyada oluşturulan korku havası ve Müslümanların şiddet yanlısı olduğu algısı; başta cami dernekleri ve cemaatler olmak üzere bütün Müslümanlar için 11 Eylül sonrası yaşanan baskıların yeniden görülmesine yol açtı. ABD'li gazeteci James Foley'nin terör örgütü IŞİD tarafından infaz edildiği ay içerisinde İngiltere'de 200'den fazla Müslüman hedef alındı. Birçok Müslümana; peçelerinin çekilmesi, tükürülmesi, terörist olarak adlandırılması gibi çeşitli saldırılar yapıldı. Medyada her gün Müslümanlara karşı olumsuz söylemler yer alıyor. Bu; polis, silahlı kuvvetler, yerel otoriteler gibi kurumlardan da geliyor. Almanya'da sakallı ve kafasında takke olanlar IŞİD mensubu gibi muamele görüyor. IŞİD'in katliamlarının ardından ülkedeki camiler ve iş yerlerine yapılan saldırılar da arttı. Avusturya'da ise Müslüman çocuk yuvalarında denetimler sıklaştırılırken, son bir ayda 3 başörtülüye, 1 cami ve 1 imam hatip lisesi inşaatına ırkçı saldırı düzenlendi. Danimarka'daki Müslümanlara ait sivil toplum kuruluşları üzerinde psikolojik baskı had safhaya ulaşırken, Norveç'te okula başörtülü giden çocuklar hem öğretmenleri hem de arkadaşları tarafından hakarete uğradı.
126 DİN ADAMI, BAĞDADİ'YE SESLENDİ
Bu arada 24 ülkeden 126 din adamının imzasıyla IŞİD lideri Bağdadi'ye hitaben yayınlanan bildiride, İslam ümmetinin ittifakı olmadan hilafet ilan etmenin caiz olmadığı ifade edildi. Mektupta "İslam'da suçsuz insanı öldürmek, küfrünü açıkça ortaya koymayanları kafir saymak, insanları Müslüman olmaya zorlamak, işkence yapmak, peygamberlerin ve sahabelerin mezarlarını yıkmak caiz değil" denildi.